- 494 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
kıyamet
Beni şüphesiz yazmaya yönlendiren konuşamadığım, konuşmanın bir faydasının olmadığını anladığım insanlardır.
Yalnızlığa iten de içimde ki kırgınlığın çaresiz hıçkırıklarının kimseler tarafından duyulmayışıdır. İnsanlar doğa kadar vefalı değiller. Doğa ana gibi kucağını açarken sana, tüm hüznünü alıp götürürken içinden belki seni rahminde taşıyan annen bile bu denli merhametli olamaz bazen.
Bazen varlığımın sebebi olan varlıkların sebebi olan varlıkları dahi sorguladığım oluyor. Şimdi daha da çok.
İçimde ki o kırılgan yanımı babamdan, babamın da annesinden aldığını düşünüyorum. Atalarımı sorguladığımda oluyor. İnsanlar bu günlere kolay gelmiyor diye bir söz vardır ya, insan kişiliği de kendiliğinden tek başına yetişmekle yada ailesinin onu yetiştirmesiyle oluşmuyor. Herkes özünü çözebilse aslında kendini çözmüş olur. Aslında yaş aldıkça doğaya yakın olma isteğim artıyor, sebebini ben dahi merak ediyorum. Ne kadar korksam da börtü böcekten onlarla aynı atmosferi paylaşmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Her kırgınlığımda tutunacak bir dal arıyorum ama lafın gelişi değil. Esaslı bir ağaç dalı. O ağaca sığınıp içimde ki kırgınlığı paylaşmak esen rüzgarla saldığı o muhteşem kokusuysa verdiği huzuru alıp hayata kaldığım yerden devam etmek, ya da yağmur yağarken ağlamak ağlarken onunda bana eşlik ettiğini düşünmek, ya da içimde ki öfkelerle dalgalı bir denizin kenarına varıp o dalgaların kayalara vuruşunu izlerken içimde ki öfkelerin de dağıldığını düşünmek tarif edilmez bir haz.
Hani derler ya kadınları anlamak mümkün değil diye, bence insanları anlamakta öyle. Doğada ki her şeyin bir amacı vardır. İnsanlar gibi tabiri caizse kaypak değillerdir. Mesela bir arı bal yapmak niyetiyle yaklaştığı çiçeğin gönlünü oyalandırıp başka çiçeğe gider mi? Çiçek arıya trip atar mı? Mesela karınca aliesiyle çalışmaya başladığında bugün ben gelmiycem siz gidin der mi? Meyve veren ağaç çiçek verip vazgeçtim meyve vermeyeceğim der mi?
Oysa insanlar der. Çok kolay söz verip çok kolay vazgeçerler. Belki de bu yüzden söz vermeyi sevmiyorum. Söz verip caymaktansa gün gelip söz vereceğin şeyi icra etmek daha mantıklı.
İnsanlara güvenim daha da çok azalıyor. Çok yakın bildiklerinin bile önceliği sen iken bir başkasının etkisinde seni yarı yolda bırakabiliyor. Birinin ona çok ihtiyacı olduğunu bildiği halde onu daha çok yalnız bırakıyorsa bir insan bu insanlık mıdır? Abilik, ablalık, eşlik, dostluk, annelik, babalık demiyorum bile ki, bunlar can dediklerimiz. Hani kıyamet için derler ya "o gün gelince anne çocuğunu, kardeş kardeşini tanımayacak " diye. Daha kıyamet kopmadan bu böyle ise vay bizim halimize.
Kıymet bilmeyen insanların içinde yaşadığın hayat kıyamet gibidir. Ve herkesin kıyameti kendinedir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.