Sevgililer Gününün Kurbanları

• 23 Temmuz 2020 Perşembe 11:18:36

Ah insanoğlu ah!
Hani sen eşrefi mahlûkattın, hani kâinat senin için yaratılmıştı, hani sen yerine göre meleklerden daha üstün olabilecek meziyetteydin, sana ne oldu da bu kadar canavarlaştın? Haydi diyelim ki insanlığını unuttun bari biraz hayvanlar kadar masum yaşayamaz mısın?
Aslında bu adiliğin sebebi beli,
Ne İslam’ın ne de İnsanlığın ajandasında yer almayan “sevgililer günü” diye bir gün oluşturup, gayri meşru birlikteliğe “nitelikli beraberlik” derseniz, bu beraberliği yaşayan kimselere “sevgili” deyip hallerini makul görseniz, zinayı suç olmaktan çıkarırsanız olacağı budur arkadaş!
Bir kadın daha canavarca öldürüldü dememek için aslında yukarıda zikrettiğim yanlışları düzeltmek lazım, yoksa daha nice vahşi cinayet haberlerini duyuyor olacağız.
Yüce Allah birçok günahı işlemeyin! derken, bazılarına da bu günahlara yaklaşmayın! diye ferman ediyor.
Bunlardan üç tanesi İçki, Kumar ve Zinadır. Her üçü de insanlık aleminin baş belasıdır, gel gör ki üçü de yasada suç grubundan çıkarılmış, hatta teşvik edilmektedir.
Sıkıntıların asıl sebebi bu belalı fiillerdir. Çözümü de bu filleri yasaklamaktan geçiyor, bu tür fiillerin yanlış ve haram olduklarını insanlarımıza anlatacağız, bu Zaralı fiilleri bir an evvel yasak fiiller grubuna alacağız.
İnsanoğlu helal haram kavramını tanımadan; sınırsız, kritersiz, değersiz yaşarsa bu tür olayların oluşması kaçınılmaz olur.
Ülkemizde sığ düşünmek, sonuçları tartışmak, kınamak, lanetlemek daha çok revaçta, ama asıl sebepleri konuşmak, tespit etmek ve ortadan kaldırmak bazılarının aklına, bazılarının da hesabına gelmiyor.
Bir kadına, “senin bu yaşantı tarzın doğru değildir” derseniz, hemen “sana ne?” diye bir uyarı alıyorsunuz? Hani mümin mümini uyarmakla mükellefti?
Halbuki, “kasiyatün ariyat”, “meyyilatün mümilat” olan kadınları İslam lanetlenmiş kimseler olarak nitelendiriyor.
Yani giyinmiş ama çıplak gibi olan, hatta çıplaktan daha çok cazibe oluşturan, başkasının dikkatini üzerine çekmek ve kendisi başkasına taciz edecek kadar yanaşan, yaklaşan kimseleri İslam uyarıyor, lanetliyor.
Özgürlük adı altında üstelik cinsel birliktelik dahil dengesiz yaşayan bir çok bay bayan bir vesile ile bir cinayete kurban gidiyor, bu kaçınılmaz biri sonuçtur.
Fi tarihte başkasının karısını kaçıran bir yakınımız vardı, gel zaman git zaman kadının eşi tarafından öldürüldü, katil de belli ama akrabalardan kimsenin gıkı dahi çıkmadı. “Başkasının eşini kaçıranın sonu böyle olur” denilerek o derdi içimize attık, kimse kan davasına çevirmedi. Çünkü kabahat bizimkindeydi.
Üstelik o zaman zina yasalara göre suçtu. Şimdi ise yasa diyor ki, karışma bir azda onlar fingirdeşsin. Ne hallere düştük aman Allah’ım!
Pınar Gültekin’in adi katiline bak utanmadan diyor ki, beraber yaşıyorduk benden ayrıldı, dayanamadım öldürdüm.
Kimse demiyor ki behey şerefsiz sen evli bir çocuk babası olarak nasıl başkasıyla beraber yaşıyordun, adam ifade verirken utanmadan bunu böyle açık ve net anlatabiliyor. Çünkü zina suç bile değil. Zinanın suç olmasını istemeyen birinin bu hunhar cinayeti kınamaya hakkı yoktur!
Tabi bu adam böyle konuşuyor ama maktul hayatta değil ki bir de onu dinleyelim. Ama görüntülerine bakılırsa İslam dışı bir hayat yaşadığı anlaşılıyor. Ne yapalım bu düzensiz hayatın meyveleri de cinnet ve cinayetlere neden oluyor; bazen erkek kadın öldürüyor, bezen de kadın baltayla kocasının başını parçalıyor ya da sevgilisine destek vererek kocasını öldürüyor.
Siz gayri meşru birlikteliği yasal hale getirirseniz,
Zina işeyen kimselerin hayat tarzına “nitelikli birliktelik” derseniz,
Nitelikli birliktelik deyip zina işleyen kimselere “sevgili” deyip ödüllendirirseniz, daha çok cinayet haberlerini duyacağız.
Pınar Gültekin sevgililer gününün kurbanı oldu arkadaş!
Eğer samimi isek, gelin gençlerimizi değerler atmosferinde yetiştirelim. Allah ve Peygamber sevgisini onlara aşılayalım, helal haram kavramlarını onlara öğretelim.
Ben sen niye zinaya tenezzül etmiyor, cinayete teşebbüsümüz olmuyor? Çünkü yaşantımızla müslümanız da ondan.
Zinanın büyük günahlardan bir olduğuna onları inandıralım,
Evliliği cazip hale getirip gençleri evlenmeye ikna edelim,
Bu dünyada insanın başıboş olmadığını, istediğimiz şeyi istediğimiz anda yapma özgürlüğümüz ve hakkımız olmadığını öğretelim.
Zinayı, Kumarı, İçkiyi yasal düzeyde yasaklayalım.
Yoksa biz sistem olarak Allah’a meydan okursak, çocuklarımız, gençlerimiz de bize meydan okur, canı sıkılan, gücü yetiyorsa başkasını öldürür, bize de kınamak, lanetlemek kalır.
Yazıktır, günahtır bu yanlışlara alt yapı hazırlamayalım.
Siz ne düşünüyorsunuz?
Eyüphan Kaya