İKİ KUMA

• 25 Temmuz 2020 Cumartesi 13:04:24

İKİ KUMA

Mehmet bey yıllar önce ilk evliligini kendisinden on yaş küçük Satı ile yapmıştı kadının ismi Satı idi ama Mehmet bey onu çok sevdiginden ona Satey diyordu ondan dolayı köyde herkeste satey diye hitabetmeye başlamışlardı.

Bu eviligin üzerinden beş on yıl geçip Mehmet beyle Sateyin iki çocugu olduktan sonra Mehmet bey gider Sateyin üzerine aynı köyde Fatmayı alır bu eşinide çok sevdigi için bunada Fatey diye hitabeder.

İkinci eşi Fatey Mehmet beyden 20 yaş ilk eşi sateyden ise 10 yaş küçüktür.

Mehmet bey ikinci eşini alınca ilk eşi Satey ana sende benim üzerime evleniyorsun niye evleniyorsun madem evlendin sen Fateyle kal ben giderim falan filan hiç bir şey demez.
Kendi oturduklar üç göz kerpiç evin dibinde bir göz kerpiçten ev vardır kapısına eski kilim vermişler penceresi ne naylon çakmışlar o eve koymuş Fateyi

Satey ana ile bir karşılaşıp sohbet ettigimizde sormuştum Satey ana onca yıl nasıl geçinip gittiniz diye
Satey ana da ;

" o zamanlar böyle erkege dişiye karşı gelmek zıgarmak mı varıdı vara yavrım herif üstüme bi daha evlendi iki çocugum var onları garip öksüzmü edeyim anam babam erken öldü nereye gideyim ? herif Fateyi aldı geldi bu garibimin suçu ne ? Hatta onun çocugu olmadı Allah seni inandırsın beş çocugumun beşinede fateye ana dedirdim ana duygusundan fatey mahrim kalmasın istedim " Diye anlatmıştı.

Ve

Anlattıgına göre Satey ana epeybi geniş hoş görülüymüş , üzerine kuma gelen Fateyde kocamın evi yurdu yuvası çolugu çocugu diye bunlara sarılmış hasetlik hayınlık etmemiş bunların çocuklarını omuzunda taşımış.

Aynı köyün içinde aynı avlu içindeki evlerde yazları tarlada takkada çalışarak kışları üç beş inege danaya elli yüz koyuna kuzuya bakarak yıllar devrilip giderken Mehmet amcanın Satey anadan üç çocugu daha olur ama Fateyin hiç çocugu olmaz.

Vakti zamanı geldiginde hep beraber kazançlarıyla Satey ananın çoculuk çocugunu everir gelin ederler o çocukların kimi avrupaya gider kimi okur memur olur hepsi dagılır giderler köye üç beş yılda bir izine gelirlerse gelirler gelmezlerse o da yok mehmet amcada çocuklarını evlendirip gelin edip onlara yurt yuva düzen kurarken imkanı maddi olarak daralır kendisi emekli falan olamaz.

Tarladan takkadan çıkanla Allah ne verdiyse idare edip giderler
Çoluk çocuk dagılıncada aynı köyde aynı avludaki evlerde yine iki kadın bir erkek üç kişi kalırlar.
Ama onca seneyi beraber yaşarlar birbirini hiç kırmazlar
Sateyine fatey öyle iyi anlaşıyorlarmış ki herkes ikisine hayret ediyormuş biz eltilerimizine anlaşamayıp iki güne bi bayrak kaldırıyoruz bunlar iki kuma nasılda geçiniyorlar diye.

Hele Satey ana ortanca kızı Gülfidanı Fateyin kardeşinin fransada ki oglu faruga verip kızı fateyin kardeşi evine gelin gidince fateye hem Gülfidan öz anası gibi , hemde Sateyle Fatey iki kadın bir birine canbagıyla sarılmışlar
Köyde köylüler artık nerde iyi konuşan iki kişi görse
- Sateyine fatey gibi nede güzel anlaşıyorsunuz sizden iyi kuma olur .

- Allah bi insana iki karılı Mehmet aga şansından şans versin.

- On kaynım karısı olacagına ya Satey gibi yada Fatey gibi bir kumam olsun.

- Keşke benimde bir kumam olsaydı

Gibi söylemlerle işi gırgır şakaya dökerlermiş

Yıllar akıp giderken Mehmet amca vefat eder vefat ettikten sonra Satey ile Fatey ayrı ayrı evlerde oturmanın bi anlamı yok ikimiz beraber kalalım diye o üç göz eve satey ana fateyi yanına alır artık iki kadın başbaşa kalmışlardır yaşlarıda ilerlemektedir.

Yaş ilerliyor eşlerinden kalma bir maaşları falan yok ki onunla idare etsinler
Tarlayı takkayı ekip biçip işletecek çite çıbıga gidecek yok.

Satey ana 85 Fatey ise 75 yaşındadırlar.

Fateye babası evinden biraz miras düşer kadın bu mirası satar bagkur emeklisi olur şehirdeyizde ev kirasımı verecegiz bu maaş köyde ikimizede yeter diyerek.

Hani hep derler ya insan yaşlandıkça çocuklaşır yaşlandıkça küçülür diye.
Artık Satey ana da yaşı itibariyle unutkanlık bazı kendine bakamama halleri başlamış çocuklaşmaktadır her ne halde olursa olsun Fatey ona bakmaktadır hiç yğksğnmeden hemde seve seve.

Zamanla Fateye
çevreleri eş dost akrabaları derler ki
- Aman şo pise ne bakıp duruyorsun onun altını üstünü alıyorsun onu huzur evine falan ver sende aylıgını paşa gibi ye iç gez.

Fatey de der ki ; benim çoluk çocugum olmadı çocuk sevgisini onun çocuklarında tattım onun çocukları ana dedikçe ben onu ana baba bildim bacı gardaş bildim
Onun duldasında bu günlere geldim
Zamanında o beni atmamış da ben niye şimdi onu atayım ömrüm yettigince kendim elden ayaktan düşesiye kadar ona bakacagım sag omzum agrısa sol omzumda gezdirecegim.

Babam evinden düşen mirasımdan ıccı bi param var onu önünden verecegim kendi maaşımdan denkleyecegim bunuda emekli edecegim dünyanın binbir çeşit hali var neyin ne olacagı belli olmaz er ölüm var geç ölüm var kimin ne zaman ölecegi bilinmez bana bişey olursa o perişan olmasın der.....

Hülya Ekşi