- 401 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Başkasının Özeline Girmemek
BAŞKASININ ÖZELİNE KAPALI OLAN OĞLUM
Sevgili oğlum,
İnsanın çocukluğundan beri iyi meslek sahibi olmaya bakması, bunun için eğitimini en güzel şekilde yapacağı okulları ,kendi isteği, ailesi, okulda ve yardım aldığı kurumların değerlendirmesini ciddiye alarak yetenekleri ve kapasitesi oranında çalışması şarttır. Meslek sahibi olduğunda da en verimli olmaya maddi gelirinin en güzeli olmasına hakkaniyetle çalışması, gelirinden muhtaç olanlara da yardım etmesi, gereksiz ve kötü alışkanlıklara zaman ve para harcamaması ideal insandan beklenen şeydir.
Sevgili oğlum,
Ama çok zaman kendini bilmez ve münasebetsiz insanlar başkalarının gelirini öğrenmek sanki resmi görevi imiş gibi durmadan “maaşın ne kadar?” falan gibi sorular sorar. Ya da verimli çalışan ve çalışmayı seven insana “ emekli olmuyor musun?” diye sormaya başlar. Bu insanın özeline girmektir ve asla tasvip edilmez. Senin bu soruyu sorduğun insanlar tarafından onlar sevilmemene sebep olur. En büyük ibadetlerden birisi de kendini ilgilendirmeyen şeyleri terk etmesidir. Bu ibadettir. Bir de hayatın zorluklarına karşı azimle mücadele eden ve haklarını alamayan engellilere “maaşın çok iyi” denmesi bunu da çalışanların haklarını aradığını söyleyen sendika, dernek gibi kurum başkanlarının yapması ama kendinin , engellilerin maaşından çok yüksek olan maaşlarını “maaşı az” diye beyanat vermeleri de hoş karşılanamaz. Bu insanı küçümsemedir ve sen sakın böyle yapma. Böyle yapanlara ben kızarım. Bir insanın gelirinden şikayet etmemesi çok iyi geliri olduğunu göstermez. Tersine kanaatkar olduğunu gösterir. Takdir de beklemez insan. Ama böyle münasebetsiz sorulara da kızar. ”Ben, ben gene ben” diyen insanlardan olarak çevreni kendinden soğutma. Sadece kendi gelirini artırmaya bak. Sevdiğin insanların da haklarını koru. “Başkalarının geliri beni ilgilendirmez” diyerek görevin olmadığında başkalarının özeline girmemek rahat etmeni sağlar. Bir kişinin gelirini öğrenmek istesen tüm dünyanın gelirini öğrenme merakı bile duyar insan nefsi, egosu. O yüzden fazla meraklı olmadan in sanlara sormadan öğrenmek istediklerimizi kitaplardan öğrenmeye bakmak bana çok mantıklı verimli ve doyurucu geliyor.
Sevgili oğlum,
Bunları neye yazdım? Bazen gittiğin yerlerde insanların bu tür konuşmalarından etkileniyorsun da ondan. Sevdiğin insanlar bile böyle konuşsa, ya güzellikle onların geliri ile ilgilenmediğini söyle ya da sus ve başkalarına da anlatma. Yoksa, başkalarının geliri ile ilgilenmeyen bir insana anlattığın zaman sert tepki görebilirsin. Bu da seni üzebilir. Buna şahit olduğumdan bu mektubu yazdım. Herkesin de başına gelebilir. O yüzden özel hayatlar yerine ders verici hayat hikayeleri okuyarak onların hayatından ders alarak “onlar başardı. Benim imkanım onlardan iyi istersem ben de başarılı olabilir ve insanlara faydalı olabilirim” diye düşünmeye bak.
Sevgili oğlum,
Mektuplarımızda isimler yok, mevki makam isimleri de yok. Çünkü biz kişilere değil gerçekleri okuyup faydalanmak isteyenlere yazıyoruz. Yaşadıklarımızdan ders alarak onları yazılar ve mektuplarda harmanlamaya bakıyoruz. Kimseye “bunları uygula “ da demiyoruz. Ben yazayım belki bugün belki yarın anlayan uygulayan, faydalanan ve başkalarının da faydalanmasını sağlayan olabilir. Gerçekler evrenseldir ve “İnsanların iyisi insanlara faydalı olandır” Gerçeği binyıllarca büyük insanlar tarafından söylenmiştir. Demek ki “insanların kötüsü de söz ve davranışları ile insanlara zararlı olandır” Faydalı olan insanlarda ve gerçeği anlatan aydınlarda binyıllarca da unutulmuyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.