- 774 Okunma
- 1 Yorum
- 3 Beğeni
PANDORA'NIN KUTUSU
Mitolojiye ilgi duyanlar bilirler. Eski Yunan mitolojisine dair bu öyküde anlatılanlar nelerdir?
Pandora’nın pek merak uyandıran bir kutusu vardır.
Bu kutu, Hermes tarafından Pandora’ya emanet edilmiştir. Ve sıkıca bir tembihlenmiştir Pandora kutuyu açmaması konusunda.
Pandora meraklı, çok meraklı bir kadındır. Bütün zamanını alır kutu için duyduğu merak. Ve sonunda yenilir bu duygusuna. Açar kutuyu.
İçinden türlü türlü kötülükler çıkar… Neler mi… Say say bitmez.
Hırsızlık, uğursuzluk, salgın hastalıklar, aldatma, yalan dolan, ikiyüzlülük, tembellik, mutsuzluk, acı öfke ve daha neler neler… Kutunun içinde sadece bir tane güzel bir şey vardır.
"UMUT"
O da kutunun ta dibindedir. Oraya yapışık vaziyettedir. Kutudan çıkması da pek öyle sanıldığı kadar kolay değildir.
Tekrar kutuya doldurulması da mümkün değildir bu kutudan saçılan kötülüklerin. Ancak umut, güzelliklere dair umut hep vardır. Küçük de olsa, tek de olsa hep var…
Bu aralar televizyonlar, Pandora’nın kutusunu pek aratmıyor. Ne haberler ne filmler ne de diziler.
Bir tarafta bütün dünyayı kasıp kavuran salgın hastalık. Hastalar, karantinaya alınanlar, şüphe duyulanlar, korunma yollarına dair reçeteler… Diğer boyutunda bununla ilgili videolar, yazılıp çizilenler ve söylenen sözler. Koskoca bir salgın hastalık vadisinde gibi hissediyor insan kendini.
Bir tarafta çatışmalar, savaşlar. Göç yollarına düşmüş insanlar.
Bir tarafta deprem. Yıkıntılar, çadırlar.
Haberlerle bitti sanılmasın... Diziler de bin bir kötülüğü anlatıyor. Filmler de.
Sanıyorsunuz ki yirmi birinci yüzyıl, Pandora’nın kutusunun açıldığı zaman dilimidir.
Cehalet arttıkça artıyor kötülükler.
Bencillik arttıkça artıyor yazık ki.
Gün gün çoğalıyor insanlığın duyduğu acı.
Sevgi, dostluk ve umutla.