VERİLEN SÖZLERİ UNUTMAYAN DOSTLUK
Sevgili dostum,
Günümüzde insanlar çok kolay söz verip, çok kolay unutmaya, verdiği sözleri hatırlatınca da hemen inkar etmeye, hatta bunu hatırlatanları da ısrarcı ve baskıcı olarak suçlamaya başladılar. Doğrusu yakınımızda iken bize şirin görünmek için vaat üstüne vaat verenler, uzaklaşınca ve zaman geçince hemen inkarcılığa yönelmesini hayretle ve ibretle izliyorum. Şükür ki, sen ve ben bu tutumu sergilemiyoruz.
Sevgili dostum,
Eğitimde örnek gösterme, lise ve Üniversitelere yazar ve düşünürleri, azimle başarılar elde edenleri davet ederek öğrencilerle buluşturmanın çok önemli olduğuna inandığımdan sık sık bunu eğitimci arkadaşlara da hatırlatıyorum. Onlar önce bu önerilerimize “ ne güzel, doğru, faydalı olur, davet edelim” derken, sıkışınca yani beceremeyince de, baskı yapma, ısrar etme, diyerek bizleri suçlamaya ya da beceriksizliklerini atacak günah keçisi olarak bizleri görmeye başlamaları gerçekten ibret ve hayretle izliyoruz.
Değerli dostum,
Klasik ve monoton lise ve Üniversite eğitim hayatında sık sık etkinlikler yapılarak yörenin sanatçı, yazar, başarılı engelli, başarılı kadın, başarılı iş adamları, başarılı sporcularını gençlerle buluşturmak gençlerin öğrendiklerini daha iyi pekiştirmelerine sebep olur. Bu yüzden eğitimci arkadaşlarımızın öğrencileri gözünde değerli ve sevimli görünmeleri için çabamız. Yoksa işimizden arta kalan zamanda bir güzel çay evinde, ırmak kenarında evin serin balkonunda günün gazetelerini güzel kitaplarını okuyarak bilgimize bilgi katmak, ailemizin sevgisi ile yoğrulmayı bizde biliyoruz. Ama fikir ve düşüncelerimizle gençler ve eğitimci arkadaşlarımızı da geliştirmek, onların da gelecek nesilleri geliştirmesi için zemin hazırlamak görevimiz diye düşünüyorum. Buna mükabil “eğitimci” etiketli insanların bizi baskı ve ısrarcı görmesi üzücü. Bu tutum insanın şevkini kırarak ”artık hiçbir şeye karışmayayım, okuyayım yazayım” raddesine bile getiriyor insanı. Ama sen gerçek dost olarak zaten bizzat gelerek davet edip öğrencilerin ile bizleri tanıştırarak hem öğrencilerin nezdinde itibarını artırıyor hem de bizim sevgi ve takdirimizi kazanıyorsun ve bu da seni daha çok sevmemize sebep oluyor.
Değerli dostum,
Biraz gayretle yapılacak işleri yapamayınca özür dilemek yerine muhatabı suçlamak insanı güzel dostlardan uzaklaştırır. Bende zaten böyle suçlayıcı tavır takınanlardan uzak kalıyorum. Okumaya ibadet aşkı ile devam ediyorum. Bu sadece benim gelişmeme sebep oluyor, halbuki, toplum olarak el ele vererek gelişmeye bakmalıyız. Sen davet ediyorsun gençlerin faydalandığını görünce gene davet etmenin imkanlarını arıyorsun. İşte bu tutumunla beni mest ediyorsun. İşte bu dostluk verimli olunca da mutlu ve bahtiyar oluyoruz ikimiz de.
Değerli dostum,
Maksat kimseyi suçlamak, ayıplamak değil, hepimiz bir dünya gemisindeyiz önce kendimizi okuyarak eğitmek, sonrasında söylemek yazmak ve konuşarak paylaşmakla sorumluyuz. Gençler güzel örneklerle tanışarak daha güzel insan olmaya azmetsin gayemiz bu. Yoksa bazılarının anladığı gibi kimseye baskı ve ısrar etmek bizim işimiz değil. Öyle anlayana da fikirlerimizi daha anlatmıyoruz tabii. Sana bile anlatmam! Anlamazsan.!