- 383 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Masum aŞk 10
Sevmek bir bütünleme sınavına kalmak gibiydi. Severken dikkat etmiyordu insan yanlışlarına, eksiklerine. Ayrılınca tam detaylı düşünüp hafızasında tekrar tekrar canlandırıp yaptığı haksızlıklarıda fark etmeye başlıyor. Özlem aşkı büyütüyor sevgiliyi yüceltiyor gözünde. Neden bitmiş sebebi neymiş pek önemi kalmıyor aslında bu raddede. Sevdiğinin bir haberine koşa koşa gitmesini sağlıyordu bu hasret. Nitekim orta da bir sorun varsa da çözülmüyordu yine, yine, yine de...
Nazlı günlerce Mert’e bahaneler üretip onu kendinden uzak tutmaya çalışıyordu. Mert’i sevmiyordu, sevemiyordu işte. Kalbi başkası için atarken gece gündüz onu düşünürken bir başkasıyla olması saçma geliyordu Nazlı’ya. Neden böyle olmuştu neden ayrılmak zorunda kalmıştı ki,, oyda Ayhan’ı sevdiği kadar kimseyi sevmemişti daha önce sevgisine doyamamıştı daha.
O gün dışarı çıktı Nazlı. Hafta sonuydu. Selin’le haberleşip eski mahallesine gitmişlerdi. Selin Emre ile konuşuyor Nazlı kaldırımda oturmuş ellerinde ki kırmızı kiremit parçalarıyla kaldırımlara bir şeyler karalıyordu. Yanına birilerinin yaklaştığını gördü. Gelenler kendinden küçük iki kız kardeş olan Ayhan’ın kuzenleriydi. Nazlı onları görünce ayağa kalktı şaşırdı. Biri Nazlı’ya doğru yaklaşıp "bizi Ayhan abi yolladı seni aşağıda ki boş arazide bekliyor" dedi. Nazlı "tamam" dedi.
Sonra Selin’ le Emre’nin yanına gidip Selin’in kulağına bir şeyler söyledi. Selin şaşırdı "peki Mert?" Dedi. Nazlı Emre’ye dönerek "Emre Mert’e gidip söyler misin ondan ayrılmak istiyorum" dedi. Emre haberi ulaştırmak için bisikletine bindi Mertlerin mahallesine doğru yola çıktı. Nazlı Ayhan’ın kuzenleriyle araziye gitti. Ayhan ordaydı. Nazlı onu görünce gülmeye başladı. Ayhan’da gülüyordu. Orda öylece birbirlerine bakıp gülüşüyorlardı.
Nazlı " ne?" Dedi. Ayhan’da gülerek "ne?" Dedi. Neden çağırdın anlamında olan "ne?" Neden çağıramazmıyım anlamında olan "ne?" Ve herşeyi açıklayan ve nihayete erdiren gülümsemeler. Aşkın en masumuydu. Özlemişlerdi birbirlerini Nazlı Ayhan’a hayır diyemezdi o zamanlar. Bu yeniden başlamanın sembolleriydi. Konuşmaya başlamışlardı ki Emre gelmişti bisikletiyle onları gördüğü halde sanki inadına yapar gibi Mert’ten haber getirmişti. "Mert sebebini soruyor?" Dedi. Nazlı onu oracıkta öldürmek istedi. "Sonra söylerim!"dedi gözlerini belerterek. "Anla işte" der gibi yalvaran bakışlar attı sonra Emre ordan uzaklaştı. Ayhan tabi ki duyduğundan memnundu, Nazlı’nın başkasıyla konuşmasına katlanamamıştı ki ona jaber yollamıştı. Onun koşa koşa geleceğini iyi biliyordu. Nazlı ise bu durumu böyle bariz görmesini istemezdi ama işte ah işte Emre yapacağını yapmıştı. Nazlı hem utanmış hemde ağzı kulaklarında mutlu olarak ayrıldı oradan. Ayhan’la eskisi gibi birbirlerinin sokaklarına gidip vakit geçiriyorlardı. Çok zaman geçmeden yine o lanet telefonlar çalmaya başlamıştı. Bu Nazlı "söylersen söyle" demişti. Hatta annesiyle bir keresinde oturup kahve içerlerken annesinin mutlu bir anında ona herşeyi anlatmayı düşünmüştü. "Anne sana bir şey sorucam." "Sor kızım." " anne benim sevgilim olsa kızarmısın?" "Kızarım tabi daha yaşın ne başın ne? Kızım bak ben okumadım çalışıyorum görüyorsun kafanı öyle şeylerle doldurma, ben sana güveniyorum Nazlı duymayayım sakın öyle bir şey" demişti annesi. Ve Nazlı yine cesaretini yitirip kendini odasına kapatmıştı.
Akşam kardeşi uyumuş annesi ve babası işte olduğu için Nazlı tek kalmıştı evde. Düşünmekten kendini alamıyordu. Herşey bir tarafa Ayhan bir taraftaydı. Ayhan ağır basıyordu ama Nazlı asla ailesine asi bir kız olmamıştı olamazdı. O gece tüm ışıkları kapatıp mumlarını yakmıştı odasında. Yatağının başında ki teyibe bir kaset takmıştı. Tarkan "ikimizin yerine" çalıyordu.
sevdim çok sevdim
tanidim askin en saf halini
kokladim gecelerce
biraktigin esya ve bos evi
uzanamadi elim telefona
defalarca gidip geldim
yenik düstüm kendime göre göre
gurur sandim aslinda ümitsizligimdin
anladim temelli gittigini
hakliydin üstelik suç benimdi
sen üzülme gülüm incinme
canimin içi iki gözüm sakin küsme
bana hediye birak bütün kederleri
ben aglarim ikimizin yerine
bilirsin aslinda adaletsizligini
istemezdin hani sen de bittigini
ama kendinden yanadir ya hep yürek
feda edip aski korur ya kendini
yenik düstüm kendime göre göre
gurur sandim aslinda ümitsizligimdin
anladim temelli gittigini
hakliydin üstelik suç benimdi
sen üzülme gülüm incilme
canimin içi iki gözüm sakin küsme
bana hediye birak bütün kederleri
ben aglarim ikimizin yerine
Nazlı eline aziz dostu kalemini aldı yazdı, yazdı...
O geceden sonra çok düşünmüş yeniden Ayhan’dan ayrılma kararı almıştı. Ama bir kaç günü onunla güzel bir şekilde geçirmek istemişti. Çünkü ondan Nazlı’ya kalan en değerli şeyler anıları olacaktı. Onların mahallesinde kızlı, erkekli maç ediyorlardı. Nazlı’nın tekmelerinden önüne gelen nasibini alıyordu. Kendini kaptırıp Ayhan’a da tekme atmıştı Ayhan ayağını tutunca kendine gelmiş acısını hissetmiş gibi üzülmüştü. Sonra Ayhan onun o boş anından faydalanıp elinde ki topu almış kaleye bir gol atmıştı.
Bir keresinde de Nazlı evde yemek yapıyordu. Dışarda mahallenin çocuklarından Veli diye deli bir çocuk vardı acaip sesler çıkartırdı. Nazlı "bu deli veli yine neden bağırıyor" diye merakından balkona çıkmıştı ki bir de ne görsün sevdiceği mahalleye gelmiş evlerinin karşı yokuşunda onlarla birlikte oturmuş ona bakıyordu gülerek. Nazlı ona bakarken yemeği ocakta unuttuğunu fark etmişti. İçeri koşup yemeğe su katarken bir taraftan mutfak camının perdesini açmış Ayhan’lara doğru bakıyordu. Veli ise ordan Nazlı ile dalga geçiyor "biraz tuz, biraz biber ooo ateş bacayı sardı" şeklinde bir şeyler söylüyordu. Sonra Nazlı yemeğin altını kısıp Ayhan’ın yanına gidecekken telefon çaldı ve yine o gizemli kız " Ayhan’dan ayrılmamışsın bak sana bu son uyarım akşam ailen olduğunda arayacağım" dedi ve kapattı. Nazlı bunu nihayetlendirmenin zamanı geldi diye düşündü. O sinirle anahtarını alıp sokağa fırladı. Önce Veli’ye kızdı " ne bağırıyorsum penceremin önünde yok tuz, biber ateş bacayı sardı falan diye" hepsi ayaklandılar Veli bir şey söylemek istedi Ayhan kolundan tutup onları yolladı. Nazlı’ ya dönüp " ne oldu?niye bu kadar kızdın?" Dedi. Nazlı aynı tavırla " ya sen geliyorsun bunlar böyle bana sataşıyor bütün mahalle anlıyacak üst komşumuz duysa anneme söyler, hiç beni düşünmüyormusun?" Dedi. Ayhan beklemiyordu "tamam konuşurum ben onlarla bir daha yapmazlar" dedi. Nazlı daha çok sinirlenip " bir daha falan yok anladın, bir daha bizim mahalleye gelme" dedi. Ayhan bir şey söyleyemeden Nazlı çekip gitmişti.
Nazlı eve vardığında camları kapatıp perdeleri çekmiş radyonun sesini sonuna kadar açmış ağlamaya başlamıştı. Ayhan’ı kırdığına onu böyle bir mecburiyete sürükleyenlere öfkeliydi. En çokta kendineydi kızgınlığı, bir çizgi çizmiş onun dışına çıkamıyordu. Nazlı yanlış yapıyor demesinler diye isteklerini hep bastıran taraf olmuştu...
...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.