- 272 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
PASAJDA DÖRT CESET BÖLÜM-19
PASAJDA DÖRT CESET BÖLÜM-19
HAYAL KOMİSER
Yattığı yerde debelenip dururken, kapının çalındığını duydu. ‘’ Yine ne var? Bi rahat bıkmadınız yatakta biraz debelenecektim.’’
‘’ Temizlik saati odayı hemen boşaltın. Kahvaltı saati sona ermek üzere?’’
Söylenerek kalktı, üzerine alelacele bir şeyler geçirerek otelden çıktı. Saatine bakınca, ‘’ kadının hakkı varmış, saat on bire geliyor. Bir ayakkabı tezgâhının önünde durdu. Bir çift kırmızı ayakkabıyı işaret ederek, ‘’ Bu ayakkabıların 37 numarası var mı arkadaş?
‘’ Var efendim hemen vereyim.’’
Ayakkabıyı denerken, tezgâhtar,
‘’ Yanlış anlamazsanız teninizle mükemmel uyuştu hanımefendi.’’
‘’ Bende öyle düşünmüştüm. Siyah tene kırmızı ayakkabı çok uyumlu geldi bana da, Kaç lira’’
‘’ Kırk lira efendim.’’
‘’Aldım gitti, Eskileri poşete koy bunları ayağımdan çıkarmaycağım.’’
‘’ Güle, güle kullanın efendim.’’
Asayiş Şubenin bulunduğu binanın önüne geldiğimde saat bire geliyordu. Kendime çeki düzen verip binadan içeri girdim. Kapıdaki nöbetçi arkadaşla konuşup, ikinci kata çıkarak Asayişin önünde durdum. Derin, derin birkaç defa nefes alarak sakinleşip kapıyı açtım ve içeri girdim. Nereden çıktığı belli olmayan uzun boylu bir baş komiser yolumu kesti, ‘’Kime bakmıştınız?
‘’ Sedat Amiri görmem lazım. Sanırım kendisi şu odada bulunuyor.’’
‘’ Neden Aramıştınız?’’
‘’ Adım Hayal, Komiserim. Antakya Asayişten tayinim İstanbul asayişe çıktı. Ve buradayım. Şimdi içeri girebilir miyim?’’
‘’ Bende Heval baş komiser. Hoş geldin Hayal, Amirin odasına beraber gidelim.’’
Kapıyı çaldıktan sonra içeri girdim peşimden de Hayal Komiser. Sedat Amir,
‘’ Madem içeri paldır küldür girecektin kapıyı niye çaldın Heval?’’
‘’ Özür dilerim Amirim. Arkadaşın tayini bize çıkmış yardımcı olayım dedim.’’
‘’ Allah, Allah benim bundan niye haberim yok?’’
‘’ Evraklarımı elden getirdim Amirim.’’
‘’ Ver tayin belgeni önce onu göreyim. Ayakta durma karşıma otur. Sen daha burada mısın Heval? Biraz sonra arkadaşlarınla Hayal Komiseri tanıştırırsın. Şimdi dışarı.’’
‘’ Çok fenasınız Amirim.’’
Heval baş komiser dışarı çıktıktan sonra Sedat Amir,
‘’ Seni dinliyorum Hayal Komiser,
‘’ Tayinim İstanbul Asayişe çıktığını öğrendiğim an çok üzülmüştüm. Yıllardır Antakya Asayişte görev yapıyordum ama Selim Baş komiser arkadaşlardan üzüldüğümü öğrenince, içime su serpecek şeyler söyledi. Sizinle bir zamanlar daha Baş komiser iken
çalıştığını ve şimdide çok iyi bir Amir olduğunuzu söyleyerek, beni rahatlattıktan sonra İstanbul’a yolcu etti Amirim.’’
‘’ Bu Selim Baş komiserin, sarısı da var mı?’’
‘’ Evet, Amirim, lakabı Sarı Selim.’’
‘’ Bir zamanlar omuz omuza çalışmıştık. Ne günlerdi o zamanlar. Kalacak yerin var mı?’’
‘’ Şimdilik otelde kalıyorum Amirim.’’
‘’ Kendine yer ayarlayıncaya kadar Polis evlerinden birinde kalırsın. Bu işte Leyla Komiser sana yardımcı olur. Ama önce seni bundan sonra çalışacağın arkadaşlarınla tanıştırayım. Sen şimdi aralarına karış. Bende geliyorum.
2
ON GÜN SONRA
‘’ Artık sıkılmaya başladım Olcay, yat, kalk denize gir ondan sonra da seviş. Hep aynı şeyler. Harekete geçmenin zamanı geldi.’’
‘’ Şimdi sırada ne var Rezzan?’’
‘’ Esas aksiyon İstanbul’a dönünce başlayacak. Önceliğim, marketin sahibi Kamuran. Onu sevdiklerine kavuşturduktan sonra, final için ringe çıkacağım.’’
‘’ Dur ben söyleyeyim, Eda Komiser olmasın rakibin?’’
‘’ Aynen, hatun benim sırtımdan gazetelerde bol, bol poz verip, prim yapıyor.’’
‘’ Vaz geç Rezzan, elimizde hayatımızın sonuna kadar bizi rahat ettirecek para var. Birbirimizi seviyoruz da? Bizi bulamayacakları bir yere yerleşelim. Çoluk, çocuk sahibi olur yaşar gideriz.’’
‘’ Kapı orada sen istersen gidebilirsin. Ama ben babamın kanını yerden temizlemeden, bu işin peşini bırakmayacağım.’’
‘’ Bu adaya seninle geldim yine seninle beraber döneceğim yavrum.’’
‘’O zaman bavullarını toplamaya başlasan iyi olur. Yarın son vapurla geri dönüyoruz. Bu gece çay bahçesine inelim. Program varmış, kulaklarımızın pası silinir.’’
Dönüş yolculuğumuz gayet iyi geçti. Yanımdaki zibidiyi de yavaş, yavaş sevmeye başladım. Beylik düzündeki eve geldiğimizde, vakit gece yarısını bulmuştu. Eve girip ışığı yakmamla söndürmem bir oldu.
‘’ Evi bulmuşlar Olcay.’’
‘’ Nereden anladın?’’
‘’ Her yeri alt üst etmişler. Birkaç saat dinlenelim, buradan gideriz. Artık bizim için güvenli değil.’’
‘’ Nerede kalacağız?’’
‘’ Aksaray’da pansiyon işleten bir arkadaşım var onun yanında kalıcı bir yer buluncaya kadar takılırız.’’
‘’ Valla ben gerçekten şanslı bir adamım, her yerde seni kollayacak bir arkadaşın karşımıza çıkıyor.’’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.