- 490 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
CENNET ÇEŞMESİ
Okumak için Erzurum’a gittiğim ilk yıldı. Bir okul kazanmış olmanın verdiği mutlulukla Erzurum’a gitmeye hazırlandığım günlerde sokağımızda yaşlı bir amcamız çağırdı yanına. O zamana kadar Rüfet Amcanın Erzurumlu olduğunu bilmiyordum. Ta çocukluğunda gelmiş oralardan. Sordu soruşturdu. Duymuş benim Erzurum’a gideceğimi. Öyle hasretle söz ediyordu ki eski memleketinden. Hani Erzurumluların bir sözü vardır:”İstanbul neçi Erzurum yayla yayla” derler. Bu sözü söylemedi ama oraları çok özlediği çok belirgindi tavrından ve konuşmalarında.
Neden gitmedi tekrar memleketine bilmiyorum ama hem yaşlıydı hem de oldukça fakir.
Bana bilmediğim yerlerle ilgili küçük küçük bilgiler verdi, yer adları verdi, oraları kesin gör diye. Elbette bilinmezdi işaret ettiği yerler halen yerinde mi ? Unuttum çoğunu, zaten bilmediğim bir memleketin bilmediğim yerleriydi. Ama Cennet çeşmesini unutmadım nedense? Okula başladığımın hangi zamanında bilmiyorum aklıma geldi verdiğim söz. Sordum soruşturdum, öğrendim ki çok da kolay bir yerdeymiş. Yakutiye medresesinin hemen arkasında. Gittim elbette, eskiden mi öyle bir çukurdaydı, yoksa yol yapım çalışmalarıyla gün geçtikçe çukurda mı kaldı bilmem. Binaların köşesinde, çukurda şırıl şırıl akan iki pınar. Elimi tas gibi kullanarak birkaç yudum içtim. Ama o kadar soğuktu ki daha fazla tutamadım elimi.
Gerçekten çok hoş bir suydu. Cennet ismini suyun güzelliğine nispeten koymuşlar her halde. Cennetten gelen su diye.
O günden sonra yolun düştükçe uğradım cennete, suyundan içtim. Çorum’a her geldiğimde de Rüfet amcanın yanına gider ilk anlattıklarını tekrar tekrar dinler, cennet çeşmesini anlatırdım ona, selam getirirdim, selam götürürdüm. Yanına uğradığımda sarılır öperdi. Uzun uzun koklardı sanki memleketine sarılıyor, memleketini kokluyor gibi.
Üzerinden yıllar geçti. Ben okulu bitirdim. Hayata atıldım. Öğretmenliğimin ilk yılında Hatay’da görev yaparken öğrendim ki koca Erzurumlu hakkın rahmetine kavuşmuş. Allah rahmet eylesin.
Geçtiğimiz günlerde yine yolum Cennete düştü. Eşimle birlikte çeşmenin başına vardık. Nedendir bilmiyorum bir bakım yapıp da ön plana çıkartmamışlar. Orada çeşme olduğunu bilmesiniz belki görmeden geçip gidersiniz. Çeşmenin suyu eşimin de çok hoşuna gitti. Epeyce içtikten sonra bulduğumuz küçük bir şişeye doldurup yanımıza aldık.
İşte orada aklıma bir şey geldi ve kahroldum. Neden dedim bir şişeye doldurup Rüfet Amcaya götürmedim? Çok mu zordu sanki? Yok yok zor olduğundan değil, aklıma gelmedi.
Ya da nasip olmayacaktı da… Ne bileyim keşkeler hep boşa çıkıyor, o günleri tekrar getirmek mümkün değil.
Dilerim benim ona içiremediğim Cennet suyunun aslını o, öte tarafta içer.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.