- 1606 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
NEFESLER ÖLÜM KOKUYOR
NEFESLER ÖLÜM KOKUYOR
Mutluluk dediğimiz şey ince bir gülümsemeyle başlar, yüreğimiz “buz tutar” hüzün içindeki çığlıklar, sessizlikle kesilir.
Gazete manşetlerinde “ölüm haberleri,” herbir yanımız hüzün kokar oldu; denizin içinde çırpınarak ölenler, hüzün limanında hayaller kuran insanlar, yurdumuzun birçok yerinde “aç uyuyan” yetimler, yardım istemek için insanlar karşısında ezilen çaresiz yürekler, bir sıcak aş tabağa hasret gönüller varken bu memlekette, nasıl rahat nefes alabiliriz ki?
Hayat bizi sürüklüyor, hiç bilmediğimiz diyarlara, “korkular içinde yaşar olduk;” hüznün adresiyiz artık, yüreklerimiz parça parça kesik, kulaklarımız yanımızdakini duymaz oldu! Aklımız hep hesaplar içinde, bedenimiz yorgun, yüreğimiz aç geziyor!.. Gözümüzün önünde canlanıyor feryatlar, çocuklar, anneler, babalar ağlıyor isyanda, çaresizce direnen minicik yüreklere gün aymıyor!..
İçimizdeki yara gün geçtikçe daha da derinleşiyor, insanlar “birbirine gitgide yabancılaşıyor,” hüzün denizinde boğuşur olduk!.. Huzur dilenir olduk hayattan, herbir yanımızı hüzün kaplamış; insanlar “sessiz çığlıklar” içindeyken, bir avuç mutluluk çok mu bize?
Sığdıramıyorum artık bu kenti içime, her şey kapkaranlık bir oda gibi; anılarda yarım kalan düşlerim, her yeri ateş sarmış, insanlar huzursuz matem içinde!.. “Kanı bozuk, hain canavarlar, kadınların canına kast etmişken; çocuklara tecavüz etmişken, kalemime kan sıçramış,” kelimelerim suskun artık yazmıyor isyanda!..Kırılmış sevgi kanatlarım, memleketimde çocuklar kayıp; yurdumda yaralar derin, canlara işkenceler bitmiyor, körpecik bedenler kirletiliyor, o kahpe eller kırılır elbet.
Şöyle bir bakınıyorum insanlara, kimsenin kimseye sabrı kalmamış; yüzleri öfkeyle sitemle dolmuş, içim acıyor, yüreğim yanıyor. Güzellikleri yaşamak isterken, büyük mutluluklardan vazgeçtik!.. Bize ufacık mutluluk kâfi, yeter ki, huzur olsun yüreklerde.
İnsanlar “çok acımasız” olmuş, sırf gönülleri rahat olsun diye, bir anda silip atarlar herşeyi yüreklerinden. İnsanlara değer verdikçe kafaları “şeytanlığa” çalışıyor!..
Hırçın dalgaların sesi yankılanıyor kulaklarımızda, “acı sessizlik” içinde gök gürlüyor; mavinin acı kokusuna sürüklüyor bizi, hiç bilmediğimiz limanlara doğru.
Duâya çok ihtiyaç duyuyoruz, “tıpkı bir ilaç bir nefes gibi,” yarınlar bize harap ömür değil; huzur kapısı bahşetsin, artık hüzün değil, mutluluk rüzgârı serpilsin, zarar, ziyan gelmeden hayatımıza, sadece birlik beraberlik içinde, yaşamak başlıca amacımız olsun, var mısınız?
Mehmet Öksüz
YORUMLAR
Dost yazarım...
Duaya o kadar çok ihtiyaç duyuyoruz ki ve bir nebze de olsa hoşgörü ve sevgi...
Layığı ile yaşamak günümüzdeki olmasa gerek.
Hayallerimiz dahi kap-kaça uğrarken hayatta ve ayakta kalmak bir mucize.
Kaleminizi çok takdir ediyorum.
Teşekkürler edebiyat ve kendi adıma.
Saygılar, selamlar
Mehmet Öksüz
Bir insanı teniyle değil, ruhuyla sevmeli insan! İşte o zaman, yürek sevinci artacak ve mutluluğu bedenimize giydirmeyi öğrenmiş olacağız! Huzur koksun haneniz okyanuslarca şiir insanı. Var olunuz güzelliklerle güzel insan. Hep iyiden yana doğsun güneşiniz. Saygılarımı yolluyorum canınıza.