- 395 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Herkesin Ayrı Bir Görüşü Vardır Kızım
HERKES BENİM GİBİ DÜŞÜNÜR DEMEYEN KIZIM
Sevgili kızım,
Bilgi ve kültür ile bilinç seviyesi düşük olan insanlar genelde herkesin kendi gibi düşündüğünü sanırlar. Kendi gibi düşünmeyene özellikle küçümsedikleri insanlara “sen yanlış düşünüyorsun” derler. Kimin yanlış düşündüğünü de mevki makamlar ve maddi zenginliği olan değil evrensel değerler karar verir.
Meslekleri ile alakalı okunması bilinmesi gereken kitapları ne okumazlar ama sanki okumuş gibi “her şeyi biliyoruz” havası ile bilgiçlik taslarlar. Bazen o raddeye gelir ki ima olarak “sen düşünme ben senin adına düşüneyim, sen köle gibi benim dediğimi yap” derler.
Sevgili kızım,
Kadın güçlü olur da kocasını böyle yönlendirirse muhtemelen çocukları ve onların torunları da annelerinin akrabalarını sevecek ve onların fikirlerini doğru bulacaklardır. Kocasını seven ama O’nu en yakın kardeşlerinden bile kıskanan akrabaları ile görüşmesini bile istemeyen insan gerçekten kocasını sevmiş olabilir mi sence? Ya kocasının akrabalarında gerçek manada ihtiyacı olanlar varsa onlara çocukları yardım etmiyorsa bu insanlık mıdır? Sence o anne çocuklarına iyilik mi etmiş olur kötülük mü? Çocukları da kendi fikirlerini kullanamıyorsa ve “annem neden babamın akrabalarını sevmez” gerçekten uzak kalmamız gereken insanlar mı bu akrabalar? diye, sorgulamasını bilmiyorlarsa onların sözüne kim inanır? Üstelik düşünmeden anne ve babamın akrabalarını eşit severiz deyip de anne tarafından akrabalarına sık gidip baba tarafının akrabalarının ise hep kendi ayaklarına gelmesini beklemeleri, gitmedikleri zaman sitem etmeleri suçlamaları sence ne kadar mantıklı?
Sevgili kızım,
Hayatta bunlar çok yaşanan şeyler. Ne yazık ki nice eğitimli geçinen insanlar sorgulama yeteneklerini geliştirmedikleri ve eğitimsiz ama durmadan ve boş konuşan böyle ebeveynlerin etkisi altında kaldıklarından gerçekleri göremezler ve kendi doğrularını evrensel doğrular kabul ederler. Kendilerini ziyaret etmeyeni hep suçlarlar da, “acaa ben ne yaptım da beni ziyaret etmiyorlar?” diye sormaya üşenirler. Anlayarak ve okuduklarını uygulamayanlar işte böyle düşüncelerini de kaybederek duydukları şeyleri gerçek zannetmeye başlarlar. Durmadan boş şeyler duyanlar, eğitimleri ne olursa olsun bir süre sonra bunları gerçek sanmaya başlar ve çocukları ile beraber çevrelerine de bunları gerçekmiş gibi yansıtmaya bakarlar. Bunlara anlatamazsın doğruları. Küçümsemeye başlar ve “sen yanlışsın” derler. Uzak kalmak en iyisi. Yoksa insanın ömrünü yerler.
Sevgili kızım,
İşte anlaşmazlıkların çoğu bu yüzden. İnsanın empati yoksunu olması. Zor olan okumayı sevmemesi, duyduklarına inanması. Okuyan ama duymayan insanların her görüşünü yanlış algılamaları da bundan.
Sevgili kızım,
Bu konuda o kadar dertliyim ki, sayfalarca yazmak isterim ama az ve öz yazmak okuyanı da sıkmasın. Anlayan bu özden anlamıyorsa sayfalarca yazıdan ne anlasın. Ama yıllarca duydukları boş sözler beyinlere işleyince kolayca çıkmıyor ve bu da yeni nesilleri olumsuz etkiliyor. Ona üzülüyorum. Elimizden başka şey gelmiyor. Gerçekleri duymak istemeyen anlamak istemeyenden daha sağır kim olabilir ki?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.