- 550 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Sonradan Görmüşlüğün Bin Pişmanlığı
İlk oğlumuzdur diye anlı şanlı kır düğünü yapmıştık ki, bin kişilik davetiye ile düğünümüze katılan seçkin davetlilerimiz parmak ısırmıştı.
Harcadığımız milyon doları buldu neredeyse.
Üç ay geçmedi, çocuklar anlaşamadıklarını söyleyerek ayrılma kararı aldıklarında dünyam başıma yıkıldı, hâla şoktayım, bir türlü kendime gelemedim.
Ailece perişan olduk, sokağa çıkamaz, eş dost yüzüne bakamaz olduk.
Şom gözlerin kem nazarı hem ocağımız yıktı, hem de çocuklarımızın yuvasını.
Şişkinliğin, sonradan görmüşlüğün cezasını çektik ki, hem de ne ceza, ne ceza!.
Bu da bize iyi bir ders oldu.
Küçük oğlana sade bir köy düğünü yapmaya karar verdik ailece.
Davetlilerimiz kendi köylülerimiz olacak hem de.
Davul- zurna, sinsin-halay, tavuklu pilav
ve yanında kayısı hoşafı.
Hepsi bu kadar.
Şişkinlik, sonradan görmüşlük kimseyi mutlu etmiyormuş meğer.
.
*muzaffer yıldırım
.
Not:
Bu kısa diyalektik öykü tarafımdan kurgulanmış olup, gerçekle bir ilgisi yoktur…*my
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.