Seher vakti, tan yerinin ağarmasından biraz önceki zaman veya şafağın sökmek üzere olduğu vakittir. Sizin anlayacağınız sabah namazına denk gelen zamandır.
Size bir teklifim var. Bir defalığına da olsa seher vaktini yaşayın ne olur. O saatte kalkmak belki çok zorunuza gidecek ama emin olun o saati yaşamak çok güzel.
İnim inim sabah ezanı okunurken yatağınızdan kalkın, hadi canınız istemiyorsa siz camiye gitmeyin ama o vakti yaşayın. Neden mi?
O saatte dünyanın, tabiatın uyanışını görmek için. Rahmetin dağıtıldığı o anı belki büyük şehirde yaşamak daha zor ama elinizden geldiğince yaşayın. Özellikle bahar geldiğinde güneşin doğmasıyla sevgilisiyle buluşan insanlar gibi güneşi gülerek karşılayan ağaçları görün, uzun olmasa da serin geçen geceden sonra rızkını arayan serçelerin uçuşunu izleyin. Günün hiçbir saatine benzemeyen sabahın güzel havasını koklayın ve hissedin uyanışı.
Belki ömrünüzde ilk defadır, en yakın camiye gidin, o saatte evlerinden çıkan yaşlı amcalarla selamlaşın. Soğuk su ile abdest alın. Bedeninizi de uyandırın.
Sonra camiin bahçesinde üç beş dakika oturup gökyüzünü seyredin. O anı yaşamak için tüm duyularınızı açın.
Camiye girip namaza kadar okunan Kur’anı dinleyin. Duymadığınız hazzı duyun.
Namaz çıkışında yüzünüze merakla ve hürmetle bakan insanlarla tokalaşın. Gülümseyen yüzlere karşı siz de gülümseyin.
Camiden çıkarken o ana kadar işlediğiniz günahlardan kurtulma ihtimali ile çıkın dışarı. Bir taraftan uykunun verdiği rehavet, bir taraftan uçarcasına rahatlamış biri olarak evinize yönelin.
Eğer gittiğiniz cami konutlar arasında değil de çarşı içindeyse size bir tavsiyem daha olacak. O saatte açık olan bir kahvehaneyi girin oturun, bir sabah çayı ile yeni fırından çıkmış simit yersiniz. Sizden önce gelmiş sabahçı insanlarla sohbet etmeyi de unutmayın. Biraz sonra kahvehaneden ayrılmaya sıra geldiğinde sizi hiç tanımayan insanların çay paranızı vermeye kalktığını göreceksiniz.
Eve giderken siz de evdekilere sıcak bir ekmek alabilirsiniz, fırından çıkmış ilk ekmekler arasından. Eğer bir de eşiniz kahvaltıyı hazırlamış ve sizi bekliyorsa, siz bakın keyfe.
Bu anlattıklarım size göre değil mi? Ben sürekli yapın demedim, sadece bir defa olsun yaşayın dedim. Benden demesi.