CORONA MI AZRAİL Mİ

• 25 Ağustos 2020 Salı 14:18:33

Corona daha dilimiz bile dönmezken adına kaç ocağa ateş düşürdü, kaç çocuğu annesiz kaç çocuğu ise babasız bıraktı. Azrail’in yeni taktiği bu olsa gerek.

Takvim 10.08.2020 kanlı gün bir telefon ile yatağımdan fırlayıp kalkıyorum telefondaki ses -dağım yıkıldı üzerime diyor. Başka da bir şey demiyor hemen anlıyorum bu bahsi geçen kişi Ankara hastanesine ben tedavisine gidip oradan corona mikrobu kapan dedemin kardeşi.

Çok enteresandır ki hiçbir hastalığı olmayan bir adam daha sonra öğreniyorum ki, çocukluğunda zatürre geçirmiş akciğerlerinde iz kalmış evet çok üzülmüştüm. Telefondaki ses ağlıyordu benim de gözümden akıyordu yaşlar kelimelerin buz tuttuğu anlardı. İnsan ne diyeceğini de bilemiyor başın sağ olsun gibi soğuk ve kifayetsiz bir sözcük dilime dolanılıyordu -başın sağ olsun Allah sizlere sabır versin, mekânı cennet olsun dedim ama içimde bir bir yıkılıyordu dağlar evet çok sevdiğim ve beni hiç kırmayan bir adamdı. Her gördüğümde elini öper hatırını sorardım çünkü dedemin bize emanetiydi dedemin musahip kardeşiydi.
Yani inancımızda, ahiret günü el ele sırat köprüsünden geçeceği kardeşi benim içinde dedeydi.

Neyse aynı gün toprağa verilmek zorundaydı bir yanda sorumluluklarımız ailenin yanında olmak, destek olmak, acılarını paylaşmak ama diğer yanda corona denilen bir canavar yine de üzerimize düşen görevi yerine getirip son görevimizi yapmak adına mezarlığa gittik. Mezarlık herkesin gömüldüğü yer değil corona hastalarına tahsis edilen bir yerdi. Özel bir araç tutup gittik, mezarlığa geldiğimizde herkes birbirinin yüzüne bakıp tabutu eline alıp kaldırmaktan çekiniyordu, tabutu kaldıracak adam bile çok zor bulabildik kimse dokunmak dahi istemiyordu. Çift kat eldivenler, maskeler uzaktan çok uzaktan izliyorlardı bir zamanlar evinin direğinin toprağa yalnız girişini. Çığlıklar, figanlar içinde ölüyü toprağa tabutla gömdüler tabutu beyaz verniksiz ve daha önce görmediğim tarzda bir tabuttu.
Ölüyü gömdükten sonra üzerine beton tarzı bir şey koyup, beton kapağı kapattılar gözümden akan bir damla yaş ile uğurladık eve geldik. Karısı 14 gün izole olmak zorundaymış.

İnsanlara yemek veremedik, kuran okutamadık, yasin okumak için bile gelmedi İmam. Annemin aklına bir fikir geldi, bizim Türkmen bir komşumuz vardı ona -Allah rızası için yasin okur musun kırk gün dedi. o da kabul etti ve en azından adamcağız duasız kalmadı.
Sıra yemek vermeye geldi onu da aşevlerine iki büyük tosun alınıp verildi, kimse gitmedi aşevi yakınlarındaki insanlar geldiler sadece.

Bir an durdum ve düşündüm ya o ölen kişi ben olsaydım. Helallik bile veremeden toprağa girip arkamdan ise bir yasin bile okuyanım olmayacaktı..!
Ne acı değil mi? Şimdi sağda solda corona benden korksun diyenlere sesleniyorum kim böyle bir ölümü hakkeder ki ve hiçbir suçu yokken!

Corona çok ciddi bir sorun lütfen dikkat edelim biz belki Corona’yı dikkate almıyoruz ama bir gün o bizi bir tabutun içinde el üstüne aldıracak!