- 374 Okunma
- 0 Yorum
- 2 Beğeni
Aşkın Acısı Tatdlıdır.
Hep aşkın mevsim! Aşk acı da olsa mevsimler aşkı bahara çevirirler. Ask şiir kokar, şiir de aşk! Ten yanar her yandan ve nisan yağmurları geçer gider!
Kalırsın kavurucu yazın yakıcı siddetiyle başbaşa!
Çakır dikenleri batar ayaklarına!
Sarp dağların çorak topraklarında!
Ve terk eder bedeni acı yeniden doldurmak ugruna
Hiç bir özgürlük şarkısı özgür olamaz
Aşkın tatlı acısıyla …
Uçar gider kuşlar sınır tanımdan uzaklara
Ve kimse vize sormaz onlara …
İşte asıl özgürlük girmiştir kuşların ruhuna!
Gökyüz istediği kadar mavi olsun
Ruhun inlerse acı bir sızıyla
Sofrada ekmek, yüreğimde nimet olur aşk bir tanrıça
Gelde eşlik etme bu bu acıya …
Boya aşkı yedi rengin acısıyla
Ya gamzeleri dindirdi bütün acılarımı bir çırpıda
Bir gülümsemesi vardı
Hissedilirdi Yedi Kıta’da!
Aşkın acısı tatlıdır Ey Gülüm
Ruhuna saplanır bir hançer gibi adını andıkça
Ve türkülerin yankısı kalır sokaklarda!
Inler aşk diye tebessümlerle dudaklarında
Yaşama dair ne varsa
Sen olursun dolup dolup taşan şu acılı ruhuma
Üstatlar taşlarlar birbirlerini boşuna
Aşkın tatlı acısıyla
Maslahatım nedir ki benim?
Senin tebessümlerinin yanında!
Al al kan dolar gamzeli yanaklarına
Ve bir şehir selama durur bakışlarinla
Narin ellerini çizip çizim gönder namelerle bana
Gözlerin saplansın göğsüme
Körlüğe razıyım ben senin varlığınla
Aşkın merhameti vuru bedenimi
Mehlican gibi ayazlarda
Çatlar dudaklarım aşkın tatlı acısıyla!
Aşk bu, sevgiye kapı açan ve onun yüreklerde yuvalanmasıyla var olan bir sonsuluğun sorumluluğunu yükler insana! Kalbin acı çekmesi...
Duygusal zihnimiz kalbimiz olduguna göre, onun bize duygusal yoğunluk yaşatması ve acı çektirmesi de zaten doğaldır. Ve bu yoğun acı çekme sitili onun içimize yüklemiş olduğu merhamet duygusuylla ilgilidir. Merhamet, içimizde taşıdığımız sevginin inceliği, zerafeti, estetiği, yumuşaklığı, alınganlığı, ilgiyi, bağrına basmayı, sahiplenmeyi baz alarak insani kişiliğimizi şekillendirmek kalbimizin görevidir.
Bu yüzden kalp hassasiyetimizin ve fiziğimizin en duyarlı organıdır. O incimiş bir insan, ağlayan bir çocuk, bir kadın veya bir canlı gördüğünde acı çeker, annesiz babasız bir öksüz gördügünde acı çeker, horlanmış, dışlanmış birisini gördügünde için için yanar ve kavrulur. Birisinin uğradığı bir haksızlık karşısında bile bütün dünyanın yükünü üzerine almaya adaydır. Bu acı zamanla kalbi yorar tatlı bir acıyla ve onu hayata ya bağlar, ya da koparark sonsuzluğa uğurlar. Toplumda genel olarak acı ve ıstırap çekmenin sürekli kötü tarafları vurgulanır. Oysa kalbin acısı insan olarak bizi olgunlaştırır. Doğal olarak burada psikolojik rahatsızlıklarımızı dikkate almıyorum, çünkü bu konu ayrı incelenmesi ve irdelenmesi gerek başka bir yazının analiziyle mümkündür.
03.08.2020
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.