Hakikat aleyhine hürriyet olamaz. -- salazar

***

4

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

1300

Okunma

***

#################
#######
####
#################
#######
#####################
#######
#####################
#######
#####################
#######
#####################
#######
####
#################
#######
#####################
#######
#####################
#######
#####################
#######
####

Paylaş
Beğenenler
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
*** Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz *** yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
*** yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Erlik Aldacı
Erlik Aldacı, @erlik-aldaci
9.8.2020 11:33:36
İnsan nasıl düşünürse düşünsün, düşünürken ilk başta kendinden kaynaklanan tehdit ve tehlikeler de mevcuttur. Vesvese, vehim, buhran, korku...kaynaklı sübjektif etkiler.
Sonra dışsal etkiler.
Ve hepsinden arınarak düşünmek "doğru" olana girilecek yola ilk kapıdır.
Bu yönüyle de iyi bir yazı...
Erlik Aldacı
Erlik Aldacı, @erlik-aldaci
8.8.2020 20:41:29
Tüm hazır bulmuşluklara içsel bir başkaldırı. Toplumsal zorunluluga karşı bireysel yücelişle; direnç ve reddediş. Bırakın kendi düzenimi kendim kurayım isteği ve coşkusuyla çağrısal yardım ediş.
Kendini "öz"de yakma, pişme ve geri çekilme.
Soluk almanın bile değiştiği maddesel çekilme...Ne çok şey sığmış yazıya.
Aslında bu bir yazı olsun diye yazılmamış.
Anlaşılma isteği...
Huzurla, inançla...
Hüznümün Hüznü
Hüznümün Hüznü, @huznumun-huznu
8.8.2020 18:45:12
Çok güzel bir paylaşım,bu yazıyı yazan kişiyi tebrik ederim.Kopuş olarak isimlendirdiğiniz aslın da manaya yaklaşmak diye algıladım.Her şey gönlünüzce olsun,iyi akşamlar
Yinsani
Yinsani, @yinsani2
8.8.2020 16:42:46
’’Tiranlara isyan, Tanrıya itaattir,’’.Nokta.

yazını okuyunca bir arkadaşım aklıma geldi. arayıp bulurum sanki de daha sürgünde gibiyim.. listeyi yapalıyım da bir ziyarete çıkayım hiç olmazda yarım saatlik mesafede olanlara, havalar biraz soğusun da..

hem üzüldüğüm hem duygulandığım hem de merakla takip ettiğim bölümler oldu. yazılarda gülebilecek yerler bırakmalı aslında aralarda. çok mutsuz bir toplumuz. ve gittikçe artıyor huzursuzluk..

bekar, evli, boşanmış, yeniden evlenmiş, çocuklu, çocuksuz, kaç yaşında hangi kuşak.. diye ayırıryoruz belli bir saatten sonra kadın ve erkekleri..

ilk gidişler çok koyar, ilk gelişler de çok sevindirir. biri söker alır sanki hayatı, diğeri de hayat bahşeder gibi.. her iki cins içinde geçerlidir.

edebiyat i.inde genelde hasret ve sevgi ve incinmişlik çok işlenir. her şairin şiirinde vardır bu ara ara... kimi zaman düz ve ters anlam konusunda kafam dumanlanır. o duman tüm görüşümü bulandırır. .dalgalıdır denizler herzaman ilgimi çekmiştir, o dalgalar hiç bitmez ya beni almak ister gibi, gel gibi davet eder gibi gelir derinliklerine.. lakin bünye izin vermez denizle baş edemez insanlar.

lakin koylar her zaman insanların toplandığı yerleşim yerleri olmuştur biraz biraz öyle değil mi deniz kenarlarında. sığınak arar insan. belli bir saatten veya yıldan sonra da o sığınakta aranmaz olur. aramayı bitirdiğinde zihin ve hayat sanki ölür insan da.

tabii burada zihni; nasıl almıştın bu yazıda unuttum. şuur ve düşünce mi? zihin bir bütün diyesim geldi.

insanı zinde tutan uğraştır, ne ile uğraşır insan çeşit çeşit..

vefa mı; arkadaşlık dostluk mu? iyi gün kötü günde yanında olmak mı, mahalle, köy çocukluk arkadaşları çok değerlidir. hayata anlam katar.

lakin mülteci olanların veya göçebe olanların bu şansı yoktur veya hayatta ki en büyük cesaretin kendi kendine yetmek olduğunu farkedenlerin çekip gitmesi ise toplumlarda hep cezalandırılmıştır. bu tür olaylar sevilmez. öyle ki dağ başında bir kulübe yaparsın kimsenin uğramadığı hayvanlardan başka, bela yine de gelir bulur insanı..

şehirler ise bir cehennem, cehennemde cenneti bulmak nasip midir, yoksa eylem mi gerektirir. eylemsiz olabilemez.

kopuş konusu uyanışı sağlar mı bilemiyorum. uyanmak istemiyorsa kimse uyaramaz. sanki Tanrı gibi lakin Tanrı olmak ne mümkün, ihtiyaçlar listesi uzun. öyle demezler mi dostum; ihtiyacı en az olan insan en zengin insandır diye.. sanırım..

şahsen ben fakirin ihtiyaçları çok olduğu içindir belki de huzursuzluğu ve sen dostun da devingenliği.. devingenlik ne demekse; ihtiyaç ne demekse...

sevgi ihtiyaç mıdır? evet. dostluk ihtiyaç mıdır evet,

peki aşk bunun neresinde diye sorduğumda; çok çabuk kocalttı bu dünya belkide y kuşağını..

yazıda bir de kibir bahsi vardı. bunu inceden inceye algılayabilmek karşında çok zordur. kibrin bile çeşitleri vardır belki de, dağ kibri, derya kibri, rüzgar kibri, bi de tahta kibri olabilir mi bilemiyorum..:))

yeni bir moda çıkmıştı geçenlerde, ölüyü dans ederek tabutla taşıyorlardı.. çok düşündüm üzerine.. mevlana'nın şebni arus dediği de geldiği aklıma bir de.. birleşme, eskimeyen birleşme noktası değil mi ölüm..

kim çıkar ışıktan karşımıza veya kim geçirir?? tüm bunları düşünebilmek, yazabilmek bile bir çağ belirtisidir özgürce. bu özgürlük bile çok görülmeye başladın dünya genelinde..

aslında planlı bir yazıydı, lakin ben plansız bir yorum yaptım sanki..

matematik ve sayılar bu yüzden duygulardan veya zihinden daha kolaydır.
en zoru ise 0 noktasında 1 olabilmektir belki de ne bileyim..

Tanrı sevenlerimizin ve sevdiklerimizin geçitlerini kolaylasın.. demekten başka ne söz söylenebilir ki başka.

tibetliler ile başlayan paragraf ve karşılaştırmayı üst versiyon insanlar yapabilir desem kim ne anlar bilmem.. bizim lügatimizde islam-imam vardır. kendilerini vazgeçilmez sanırlar. ..ezan okur dua okur... çok olan değerini de yitirir derler hani, lakin o da geçerliliği gitgide kaybedecektir. kültürlerin dar kalıbından, dünya kültürlerini tanıma veya yeni dünyalaşma yolunda mıyız bir gidişat olarak.. belki ..

deniz kültürlerin eski versiyonlarında sal üzerinde gönderilen cenaze ateşli oklarla yakılıyor uzaktan.. toprak kültürlerinde mezar ve gümbet veya piramitler..

kimi zaman gazetelere bile düşer bir mezar vardır, dozer ne yaparsa, kımıldatamazlar derler yerinden, yol çevresinden dolaşır gibi ..ölüye saygı meselesini senden okumak çok hoşuma gider sanırım?

bir de şu beş altı yedi yerde veya bölgede mezarı olduğu söylenen insanlar vardır.

işin garip ve üzücü tarafı ise; ihtimalen 40 yaşımızdan sonra birer birer bizi terkedenleri yolcu ederiz.. ataları... herkes için bir başka zordur bu durum. lakin biz daha yavaş yavaş o sınıra yaklaşıyoruz.. bu konu beni çok düşündürüyor.

saygı sağlık ve huzurla dostum..
kalemine sağlık..
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.