- 314 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
GELİR DAĞILIMINDAKİ DENGESİZLİK VE SOSYAL ADALET 1
GELİR DAĞILIMINDAKİ DENGESİZLİK VE SOSYAL ADALET 1
Eski Yunan filozoflarından biri ‘ toplumda en yüksek gelir sahibi ile en az gelir sahibi arasında 5 kattan fazla bir fark oluşursa o toplumda huzur olmaz’ diyordu. Bu gün bu gelir farkının değil 5, 10 20, 30, belki de 100 kat olduğu bir gerçektir.
Toplumda gelir dağılımındaki bu adaletsizlik toplumsal olaylar kaçınılmaz olacak, sosyal çalkantılar, sosyal patlamalar doğaldır ve kaçınılmaz olarak karşımızda durmaktadır. Öyleyse yöneticilerimizin bu büyük gerçeği hatırlamalarında fayda var. Bu konuyu bilmek ve gerekli tedbirleri almak faydadan da öte zarurettir, olmazsa olmazlardan biridir, yöneticilerin en önemli işidir.
Bu iş öyle savsaklanacak, ötelenecek iş değildir. Bu iş toplumun huzur ve asayişi işin başta gelen işlerdendir. Bu görev yöneticilerin ne önemli görevlerindendir ve en başta yapılması gereken, hayati derecede önemli işlerdendir.
Toplumsal kargaşanın, sokak gösterileri ve anarşinin kaynağında hep bu gelir dağılımındaki adaletsizlik yatmaktadır. Bu adaletsizliği düzeltmek, toplumsal adaleti sağmak huzur ve güvenin kaynağı olduğu kadar devletin idamesi için de olmazsa olmaz işlerdendir.
‘Devlet adaletle kaimdir’ buyurmuş büyükler.’ Zulüm ile abat olan kahır ile berbat olur’ buyurmuşlar yine büyüklerimiz. İdareci bizzat zulüm etmiyor, adalete riayet ediyor, işlerinde adli ilahiye riayet ediyor ancak sosyal adaleti sağlamada, gelir dağılımındaki dengesizliği düzeltmede başarısız oluyorsa bizzat zulüm ediyor, emaneti gereği gibi yerine getiremiyor demektir. O halde adil bir yöneticinin yapması gereken en önemli iş budur, asla ve asla ihmale gelmez, getirilmemelidir.
Sosyal adalet, ferdi adalet kadar, belki ondan da fazla önemlidir. Sosyal adalet ve gelir dağılımındaki denge yönetimlerin baş sorunudur. Aksi halde meydana gelecek toplumsal olayların önünü almakta başarısız olacak, asayişin sağlanmasında güçlükler ortaya çıkacak, toplumsal huzur ve sosyal barış ortadan kalkacak, devletin hakimiyeti sarsılacaktır. Bu durum kötü niyetlilerin ekmeğine yağ sürecek, sinsi planlarının tıkır tıkır yürümesini kolaylaştıracaktır.
Gelir dağılımı sosyal adaletsizliklerle dolu olan toplumlarda her geçen gün bir huzursuzluk baş gösterecek anarşi ve şiddet eylemleri kol gezecektir. Bu adaletsizliğin olduğu toplumlarda sosyal patlamaların önü alınamayacak, bu alanda başta polisiye tedbirler olmak üzere hiçbir tedbir işe yaramayacaktır.
O halde yöneticilerimizin yapması gereken en önemli iş bu konuyu masaya yatırmak, işin uzmanlarını toplayarak, neler yapılması gerektiğini öğrenmek ve en kısa ve emin yoldan gereken tedbirleri almaktır. Bu konuda gerekirse acil eylem planları yapılarak, çıkacak karışıklıklara önlem almak zarurettir.
Bu gün toplumsal gelir dağılımı öyle müthiş boyutlara varmıştır ki, yüksek gelir grupları ayrı sosyal sınıflar oluşturmuşlardır. Bu sosyal sınıflar toplum içinde derin ayrımlar oluşturmuş, gerek yaşam stili gerekse yaşam anlayışı bakımından derin ayrılıklara sebep olmuştur. Toplumun en üst tabakasını oluşturan yüksek gelir grupları her yönden topluma yabancılaşmış, toplumu aşağılamaya, hor görmeye, itelemeye başlamışlar, onlarla toplum arasında derin uçurumlar açılmıştır.
Bu yüksek zümre topluma yukarıdan bakmaya başlamış, halkı hiçe sayan tavırlarıyla, halkın düşmanı haline gelmiştir. Bu yüksek zümre demokrasiyi de hiçe sayarak, toplumda karışıklıklar çıkararak yönetim değişikliği yapmaya yeltenecek, kendisinin sebep olduğu durumdan faydalanarak istediği sonuçları demokrasi dışı eylemlerle elde etmeye çalışmaktadır.
Bu duruma bakarak diyebiliriz ki demokratik yollarla iktidara gelen yöneticilerin yapması gereken ilk ve en önemli iş gelir dağılımını düzeltmektir.
Ahmet Kemal
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.