SABAH SABAH ALTIN BULACAK DEĞİLDİM YA…
Sakinim ve sakin bir şekilde kendimi arkada olmayan bir duvara yasladım, bu bakışın adı nedir bilmiyorum ama bakıyorum öylesine.
Sabah, iş yerine gelirken bizim sokaktan çıkıp tam köşeyi dönerken birde baktım ki kargalar hem bağırıyorlar hem de havada dört dönüyorlardı.
Neler oluyor böyle, diyerek adımlarımı daha bi sıklaştırarak ilerledim, bi de ne göreyim, mahallenin salak köpeği ölü sesiyle kısa kısa havlıyordu, kıçı sokağa doğru, başı duvara bakıyordu. Önümde çöp bidonları var ve çöplerin yarısı yere dökülmüştü, bir de elektrik direği görüş alanıma giren,bu yüzden olay yerini tam olarak göremiyordum. Biraz daha ilerledim, ben de ne meraklıyım dimi… Aaa, bizim salak köpek, duvarın dibinde gardını almış bir şekilde duran kediye havlıyordu. Köpek, hem havlıyor, bir yandan da çöpleri eşiyordu boğalar gibi.
.. Bir şey demedim, yüzüme biraz tebessüm asarak birkaç adım daha ilerledikten sonra onları seyretmeye başladım ne yapacaklar acaba? diyerek. Köpek kocaman bir köpek, kedi ise bildiğimiz kedi, siyah beyaz alaca bir kediydi... İkisi de çöpün başında, ikisi de aç gibiydi sanki ama asıl aç olan kargalardı ve bu savaştan kendilerine düşecek olan payı büyük bir iştahla bekliyorlardı…Kargaların tükürükleri var mıdır bilmiyorum ama yoksa da o an olmuştur mutlaka, diye düşünüyorum.
Kargalar ortalık kızışsın diye var güçleriyle uğraşıyorlardı, hangisi yere serilecek de bizlerin midesi bayram edecek, diye, yoksa ne diye öyle çılgınca dönüp dursunlar, dimi...
.. Köpek havladıkça, kıçını duvara dayayan kedi bu şekilde kendisini garantiye aldığını düşünmüş olacak ki, tek patisine dikilip, boşta kalan patisini sallıyordu köpeğin yüzüne doğru. Köpek arada sırada başını çevirip gelene gidene bakıyordu ama kedi ise hiç kıpırdamadan, pozisyonunu dahi bozmadan sürekli aynı patisini kullanıyordu köpeğin havlamalarına…
Köpek, beni görünce biraz daha şımardı sanki, iyice kabardı ve kediye bir bürün daha yaklaşarak ses tonunu da iyice yükselterek aralıksız havlamaya devam ederken, kedi ise hep aynı pozisyondaydı.
Köpek ise giderek daha yüksek bir tonla hem havlıyor, hem de kediye biraz daha yaklaşıyordu derken, kediyle köpek burun buruna geldiler. Köpek, oradaki bütün çöpleri dağıttı sözde kediyi korkutacak. Ben gülmeye başladım. Tam bu sırada birisi köpeğe seslendi, demek ki o kişide benim gibi olayı görmüş benden önce olaya müdahale etmek için köpeğin dikkatini dağıttı ve dikkati dağılan köpek sesin geldiği yöne bakınca, kedi, fırsat bu fırsat, diyerek fırr diye kaçtı ve bir anda gözden kayboldu, köpekte arkasından, hadi yakala bakalım yakalayabiliyorsan… Bende yoluma devam ettim, iş beni bekler diyerek.
Ulan bak şu işe dedim kendi kendime, cüsse değil, önemli olan yürek ve de akıldır. Birileri boşa bağırır durur, birileri zekasıyla işini aşırır, birileri de geri kalanları toplar. Nasıl bir dünyada yaşıyoruz biz?
Gündüz yavuz...