Şa’nın Kitabı
Y Kuşağından...
Bu hikayedeki kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür.
Gülaydın çocuklar, gülaydın üretmenim. Burası niye karanlık, basın düğmeye ışısın sınıfımız. Tamam hocam..
Bugünkü dersimiz konusu; Şa ve Kitabı.
Defterleri açalım. Ama önce kimler Şa olabilir size bir uygulama yaptırmayalım. Sağ kolunuzu kaldırın başınızın üstünde sol kulağınıza değdirin.. Evet hadi sende, sende, Şaman yine mi horluyor o.. Şamannnnn … Kaldır kolunu sağını, başüstünden sol kulağını tut.. Tamam.. O haldeyken baş parmağınızı kendi çevresinde çevirin..Böyle mi hocam evet, çevir çevir.. Ayşe sende.. Parmağım dönmüyor hocam… Dur yardım edeyim.. Oruç aferin sana…
Tamam.. şimdi iki elinizi ileriye uzatın, avuçlarınız birbirine yapışsın.. Tırnaklarınız arasında, üstünde kir pasak oje var mı… Benimkilerde var hocam, Nizamettin.. ne var, tırnağımın birisinin altında siyahlık var.. hocam benimkilerde kırmızı oje var…
Şimdi sağ dirseğinizi masaya koyun.. tamam.. Yumruğunuzu sıkın, Baş parmağınızı yumruktan ayırın ve eklem yerinden doksan derece olacak şeklinde hızlı hızlı hareket ettirin, en sonunda ters L gibi birden durdurdun, gerginleştirin.. Dişlerinizi sıkın zorlayın parmağınızı..
Şimdi bana söyleyin kimin başparmağının eklemden sonraki bölümü, ters L şekliydeyken, titriyor .. İşte o titreyenler Şa adaylığına yakındır.. Aynısını sol kolunuz ve parmağınızla yapın…
Tek tek bakacağım.. bir sonraki derste..
**
Elif kızım ne oldu sana, niye üzgünsün, Hocam Hatce bana yorum yapmıyo.. Bu kızlar hep böyle hocam, mızıkçı. Hüsnü sus bakalım. Ayıp ama. Ali Ayşeyi seviyo hocam. Murat, öyle şeyler sözlemeyin. Aaa ne oldu size bugün. Hasan teneffüste bana çelme taktı hocam, Hasannnn… Hayır hocam ben ayağımı uzattım o takıldı.. Özür dile bakalım Cemilden.. Hocam Aylin Cemili seviyo.. Aaaa yeter ama… Kesin sesinizi.. Koca koca adam ve kadınlar… Dış ve şer sınıflara geçit yok, yaşasın Şa’lar… Hindi baba hindi, Heyalah, Yeterrrrr.. Meftun ne oluyor sana.. atarım sınıftan bak.. Atamaz ki atamaz ki… Kim dedi onu, Oruç söyledi hocam.. Oruç nerdesin.. Oruç … Oruç… Nereye daldın gittin sen.. Sen söylemezsin… Hocam bahçedeki ağacın dalını görüyor musunuz.. Ne varmış ağaçta Oruç… Dur bakayım, gözlüklerim çantamdaydı… Aaaa bakın çantamda ne varmış çocuklar, dürbün… Hocam ben de bakabilir miyim.. Bende, bende…
Cafer, çıkışta Mehlikaya mektup vericem.. Mektup mı kaldı Şahin, mesaj atsana.. Yokk olmaz, kolonyalı kağıda yazdım bile.. O sana bakmaz Cafer.. Onun derdi başka.. Neymiş ki, büyüyünce koca Şa olmalıyım dedi.. Daha ne kadar büyüyecek ki..
Bu okula geleli neredeyse 10 yıl olmuştu, yeniden geldiğinde öğrencilerini hiç büyümemiş olarak görünce biraz şaşırdı hem de sevindi. Oysa 10 yılda neler neler yaşamıştı.. Hiç boş durmamış hep okumuştu, son 3-4 yılı da hapiste geçmişti..
İlk dersine girdiğinde ne kadar tanıdık olsa da öğrencileri, bir gariplik vardı sınıfta.. Sanki Sarumanın Laneti çökmüş gibiydi. Gandalfı arasa mıydı acaba..
Günaydın çocuklar… güllannnaydaaaınnn üüürrrreeeetttmennnnimmmmiimmm. Birden karanlık sesler üzerine doğru saldırıya geçmişti. Asasını çıkardı ve Yeteeerrr diye bağırdı.. Tabii ki sırlı ve kutsal sözcükleri ciğerinden boğazına kadar saklayarak, son noktada açtı ağzını yumdu gözünü.. Yeettteeerrr….
Senin ciğerini bilirim.. Yeetttmeeezzzz diye arka sıradan, ön sıradan, sol ve sağ sıradan sesler yükseldi… Birden korktu, sihri işe yaramamıştı.. acaba kendinide mi ele geçirecekti karanlık…
Hayır rahat bırak beni.. hocam hocam.. diye arkadan sesler geldi,. Ne oluyor orada, istemsizce o tarafa yöneldi, Sabrinin sabrı bitmiş Gülayı öpmeye kalkmıştı, Gülayın yanında oturan Tülay Sabriden rüşvet almıştı, çaprazdaki İsmail Tülaya aşıkmıştı. Aslında Hüseyin Hasan değil, Cemilin gerçek adı Kenanmıştı..
Kafası iyice birbirine girdi, neresiydi burası. Neler oluyordu bu çocuklara, adamlığı kadınlığı bırakıp yeniden okul yıllarına mı dönmüştü zaman.. Kim hangi bölümdeydi, kim hangi liseden yazıyordu..
Bir davetiye geldi Şalgam ile Mısırın nikah törenlerinde sizleri de aramızda görmekten onur duyarız. İmza. Şa Bilirim Başkanlığı. Kimdi bu başkanlık ne zaman kurulmuştur, hem Şalgam ile Mısır kimlerdi.. Off dedi yazılı cevaplarını okurken..
Sinirleri gerilince naneli sakız çiğnemeyi severdi, attı ağzına 3 tane Şa Fal Naneli sakızlarından, çiğnedi çiğnedi, çenesinin yorulduğunu anlayınca sakızı çıkarıp yarısını kopardı, yarısını çiğnemek daha israflı olmaz mıydı, kalanını da sonraki derste çiğneyebilirdi.. Lakin sakızı neye saracak nerede saklayacaktı.. Çevresine bakındı, çantasına baktı, ceplerine baktı.. Sonunda ışıklar yandı..
Burası bildiğin deliler tımarhanesiydi. Peki o burada ne yapıyordu, Şa’dan gelen yazıda, Şi sınıflarına Ş öğretmenliği için davet edilmiş o da hiç düşünmeden kabul etmişti, başka ne yapabilirdi ki..
Geçen yaz inek çobanlığı yapmış, öküzleri kurban etmeyi öğrenmişti, bir öküze bir köy doyuyordu bile.. Şehre gelince ise köydeki Hatcenin, aşık olduğu Ayşe’nin, evlendiği Şükriyenin sesleri daha çok çıkmaya başlamıştı. Apartmanın İmamı ise keyfe keder, anlamsız türküler söyleyip duruyordu.. Burada bir büyü olmalıydı..
**
Bunlar efendiler, bir inek yüzünden anlaşmazlıkları var, Lagin Fergıson, öne çık ve kendini tanıt, derdin nedir.
İkinci sırada gelenler kim.
Babası onu hafifmeşreplikle suçluyor, babası söz dinlemediği için Şa’nın onu cezalandırmasını istiyor..
Kızın cezasını almayı teklif ediyor, Ama o yaralı.. Kim bu yakışıklı.. Şimdi tartışıyorlar.. Rojido tutiko korimikonu. İzin veriyor. Trah nassın.. Yumruğu seçiyor… Kırbaçlanmak yerine.. Dayak yemeyi isteseydin ben bunu memnuniyetle yapardım..
Davul sesleri.. ıff ıhh ahhh.. şark şruk… offf offf. Derin derin nefes sesleri… Ne kadar sürmesi gerekiyor, kanı akana kadar, genelde burnu kırılana kadar. Bu zalimce. Yarasını biliyor oraya vurdu, sargı bezi kanlandı. Bir sağ kroşe ve yerde.. Yardım etmeliyim.. Hayır bekle burada.. Ayağa kalktı … Kim el uzattı.. Yürüyor, topal Şarlman’ı selamlıyor.. Zor yürüyor...Bu taraf daha kısa, hem daha az dedikoduya neden olursun..
Bunu neden yaptın, o kızın cezasını aldın.. Niye yaptın.. Birkaç gün içinde atlatırım bunu.. Biraz kurba otu, biraz sarımsak suyu… Yaptığın şey çok tehlikeli..
İki gün sonra omuzundaki bandajı çıkarabilirsin. Sen yapsan olmaz mı.. Hayır ben iki güne gitmiş olacağım.. Galiba bu bir veda. Kapı açıldı… Sanırım biri seninle yalnız konuşmak istiyor. Sana iyi yolculuklar Gülay.
At arabası... 2 gün geçti yolcu olacaktı..bir ses.. Gollum seni görmek istiyor.. Neden? Nedeni fark eder mi..
Bitter çikolatalar ile bir yakınlığınız yok değil mi, Hayır, hem nereden çıktı. Anladığım kadarıyla sizin de şifacılık yetenekleriniz var. Bildiğim kadar evet. Kullandığınız şu iksir ve ilaçları biliyorsunuz değil mi. Bazılarını evet. Bana bu odayı gösterdiğiniz için teşekkür ederim.. Ama gitmem gerekiyor arabacı bekliyor. Dayvi öldüğünden beri bir şifacımız olmadığını bildiğimden, sizin işi üstlenmenizi istiyorum. Ama ben gidiyorum. Hayır. Kalıyorsun. Şarlman sana ne söyledi, Haydutlarınıza şifacılık yapacağımı mı. Haydutların biri hakkımda hikaye mi uydurdu? Kardeşinin söyledikleri beni ilgilendirmez. O zaman neden kalmamı istiyorsun. Çünkü kalmandan memnun olurum. Hayır ajan olduğumu düşünüyorsun.
Sırların olduğunu biliyorum Klaarr. Oymağında ağaçsakal şifacılarından bir şeyler öğrendiğini biliyorum. Eğer tüm insanlar gibiysen sorun yok, idare ederim. Aman sen ya insan değilsen. Emin olacağıma kadar burada kalacaksın ve şifacılık yapacaksın. Misafirim olarak.. Arkasını döner ve tak tik yürümeye başlarken… Tutuklun olarak demek istiyorsun değil mi, fantaziler kuruyorsun değil mi? Sadece kaçmaya kalkarsan…
***
Ve karanlık ekran üzerine Şa’nın 1. Sezon 2. Bölüm bitiş müziği…
Bir önceki bölümde ;
Cemil Sabri Hüso ve İmam okey masasında kimlerden bahsetmişti? Şa’nın kitabı kadimlerden yana ilk defa mı toprak altından çıkmıştı. Kolonyalı Mendil aslında aşk mektubu değil miydi? Dürbün çantadan mı alınmıştı, yoksa öğretmen masasının çekmecesinden mi.. Şükriye Ayşe ve Şahide, Gülayı nerden tanıyodu..
Şaman duvar dibindeki en arka sırada horlamaya başlamıştı…
***
Bayan Simit sana bir şey söyleyebilir miyim, tabii ki söyleyebilirsin Gülay, Kocamla ilgili.. O ölü değil. Ondan kaçtın mı. O iyi bir adam değil miydi ? Hayır o çok harikaydı, yalnız o daha doğmadı. Bayan Simit, zamanda geri gelmişim gibi gözüküyor. Anlayamıyorum ne diyorsun.. Şa Taşını duydun mu. Evet duydum, bazı hikayeler var ama.. Anlaması zor. Benim içinde ama… Lütfen, bana yardım edin o taşa dokununca oldu her şey.. Zaman geriye yürüdü… 245 yıl geriye..
Sen tatlı bir insansın Gülay, şimdi daha iyi anlıyorum. Bayan Simit lütfen yardım edin O taşa ulaşmalıyım… Hayır, ben gidiyorum, her şey açığa çıktı ben inanan bir dindarım, sense iblis.. Bayan Simit hayır öyle değil.. Şak kkk Sen cadısın.. Bırak beni, sana yardım etmeyeceğim pis cadı…
***
Pencereden ağacın dallarına bakıyordu, sanki bir şey vardı orada.. Ancak görünmüyordu.Dürbünle baktı göremedi, teleskop da işe yaramamıştı.. Hissediyordu bir şey onları izliyordu..Oruç gözlerini o daldan ayırmıyordu..
Predatör, Ak Büyücünün görünmez savaşçısı..
Şaman uyan, uyan Şaman uyan.. Bırak horlamayı..
YORUMLAR
Bir Dünyevi'den yine klasik güzel anlatımlar, beyinlere verilmek istenen mesajlar...
Doğrusu böyle bir sınıfın ders öğretmeni olmak istemezdim.
Kaleminiz daim olsun.
Yinsani
Zaten bu gidişe öğretmene de pek ihtiyaç kalmayacak.. Her şey internet üzerinden dönmeye başladı.. yarı okul, yarı ev okulları ve sistemi ihtimal korona dönemi ve sonrasında devam edecek gibi..
bu arada korona mı, ihtimal bana da bulaşacak eylül ayında.. gökler söyledi.. yine de tedbirimizi alıyoruz..
eski tabirle: inna lillahi ve inna ileyhi raciun..
yeni tabirle: ölürsek de kime kalmış
katkılarınız için teşekkür ediyorum hocam.
eksik olmayın..
Şiirde ne denir okunası bir tek adam, madam , adem kıtasında takildim okurken ...orada sanki bir uymamış geldi tınısı bana..;))) okuyucu olarak yani.
Yazı güzel, tazecim şiir geldi eee bir de mis gibi reçel...
Yinsani
o kıta ya bakarım... :) zaten be adam durmadı orda.. tahnk you
Yanı ne denir artık zihnin nasıl onca şeyi yarattı ( en uygun yaratmak bence) bravo diyorum....bazı yerlerde sesli kahkaha attım resmen...nesildaşım nasıl bir kurgu su gibi altı gitti..tuhaf bir akıcılığı olmuş yazının..
Ya ŞA nesildaşım.
Sağlıcakla
Yinsani
Hep aynı geçiyor günler geceler
Söyleşip durduğun diller anlamsız
Bilindik ayaklar hep aynı kollar
Gözünle gördüğün eller anlamsız
Bırak ezan okumayı be adam
Boşuna oynama tespihle madam
Sen de semah etme canına adem
Aslını ararsan beller anlamsız
Acıya kedere alışır zihin
Kendini bilmiyor başında beyin
Düşündükçe düşün yetmiyor şeyin
Deryası dağları çöller anlamsız
Balıklar mı içti kurudu dere
Mikrop tuttu çarptı insanı yere
Hiç gerek kalmadı hayıra şere
Ha yaşadın öldün yıllar anlamsız
Dünyevi göklerin başına çöktü
Bereket dediğin kaynar su döktü
Tanrı sana baktı boynunu büktü
Sultanı kölesi kullar anlamsız
Erlik Aldacı
Olmadı...
Neyse yarın kızılcık alayım pazardan onu yaparım. Bunu mu doldurdum kavanoza dört gözle seni bekleyecek. Şaman' ı uyandırmak ha, bir de horlama ne demek. :)
Yazı da yanlış yere yazıldı gorüyon mu...
Yinsani
yorumun harikaydı.. şaman çok uyursa kesin şaka yaparlar ha...:))