Ey sen ki
Kaç gözyaşı damlası akitilabilirse yer cekimine teslim olup, o kadar akitildi baharlar boyunca. Kışlar yas tutarak, yazlar ümitle geçti güneşe aldanilip.
Gündüzleri saymıyorum seni sevdiğim vakitlerden. Gündüzler müsade etmiyor gözlerini düşünmeye. Geceler can alıcı.
Herhangi bir türkü çalıyorken soyka radyoda, şemsiyenin ucu bazen kare oluyor, kimi zaman aman vermiyor ki diken yuruyesin yol görünerek, gah viran oluyor köyler, evler, gah iniyorum yeryüzüne seyrediyor alem beni...
Sanma unutuldun, sanma yalan Dünya’nın diş doldurmayan uğraşları geceyi meşgul etti.. gecenin mesgalesi gözlerin . Gecenin başrolü burnun...
Caykaranin en ıssız ormanında kalkıyorum bazen rüyamda, bazen gereksiz bir İzmir özgüveniyle Kordon’da. Bir otogar sabahında en pic peronda, sahipsiz bir bankta seni beklerken buluyorum kendimi. Kahvaltı yapılmamış bir sabahın sigara içilmiş girtlaginda içiyorum ilk çayımı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.