- 706 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
AŞK YAMALI BOHCA-MISIN
Kapalı bir kutu gibiydi adam belliki derdi vardı
Dokunsan ağlayacak dinlemeye kalksan hangi biri anlatacak gibi telaşlı
Var mıydı derinlerine inip derdini anlayacak başıına omuz olacak birisi
Hayalleri vardı özlem ile beslediği sevmek ve sevilmek gibi
Benim adım Kaplan demeye utanır gibiydi
Ormanda özgürlüğüne pençe atan vahşi kaplanlanlar gibi özgürlüğe olan açlığı hafızama çakılan paslı çivilerden de daha da zehirliydi
Hayattan beklentisi mutlu bir yuva üşüyen yüreğini ısıtacak bir nefesti
Bazen durgun bir deniz bazende kıyıya vurmuş kanadı kırık bir martı gibiydi
Yaşadığı olumsuzluklara rağmen hayat yaşamaya değerdi onun için
Bir mıknatıs gibi üzerine yapışan huzursuzluklar karşısında nereye kadar direnebilecekti onuda bilmiyordu
Ömrü kıldan ince bir çizgi gibi onuda benliğini yağmalayan sorular törpüleyecekti
Aynı evin içinde iki yabancı gibiyiz diye anlatmaya devam ediyor Kaplan
Bir bardak suda fırtına koparan karımdan yoruldum ,kederden bunalmış gülmeyi unutan mimikleri yorgun ağlamak ise ufuk çizgisi kadar uzaktı demeye dili varmıyor
Kas katı kesilen gözyaşları ben böyle kaderin dibine kurşunlar yağdırmayı ne çok isterdim
Ama.ben serseri bir koca eli kanlı bir katil olmak istemiyorum
İki dağın arasına sıkışmış yemyeşil bir göl gibi olmak hayali bile yabancıydı
Kalıplaşmış fikirlerin inadı yüzünden uç noktalara gelip aralarına buzdan duvarlar ören hayat arkadaşından bahsederken ben kimim diye kendimi sorguluyorum
Değer vermek sevmek sevilmek saygı duymak başlı başına bir suçtu
Ben şizofreni birisi miyim diye kendinden şüphe etmiyor da değildi
Oynadığımız evcilik oyununda mutlu kocayı oynamak yormuyor yerden yere vuruyor dinine yandığımın dünyasında
Kaplan karım derken şişenin dibine batıp çıkmış gibi kelimeler dilinde düşüp kalmaktan pes ediyordu
Hayat dolu bir kadın nasıl bu kadar bencil olabilir
Gereksiz kırılganlıklar güvensizlik bir bardak suda fırtına koparmaya her an hazır olmak neyin mükafatıydı
Her şeye rağmen o benim can yoldaşım o mutlu olsun diye kazancımın hepsini eline veriyorum fare cebime düşse gülmekten kediyi öldürür
Bir gölgesi olmalı insanın üşüdükçe nefesiyle ısıtan
Mesleği gereği yüzlerce insana sesini dinlete bilen Kaplan evinde kendi sesiyle baş başa kalmayı tercih etmek belkide kolayına geliyordu
Ve diyor ki Kaplan
Yorgun yüreği kırmak ve kırılmak istemiyordu
Bu hayat beni baştan yaratamazdı
Hüzne kelepçe vururken saçlarım ah o siyah saçlarım tel tel solup gidiyor
Benim için mavi okyanuslara dalmak aşkı yaşamak vurgun demekti
Mavi nedir
Gökyüzü mü
Deniz mi
Yoksa bir çift göz mü
Hiç aşık olmadım olursam ölür müyüm
Aşk hem yakımında hemde çok uzağımda
Aşk nedir
Doğa mı deniz mi
Olması gereken sevgi mi
Özgürlüğü elinden alınmış çocuklar gibi ağlayıp sızlamak mı
Biri olmalı yalnızlığımla bağdaş kurup sabaha kadar kafayı bulmalı
Kanğren olan kolu bacağı kesip atarsın
Sevgilinin bıraktığı yara izini kazısında iyileştiremezsin
İlletlik bir hastalık gibiyse yaşamak ben çare mi hekimde değil kabuğuna çekilmiş yalnızlığımda ararım
Kaybettiğimiz saniyeler sağlık mutluluk ve aşktan çaldığı bin asır gibidir
Oysa aşk kırmızı değil mi ?
Kaplan’a sevgiler
Remziye Çelik
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.