- 25783 Okunma
- 9 Yorum
- 0 Beğeni
Nedensiz Sevilir Kelebek...
Kelebek...
Tırtılın koza yapıp kendine belirlenen gün sonrasında mucizeye dönüşmesi sonucu oluşan olgu. Okuduğum bir yerde hoşuma giden yorumu ise ‘’tırtılın türevi’’.
Türüne özel renkli, desenli kanatları, zarif kanat çırpmaları, özgürlüğün timsali uçmaları, sakince, acelesi olmadan; yaşadıkları zamanın kısalığına inat, isyan edercesine, sessizce...
Kelebekler.. doğanın mucizesi...
Yaşamı en iyi hissettirebilen, üzerinde düşündüğümüzde. Bir filmi karelerine bölmek, her kareyi de ayrı ayrı irdelemek, dersler, nedenler ve sebepler aramak, bulabilecek kadar şanslı olmak, gibi... Bizlere göre kısa görünen, onların ise hayatının sınırları olan zaman; ‘’an’’ , tıpkı mutluluk gibi, öfke gibi, keder gibi... köpükten bir öpücük sanki anlımıza konan.
Nice şiirlere ilham olan, anlatılan, anlatılmaya çalışılan, anladığımızla kalınan.
Gözümüzün gördüğünü gönlümüzün gördüğüne aktaran, arasında bocalatan.
...
Kelebeğim...
Sık nefeslerimin arasından çıkan ‘’Tanrım’’ kelimesinin yanında, az ilerisinde, oluşan sessizlikte, gözlerim erirken güzelliğinde söylediğim, içimden geçen tüm sevginin tek kelimeye dökülüşü; itiraz eden bakışına rağmen...
Lakin öğrendim ki;kelebeğim sevgi sözcüğü değilmiş sevgiliye söylenen, aksine geleceğe dair gönül gözünün gördüğü bir kehanetmiş, bilinmeden dudaklardan dökülen. Oysa ki söylerken ne büyük keyif alırdım kulağına, kulağıma akseden sesimin tınısından. Ta... yüreğimin en derininden çıkardı sesimle bütünleşen o kelime. bilemezdim ama, içime düşen acabaları da sislere saklardım hep. Hani vardır ya, duymak istemezsiniz o çığlıkları ve bularsınız o soğuk gri dumana, nefesleri. O çığlıklar ki her şeyi bilirler, bilirler de duymak isteyen kim? Hiç kimse duymak istemeyen kadar sağır olamaz ki...
Tek sağır olan ben miyim acaba?
Tek ben miyim bunca yalnız kalan?... kelebeklerle konuşan?
Sevgili kelebek, fısıldarsam kulağına dileğimi, aynen köri kokan tenlerde olan inanç gibi; Tanrımla aracılık yapar mısın o narin güzelliğinle, gözünü boyar mısın Onun, bana baktığı anda gördüğü çirkin dilim ve yüzümün önünde durup, beni gizler misin o muhteşemliğinle? Sesin olan sessizliğinle Ona ulaştırır mısın söylediklerimi? O narin kanatların taşıyabilir mi sevgimi, sevgiliye? Peki benim yüreğim dayanabilir mi senin bunca ağır yüküm altında ezilmene?
Tamam mı?
Peki. ...
O halde; ey sevgili duy beni...
Avucumu uzattım sana tut!...
İçinde milyonlarca kelebek gizli. Bak!...
Her birinin kulağına tek tek seni sevdiğimi fısıldadım. Dinle!
Kelebekte, ne renk sevdiğini ve hangi boyutta olanları ya da hangi duruşunu sevdiğini bilmiyorum. O yüzden milyonlarcasını sığdırdım ya o küçücük yumruğuma. Hatta kaç tanesini istersin, onu bile bilmiyorum. Aslında ben senle ilgili hiç bir şey bilmiyorum farkında mısın? Sadece ‘’seni seviyorum!’’!...
Ne olur neden deme bana yine... Ne sen ne de ben bilmiyoruz nasılsa.
Bak, bunu biliyormuşum. :)