Merhaba Yarım Hikayem!

• 1 Ağustos 2020 Cumartesi 11:00:36

Merhaba Yarım Hikayem!
Yine sensiz gözlerini ödünç alıyorum
ucu bucağı belirsiz mısralarıma. Aşkı fısıldayan
o dilsizliğinden de eser kalmadı ne yazık ki.
Yaralı yüreğime gülüşünü her demlediğimde
geveze bir çocuk gibi şımarıp mateme
bürünüyor duygularım. Sahiden , hangi Şairin
vuslat şiirinde kavuşacaktık ? Gururlarımıza
prangaları eskitip umuda doğru yol almışken hangi uçurumun sonunda ayrılığa gömecektik
kuşların kanatlarına taktığımız düşlerimizi ?
Ruhumun en derininden fırtınaya meyilli
yangınlarla savaşıyor bakışlarına nefret örmüş
ayrılığın kancası. Hep kırılan kalemlerde
Tanrı’ya yakarmışken üç nokta misali karanlıkla
cebelleşiyor kırılgan satırlarım. Koşmaktan mecali
kalmadı diz kapaklarımın. Yaşlanan gönlüme
hüzün sarısı küllerini mahrum etmeseydin yağmurun bereketiyle solmuş güllerim huzuru
tadacaktı.
Ah Dilba’m!
Geceye seni sayıklıyorum kayıp giden
yıldız misali. Enkaz altında kırıntılarını gözyaşlarımla sulamaktan viraneye döndüm.
Yalnızlığımın merhemini nasır tutmuş ellerinde
ararken, efkarının sarhoşluğuyla gitgide ölüme
bir adım daha yaklaşıyorum.
Ya gel dindir acılarımı ya da
git korlaşsın içindeki tılsımım...

(Dilba ‘ ya )