- 331 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
PROUDHON DAN SEÇMELER
HÜKÜMETLER ÜZERİNE:
Her hükümet vaad eder, güvence verir, garanti sunar, sözüne bağlı kalacağına dair ant içer. Hükümet bildirilerinden daha güzel ve daha büyük bir dürüstlük gösterisini, daha derin bir fedakarlık açıklamasını hiç bir yerde bulamazsınız. Ve gene hükümet çağrılarından, genelgelerinden, mesajlarından daha bağlayıcı hiç bir şey yoktur. Hükümetler, kendilerini zorunlu, vaz geçilmez bildikleri sürece ve ölçüde iyi niyetle hareket eder gözükürler.
POLİTİKA ÜZERİNE:
Bizim tüm bilimimiz halkın gösterilerini gözlemeğe, diyeceklerini bellemeğe, yapacaklarını yorumlamağa dayanır. Halka sormak: Bizim için bütün felsefe, bütün politika işte budur.
Sermaye hükümdar iken politika nedir ki? Bir gölge oyunundan, bir ölüler dansından başka nedir?
MÜLKİYET HIRSIZLIKTIR:
Kölecilik nedir? sorusuna cavap vermek durumunda kalsaydım ve tek kelimeyle: Cinayettir..deseydim; insandan düşüncesini, iradesini, kişiliğİni çekip alabilme gücünün öldürücü bir erk olduğunu ve bir insanı köle haline getirmenin onu öldürmekten farksız olduğunu ispatlamak için uzun boylu konuşmağa ihtiyaç kalmadan anlaşılırdı düşüncem. Peki ama; Mülkiyet nedir? sorusuna neden gene aynı şekilde, yani bu ikinci sorunun aslında birincisinin değişik bir biçiminden başka bir şey olmadığını hemen anlatabilmekten emin bulunarak: Hırsızlıktır..cevabını veremiyorum?
Bir düşünür, mülkiyetin, mülkleştirmeden doğan ve yasayla geçerlik kazanan bir medeni hak olduğunu söylüyor; bir başkası da aynı mülkiyetin, kaynağını emekte bulan bir doğal hak olduğu iddiasında: ve birbirlerine taban tabana zıt olan bu öğretilerin ikisi de yandaşlarınca alkışlanıp desteklenmekte. Bense ne emeğin, ne mülkleştirmenin ve ne de yasanın, mülkiyeti yaratamayacağını: dolayısıyla da mülkiyetin nedensiz bir sonuç olduğunu iddia ediyorum. Niçin kınanacakmışım yani bundan dolayı?
İtirazlar yükseliyor !
Mülkiyet, hırsızlıktır! İşte 93’ün alarm çanı ! İşte devrimlerin giriş kapısı...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.