- 640 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
FAYTON
Çocukken koşardık arkasından.Bazen de arka taraftaki iki teker arasındaki dingiline otururduk.Faytoncuyu bazı çocuklar uyarırdı arkada çocuk var diye.Kamçısıyla bir iki defa yan taraftan arkaya sallardı.
İki atla çekilen o zamanların taksisiydi faytonlar.Tek körüklü dört tekerlekliydi Ön tekerlekler küçük arka tekerlekler büyüktü.Meşinden yapılan bir koltuk onun önünde de çocuklar için küçük oturma yeri vardı.
O zamanlar cep telefonu olmadığında şu saatte gel bizi al denirdi.
Burma Caminin alt kısmında Fişeğin otelinin önünde çay kenarında fayton pazarı olurdu.Tek sıra halinde müşteri beklerlerdi.Atların başında yem torbaları olurdu.Müşteri gelince çıkarıp yola koyulurlardı.Atların o ahenkli koşmaları parke taşında çıkardığı ses kulağa hoş gelirdi.Motor gürültüsü egzozun sesi olmadan fayton sesi olurdu Uşak sokaklarında.
Sünnet düğünümüz geldi aklıma.Sekiz ,on tane fayton arabası vardı.Şimdi olacak o kadar fayton hemen göze batar.Belki elli taksi olsa hiç kimse umursamaz.
Faytoncuların adları ile anılırdı.Faytoncu Hüseyin,Faytoncu Omar,Faytoncu Ziya.Faytoncu İrfan kan bankasıydı.
Kızılaya çok kan verirdi.
Faytoncu Ziya ’nın evi bizim yolumuz üzerindeydi.Karısı atları çıkarır arabaya hazırlardı.Bir gözü görmediğinden Kör Ziya da derlerdi.
Bazen içkili gelir faytondan karısı zor taşırdı evine.
Çokkozlara,bağına gidecek olan zenginler faytonla giderlerdi.
Trenin gelme zamanı trene yolcu, gelen yolcuları götürmek için faytoncular beklerlerdi .Asker yollama zamanı çok kalabalık olurdu istasyon.
Babam dayımlara faytoncu Omar’ı gönderirdi git kayınamı al gel diye.O mahallenin faytoncusuydu.
Şimdi Adalarda belediye ,faytoncular,hayvan severler arasında bir anlaşmazlık.
Yine de kayboldu sayılır fayton.Hafızamdaki yerleri duruyor hala...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.