- 474 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
YASAK ELMA
İnsanlık varlığını bildiğinden beri değişim ve gelişim içinde. İnsanlığın varlığını ister yaradılış paradigmasına, ister türeme paradigmasına göre bağlayın, her iki durumda da gelişme, değişme ve yenileşme var. Bizim inancımıza göre insanlık Âdem ve Havva’dan çoğalarak dünya üzerine yayılmış. Bu yayılış, meraklarla kendisini daha üst düzeye taşımasına vesile olmuş. Bu merak o kadar üst düzeye varmış ki kendilerine tahsis edilen cennetten kovulmalarına bile vesile olmuş. Gelişmenin, değişmenin, yenileşmenin ana kaynağı merak.
Öğrenciler, eğitim kurumlarında yakın bir zamanda yüz yüze eğitime başlayacak. Eğitim kurumları öğrenciler tarafından çok özlenir oldu. Bu özleyişin, gerek ebeveynler gerekse öğrencilerle yapılan görüşmelerde dile getirildiğini ifade etmek istiyorum. Öğrencilerin okullara duydukları özlemlerini bir süreç haline getirmek gerek. Bu nasıl olacak denilebilir, sorunun cevabı aslında birinci paragrafta gizli. Eğitim kurumları bir cazibe merkezi halinde öğrencilerin ikinci değil birinci adresi olabilmeli. Eğitim kurumlarının dış ve iç mekânları fiziksel bakımdan öğrencileri cezbedecek biçimde dizayn edilmeli. Eğitim kurumları öğrencilerin zihinsel, duygusal, sosyal, psikolojik ihtiyaçlarını karşılayabilecek özellikleri içinde barındırabilmelidir.
Eğitim programları ile ders kitaplarının içerikleri sade, anlaşılır ve öğrencilerin gerçek anlamda ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte olmalı. Tekrarlardan, kullanılmayan, kullanılmayacak bilgilerden arınmış nitelikte kitapların basımı yapılmalıdır. Kitapların albenisi ve içeriği öğrencilerde merak uyandıracak nitelikte olmalıdır.
Devletimiz sağ olsun zengin fakir ayrımı yapmadan bütün öğrencilerimizin ihtiyacı olan ders kitaplarını ücretsiz olarak dağıtımını yapmaktadır. Bu kitap dağıtımının başladığı tarihten itibaren ta en baştan itirazımın olduğunu hala da bu karşı itirazımın devam ettiğini ifade etmek istiyorum. Ücretsiz dağıtılan ders kitapları devletimize çok büyük külfetler getirdiği gibi tabiri caizse israfın da anasını oluşturmakta. Dağıtılan kitapların çoğunun kapağı açılmadan geri dönüşüme gitmektedir. Ücretsiz ders kitapları dağıtılmış olmasına rağmen içeriği öğretmen, öğrenci ve veliler tarafından beğenilmemekte, her eğitim kurumunda maalesef ücretsiz ders kitaplarının dışında yasak olmasına rağmen ek kaynak kitaplar alınmakta.
Şunu açıkça dile getirmek istiyorum, devlet sosyalist zihniyetten uzak demokratik bir anlayışla görevini yerine getirmeli. Yasaklarla bir yere varılamıyor, insanların ihtiyaçlarını reel anlamda karşılayamazsanız, yasak demenize rağmen yasaklar delinir. İnsanoğlunun zekâsı, var olan sorunlarını çözmek için çok hızlı bir şekilde formüller geliştirmekte ve çözüm yollarını bulmakta, çaresiz insanların, sorunlarının hızlı bir şekilde çözüm yolunu bulmakta çok usta olduğunu ifade etmek istiyorum.
Eğitim kurumları bir öğreti yuvası, bir ev, bir ana kucağı gibi olmayı becerebildiği ya da başarabildiği zaman vazgeçilmez olacaktır. İlahi güç bile insanoğlunun külli iradesini daha makbul saymış, Âdem’in merakını iradesinden yok etmemiştir. Âdem’in merakı cennet gibi ulvi bir mekânı elinin tersiyle itmesine vesile olmuştur. Bu ilahi öğreti insanlığın gelişim, değişim ve yenileşmesinin kaçınılmaz olduğunu göstermektedir.
Merak o kadar ulvi bir davranış ki insanlığın yaşamının ilk devrimci mücadelesinin ayak seslerini oluşturmuştur. Belki de onun için devrim kavramı hep özgürlüğün temeli, yenileşmenin ve gelişmenin sütunlarını oluşturmuştur. Eğitim kurumları öğrencilere yasak elmaları yemeyi öğretebildiği ölçüde gelişmeyi, yenileşmeyi ve değişmeyi temsil edebilecektir. Geleceğin inşası için öğrencilerinin merakını en üst düzeyde tutan öğreticilerin eğitim kurumlarında iş başında olması dileğimle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.