- 373 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Yeni Kapılar,Yepyeni Umutlar
Sahilde yürümek ne hoştur öylesine. Akarsu kenarında veya göl kıyısında gezinmek de öyle olmalı. Bu naif doğayla bütünleşirken bizler,bu eylemleri daha eğlenceli kılmak da mümkün değil mi?
Bir yerlerde sıklıkla işittiğimiz ve pek ehemniyet vermediğimiz kimi konuların ne de önemli ve yeni kapıları açabilecek potansiyeli içinde sakladığını düşündük mü hiç? Belki de düşünmenin vakti gelmiştir. Neden veya ne gibi şeylerden söz edildiğini merak ettiren bu meseleyi biraz daha ilginç kılalım isterseniz.Halk dilinde sıkliıkla "Ekmeğini taştan çıkartmak." derler ya,bizimkisi de tam da bununla ilgili bir konu. Bu cümlede ve veya deyimdeki ironiyi gerçek anlamda da bir düşülem derim. Konu daha da berraklaşıyor değil mi? Bir avuç süslü ve sözüm ona başka diyarlarla sınırlı sanılan şu değerli taşlar, bu topraklarda yok mudur sahiden? Neden bu ülkenin doğal güzellikleri sıralanırken yer altı zenginlikleri çok katı kurallarla gözardı edilir? Bu bir bilinç mi yoksa cehalet mi?
Neredeyse üç beş gramdan daha fazla çekmeyen bu metalar,Kaf Dağı’ ndan mı çıkıyor sadece... Bu ülkenin gemoloji bölümü akademisyenleri sadece kitap tercüme ederek ve veya ders vererek mi doldururlar mesailerini? İçlerinden bir kısmının şu miilî duruşları da olmasa, değerli ve yarı değei taşlardan kimselerin haberi olmayacak sanırım. Bu ülkede,bu cennet kokulu ülkede millî gelir halen beklentilerin çokça altında ve sayısız gencimiz de ekmek kapısı peşindeyken, bu büyük potansiyel kâle almaya değmez mi sizce de?
Sadece tarihî,sanatsal,edebi ve yer üstü zenginliklerine odaklanmış bir anlayış ne de kısırdır oysa. Hindistan veya Güney Afrika’ nın değerli veya yarı değerli taşlarına gıpta etmek de bize bir şey katmaz,katmadi da. Bu toprağın sadece yüzeyindeki bu deverler bile dikkate alınsa, binlerce gence iş kapısı açılması içten bile değildir. İşte o kıyılar ve kenarlardaki suyun gücüyle gelen derinlerdeki bereket,yarına dair umutlarımızı güçlendirecek ve madden de bizleri daha nezih zeminlere taşıyabilecektir,diye düşünüyorum. Sanıldığı gibi yüksek teknoloji ve yatırımlar gerektirmeyen bu ciddi konu,ilgililerce de dikkate alınmalıdır kanaatindeyim. Konuyla ilgili bazı girişimcilerin de belgesel mahiyetli o çekimlerinde, aslında ne denli büyük hizmetler verdiklerini şimdi daha da iyi anlıyorum.
Adı ister elmas,ister yakut,diyasfor,necef,zirkon,kantaşı veya ametist olsun,herbirinin ülkeye katacağı katma değer rakamlarla ifade edilebilecekten çok çok ötedir. Küçük bir gezintide dikkat ve biraz da bilgi ile ne de büyük kazanımlar elde etmek mümkün aslında. Doğayı tanımak,kavramak ve onun eşsiz gelişimini ve bereketini görmek anlamında da son derece yararlı bir uğraş,meslek,hobi... Günün birinde,konuya daha duyarlı ve potansiyelin farkındalığındaki müteşebbislerin,akademisyenleri,politikacıların ve meraklıların harekete geçeceği günler yakındır, diye umut ediyorum. Bu güzelliklet sadece masallarda yoktu zaten,olmamalı da. Biraz gayret ve bilinçle kaderimiz değişebilir. Daha güzel yarınlarda yine birlikte olmak dileğiyle.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.