- 340 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Anlamak Gerek I
Öylesine tek yanlı anlayışlar içinde, öylesine koşullu ve öylesine telkinlere açığız ki, köleci söylemlerden oluşan anlam, anlatım kalıplı düşüncelere öyle alışmışız ki; başka türlüsünü düşünmek adeta aklımıza gelmez.
Çünkü deneyce olan, tarihsel olan, uygulama olan; güncel mitlerle bizlerde gizlenir. Kesikli bilginin yerine inandırma, şartlandırma olanları geçer. Kişiyi kendisine çekecek olan bilme ekseninin yerine, öğreti öğütler konur.
Groteski dönem anlamaları kişisiydi. Kişinin kendisinden kendisine doğru olan anlam ve anlatımlardı. Hem deneyden geliyordu. Hem hayalle rüyayı ayırt edememekten kaynaklı kurmaca algılardı. İlk inanç kaynağı denebilir. Groteski kalıplar içindeki kişi o inancı sınırlı sonlu yapar. Böylece sınırlı sonlu düşünce kişiyi sükûnete erdirir.
Kişi groteski kalıplar içinde çevreyi duygularına göre acıklı-eğlenceli; tekin veya tekinsiz; komik veya ciddi buluyordu. Artık duygular bu tür iç ve dış duygu eşleşeniyle groteski anlamalarla da harekete geçebiliyordu.
Kişilerdeki groteski anlamalı inançlar ya da çevreyi bilme, yorumlama isteği; bu iç tepi duygular üzerine konumlanmakla duyguların hareketine göre bindiriş, ediliyorlardı (modüle ediliyordular).
Kişi çevresini bu groteski kalıplarla anlıyordu. Çevresini groteski kalıplara göre değerlendiriyordu. Yine kişi çevresine bu groteski ölçülerle yaklaşıyor ve çevresinden de bu groteski ölçülerle kaçınıyordu.
Groteski anlamalar çevrede yansıyan ve kişiyi sakin ya da tedirgin eden kişisi ve karmaşık uyaranlardı. Karmaşık tarzlı groteski düşünce çıvlaması sükûn verici ucu sonu belli olan çevre izlenimine dönüşüyordu.
Bu nedenle bu tür sakinliği verici duygular üzerine yüklemiş olan bu tür kalıp inançlar, kişinin kendi kendisine yüklenimini oluşan sabiteleri, kişinin ilk çekim ekseniydiler.
İşte kişi bu tür yineleyen güvenli öğrenmelerle ya kendi başlarınaydı. Ya grup veya kolektif alan içindeydi. Bu nedenle kişi ucu sonu belli olamayan tutum içinde tedirgindi. Veya kişi ucu sonu açık olan alan içinde ya da kişi ucu sonu belirsiz olan coğrafya içinde panikliydi. Kişi ucu sonu belli olmaz düşünsel tasarılar içinde daima ve hep kaygılıydı.
Bu nedenle kişi kavradığı ucu sonu belli adreslere pusula yönelimliydi. Kişi yol haritası belli olan, tekrarlı çevrimler etrafında, bu adreslere ve bu merkezlere bağlı kalma eğilimindedir. Bu tür çevrimi oluşmalar da çekim ekseni ve bir çevrim ilişkisi ortaya koymaktır. Kolektif te bunu gözetecekti.
Örneğin, kolektif eylem içinde kişi açlığının karşılanması kişiye dinginlik verir. Kolektif alan kişiye, kritik değerlerin temini yönünde bir çeşit garanti verir. Kolektif yapının garanti edici sağlama özelliği karşısında kişi kolektif yapıyı özellikle gözetir olacaktı. Yapının sağlatırdık özelliği kişinin bu alanı yakınsamasıydı. Bu alan kişisi yakınsamayı da kolektif bağ enerjisine dönüşüyordu.
Kolektif bağ enerjili dönüşme erinliği içinde olan kişi, bu alışma bağıntıyı kolay kolay bırakmak istemez. Bu bağıntılı davranış ne kadar sağlamaysa, bağlanma o kadar güçlü olur. Güçlü sağlama alışmaları içinde olan kişi koşullar değiştiğinde bile bu kabil alışmalarından vaz geçemez.
Tutuculuk, yobazlık dediğimiz ayak direyişi ortaya çıkar. Var oluşun temeli buydu. Var oluş; oluşan ve oluşmakta olan durumun zıddıyla vardı. Yani akışta olana karşı durduran etkile vardı. İleri olana karşı geri olan karşı etkiyle vardı. Öyle ki kuvvet ve var oluş çift-çift zıt durumlarla olmasındı.
İşte yobazlık ta tam da burada başlar. Kişiler her şeyi değişme öncesinin bu adresli bağıntısına göre anlayıp anlatmakla, kendisine körlük oluşturur. Kişinin kendisine gelip geçici eksen çevrimleri ortaya koyması, doğru ve her zaman olması gerekendir.
Böylesi bir ekseni çevrim içinde yeni durumla yeni çözümleyici düşünceler ortaya koyan kişiler, bu tür adresli bağıntıyı gelip geçici, değişken merkezli yeni iliş kinlikler alanı da yapmalıdırlar.
Bu tür gelip geçici dinamik devinmeler kişilerdeki şartlanmayı olabildikçe azaltır. Yineleyen tutumlardan eşleştirmelerle oluşan koşullu öğrenme en temel öğrenmedir. Koşullu öğrenmeleri gelip geçici anlamalarıyla dinamik ettikse, dinamik oluş koşullu davranışları olabildikçe istisna durumlarına doğru geriletir..
Görülecekti ve anlaşılacaktı ki bu tür KOLEKTİF BAĞ YAPICI TUTUMLAR kişi yalnızlığı karşısında, kişi kimsesizliğinin kimsesiydi. El kişi yalnızlığının kimsesi olan bu kolektif bağlaçları kendisine mülk edinecekti. El bu tür mülk edinmeyle kişideki kimsesizlik algısı yerine geçecekti. Ve El güya kişideki bu yalnızlığa, kişinin kimsesi olacaktı!
El kolektif bağlanım yasasını akdediyor görünmekle gerçekte kimsesizlerin kimsesi olacak mıydı? Hayır. El akdediyor görünmekle elinde tuttuğu gücü vaat edecekti. Havuç sopa söylemine dönüştürecekti. Kolektif bağ enerjisi olan kolektif yararla El, kendi zenginliğini ortaya koyacaktı.
Groteski anlamalar artık kolektif etkiyle düzenlenir kompartımanlardı. Ekseriyetle kritik değerlerin karşılanması üzerine olan eylemlerle kodlanır. Bu bağlamla groteskilik eylemden yansıma akıl oyunlarını, hikâye etmiştir.
Bu nedenle totem dönem kişilerle olan taşıyıcı groteski anlayışların kimini yapı alanın içine eylem birliği yaptılar. Sonrasında da kimi groteski anlama ve anlayışları, söz birliği yaptılar.
Eylem ve anlayış birliği ortaya koymanın, birlik söyleşmesi; ortak duygulu yaklaşım ve sakınımlardan oluşuyordu.
Totem alan ORTAK DUYGULU YAKLAŞIM VE SAKINIMLARDAN hareket ile avcı toplayıcı anlayışın eksenine, bu yaklaşım ve sakınımlardan sınırlı sonlu bindirişler, yaptı. Yaklaşım ve sakınmaları eksene bindiriş yapmakla bunları kolektif bir ortak tutum ve ortak çevrimli bilgi inanması yapılmıştılar.
Totem alan gibi özne nesnel bir kütlesel kuvvetin kendi üzerine kendi etkisi vardır. Hiçbir etki, tek yönlü ve kendi başına değildir. Etki kuvvet hep çifter çifter ve zıt durumla vardırlar.
Kütle alan etkisi kütlenin içine doğru bir baskı ve basınç uygular. Kütle içinde de dışa doğru bir karşı kuvvet oluşur. İşte kütle içinde iki kuvvetin birbirini yok ettiği ve kuvvetlerin etkisiz kaldığı bir kütle alan merkezi vardır. Bu kütle alan merkezi o kütle alanın ağırlık denge merkezidir. Eksen uzayıdır
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.