Huzur Nerede
Merhaba erenler, huzur nerede aramayın. Zaten kaşkol, kamyon arkası, kitap önsözü vb bilinen bir sözdür, Huzur İslamdadır, Hristiyanlıktadır, Museviliktedir, Hinduzimdedir, Maoizmdedir, Taoizmdedir... Bir yerde bulun huzuru.
Bir dine girin; en güzeli odur. Tüm işleri kitabına uydurursunuz, çünkü en yenisi 1500 yıl öncenin kitaplarıdır. En iyi düşünce, iş, işleyiş, aileden kainata anlatır o kitaplar size. Siz de onlara göre uyar, yaptığınız her fiilden lezzet alırsınız. Diğer türlü olmaz canlar.
Bu topraklarda ister sünni olun ister alevi düşünsel olarak huzur bulmanızın yolu eski atalara, dede ve babalara çok çok büyük alimlere tabii olmanızdır. Her yüzyılda bir yenileyicisi gelir dinlerde, şeyh olur, alim olur, papaz olur, aziz olur vb bir şey olur, merak etmeyin yani eski kalmazsınız. Çağa bir şekilde uydurulur eskiler. Olay basittir aslında..
Kavga etmek, kafa kırmak, kelle kesmek, bombalamak isterseniz de dinler size yol gösterir, çünkü bir şekilde ayakta kalabilmeleri için düşmanları olmalıdır. Tarihi derin örgütleri de vardır bunların 1000lerce yıl önceye dayanan, kah bilinen kah bilinmeyen sırlı büyük örgütlerdir.
İzlemedim demeyin şimdi, Kara Murat filmlerini, papazlar imam olur, imamlar papaz devamlı bunlar krallara haber taşırlar, kral nedir? Gücün sembolüdür tarihte değil mi , hala krallık var mı dünyada? Var sanırım, bir şekilde isimleri de değiştirilip kralların lordların padişah şah vb günümüze uyarlanır.
Ancak en çok huzur paradadır, para bunları kullanır, ganimet ister dinlerin başları. Ganimeti de kendileri gibi düşünen insanlardan sağlamamaları gerekir çünkü kendileri gibi düşünen insanlardan almak caiz değildir, iş çok sıkıya gelirse mezhep, meşrep olarak ayrılır devam ederler ganimet peşinde koşmaya. Sadece ganimet peşinde koşmak değil, aynı zamanda farz olduğu için de sevaptır. Papa Vatikanın o penceresine çıkınca insanlar neden toplanıyor sanırsınız, manevi lezzet için mi veya neden bir imam gerekiyor başta o konuşmalı ki geri kalan cahildir veya hikmet, sır mır bilmiyordur öğretilmelidir. Bunları da kim bilecek tabii ki , şeyhler, papalar, gurular ve onların dervişleri, şövalyeleri vb bilecek ki halkları milletleri öğretecekler. Çünkü millet kitap okumaz, düşünmez, sorgulamaz bizim yerimize onlar bu işi yapar ki yaptıkları işler öyle kolay bir şey değildir, okuyacaksın, sorgulayacak ve bir de cübbe takke giyip anlatacaksın. Kolay iş değil arkadaşlar.
Gördüğüm o ki, dinlerden uzaklaşanlar, yanlış bir fikre kapılmış olabilir. Bir de bu ateist ve deistler var ya Allah’ın paratoneri gibi belayı çeker, ne belasıdır bu , elbette Tanrının belasıdır, o yüzden bunlar ne kadar az olursa, deprem az olur, sel gelmez, yıldırım düşmez, yangın çıkmaz, heyelan meyalan daha az olur.. Bir an önce dönmelidir dinlerden uzaklaşanlar geriye..
Çünkü bugün bir haberlerde gördüm.
"Antalya’da eşiyle tartışıp babaevine dönen kadın bunalıma girince kaldığı 10 katlı binanın çatısından önce 1 yaşındaki bebeğini attı ardından kendi atladı. Olay yerine gelen acılı anneanne ve dedenin feryatları ise yürek yaktı. Öte yandan yapılan incelemede, intihar eden annenin bileğinde kesik izi olduğu görüldü.
Kaynak:
www.gazetevatan.com/antalya-da-korkunc-olay-dokuzuncu-kattan-once-bebegini-atti-son-1330624-gundem/)
Elbette bilemiyoruz nedeni nedir. Hiç dindar bir insan olsa böyle davranır mı? Keramet gösteren bir şeyh veya dede veya papaz olsa idi yakınlarda, belki olaydan gönül gözüyle haberdar olup, görüp müdahalede bulunabilir, bu makus ve üzücü olay da yaşanmamış olabilirdi..
Ayasofya daha önce açılmış olsaydı camii yapılmış olsaydı belki yaşanmaya da bilirdi bu tür olaylar.
Belki de İncirlik üssü olabilir nedenlerden biri de, çok uzun süredir kullandırıyoruz, bir seçim öncesi ben olsam kapatırım, cumhuriyetçiler veya demokratlarla duruma göre anlaşıp aldığım çoğaltabileceğim oya bakarım. Lakin yeni kuşaklar bunlara aldanır mı emin değilim efendim..
Lütfen unutmayalım, bizlerin değerleri vardır, Necip Fazıllar, Nazım Hikmetler gibi en çok bunlar duyulmuştur. Biri 82 yaşında vefat etti sanırım "öz vatanında parya" mısrası miras kaldı milletimize, Nazım Hikmet de bilebildiğim kadarıyla kaçmak zorunda kaldı vatanından, Rusyada mı neydi mezarı, getirilecekti, belki getirilmiş de olabilir. Bunlar sırf düşünceleri yüzünden zıt yönlere savrulmuş arkadaşlar da olabilir tam hatırlayamadım.
Bizim milletimizi de bu tür şairler ve şiirleriyle dimağlarımız örülmüştür, sen bana kakasındır, ben sana. Şairlerin ekserisi Kamu yönetimi, Sosyoloji nedir bilmez arkadaşlar. Vur kelimenin sırtına o seni küheylanlar gibi şiirlerde koştursundur.
Şairlerin hukuk bilgisi de fazla yoktur, olsaydı; "dışarıda deli dalgalar gelip duvarları yalar", demezlerdi sanırım. Din, devlet ve zenginler; şairlere bayılır arkadaşlar, çünkü onların mısralarıyla ve ekseri dergi gazete bülten vb yazdıkları yazılarla güçlüler için kullanılacak bireyler yetiştirilmesinde şairlerin önemi büyüktür.
Şöyle düşünün katolik bir hristiyan şair, Ayasofya bizimdir, şundan mirastır, tapusu bizimdir, yallah Türkler Asyaya, çıkarılmalı Anadolu’dan, karıları helal, kızları köle vb vb vb diye okkalı bir şiir yazsa haçlı seferi bile çıkar yani bu durumdan veya sünni bir islam şairi, şükürler olsun taştan bir yapı içinde namaz kılacağız, o yapı da ayasofyadır, şu sultanın emaneti onu açan komutan ne güzel komutandır... gibi övgüler dizip hristiyanları öldüren cennetliktir desen günümüzde çok güzel olur çünkü 500-1000-2000-3000 yıldır sürdürüle gelen şairlerin bir geleneği var. Şairlik öyle kolay değildir arkadaşlar..
Kutsal kitaplar bile şairleri işine gelirse över, işine gelmeyen mısra, şiir yazan olursa da öldürülmesine izin verir, bunları da, yani o yollarda ölen ve öldürenleri de cennetle müjdeler.. cihattır, her dinin bir kahramana şehide ihtiyacı vardır. Çünkü ölümsüzlük ve cennet kazanmak kolay bir şey değildir arkadaşlar.. Lütfen bu işleri ciddiye alın..
Yanlışım yoksa yahudi bir şair de, islam peygamberi tarafından develere bağlattırılıp el kol parçalattırılmış olabilir, detaylı araştırmadım. Zaten Yahudileri de az çok duymayan kalmamıştır, üstün dindir onlarınki de, bir tane tapınak yapmaları gerekir, süleyman tapınağı sanırım, çünkü oraya Tanrı inebilir, yani havalimanı gibi düşünebilir miyiz mantıken olabilir.. Bu tip düşünceler önemlidir..
Sadece din deyip geçmeyelim, eski uygarlıklarda koca krallar vardır. Mesela Efsane Prens- Jumong, Kore dizisidir, Goguryueo devletinin kurucusudur, sonradan gelenler de o koca kralın gökler tarafından kutsandığına iman ederler, çok büyük işler yapmıştır, Çinlilerin zulmüne baş kaldırmıştır, o devirde çelik kılıç ve ok başları yapmanın sırrını da, eski bir imparatorluk olan Jousen imparatorluğu rahibesinden veya emanetinden,dağda bir mağarada sırlar almıştır. Dumanlar vardır o mağarada, öteler aleminden sırlar taşırlar. Cin olabilir belki de.. Üç bacaklı kuzgundur rüyalarına giren enteresan kuş da. Uzatmayayım , O şekilde teknolojide gelitirilerek Çinlileri alt etmeye veya topraklarından atmayı başarmıştır.
Elbette şairlik kolay değildir, Geçenlerde Robinhood izledim. Robinhood’da kutsal topraklara Türkler ve Müslümanlarla savaşmak için gelmiş bir Frenk şovölyesidir yanlışım yoksa zihnim yanıltmıyorsa, o da bizim Kara Murat gibi 2 veya üç oku bir atışta üç düşmana saplayabiliyor hem de tam boğazlarından filan.. Lakin o savaşmaya gelince oralardan, oradaki beyler veya lordlar da zulme başlamış, dizideki kahramanlarımız Kutsal toprak Kudüste kafirlerle savaşıyor onların ihtiyaçları için diye vergileri artırmışlar, çok para toplamışlar lakin göndermemişler sanırım.. Robinhood da geriye dönünce işler karışmış... Halk perişan, aç susuz lakin lordlar Kutsal toprak diye salıyormuş vergileri, veriyormuş ayarı halka..
Dünya okçuculuk müsabakaları var en fazla 100-200-500 metre falan mesafede bir tane oku kırmızı noktaya saplayabilmek için yeni yaylarla, makaralı, rüzgarın hesabı, acısı vb kolay kolay tutturamıyorlar zaten tutturanı pek de görmedim, yalnız tarihte işte öyle, üç parmağınızın arasına üç ok yerleştirip, kulaklar ile rüzgarı hesaplayıp ipi gerip çuff bir bıraktınız mı üç ayrı ok üç düşmanı öldürüyor yani... Ustası olması gerek işin.Çalışmak gerek..
Demem o ki , tarih ve din çok önemlidir arkadaşlar, Her baba ve anne çocuklarına eski din ve yaşanmışlıkları çok iyi öğretmelidir, 3000 yani 3 bin yıl öncesinin tarihi ve gerçeklerini de dindar tarikat cemaat ve kitaplarından öğrenmeliyiz. Çünkü onlar işlerine geldiği gibi yazmazlar, doğrusunu yazarlar çünkü yazdıkları için krallar ve lordlar veya padişahlar veya şeyhler papazlar tarafından bakılırlar, dünyalık geçimleri budur. Onlar mı kralın dinin zıddına tarih kitabı yazacaklar.. olmaz öyle arkadaşlar. Eskiler tam doğrudur onuncu köyden yazmışlardır hep.
Tabii ki özlü sözler kutlu sözler harika dizeler yazmak bizim görevimizdir. Tanrı dağının çocukları, Romanın çocukları, Hiranın çocukları, Kılamenjeronun çocukları, Karpatların çocukları vb bizleri aslında dağlar denizler ırmaklar coğrafya doğurmuştur. İnsana benzer dağlar da nehirler de şairin birinci vazifesi de arkadaşlar ölümü göze almaktır, Tanrının ve onun yolundan gidenlerin doğrularını destelemek yanlışlarını da halı altına süpürmek gerekir efendim.
Şeytan vesvese verir, kötüdür, çünkü kötü olmasa, korku olmasa cehennem olmasa insanlar yönetilemez efendim. Herkes ben kralım derse olur mu, neden bizim bir başımız var, neden bir başı iki bacak ve ayağımız taşıyor, bunda çok hikmetler var aziz arkadaşlarım.
Lakin bu internet çok garip efsanevi bir teknolojidir arkadaşlar. Parmaklarımızla konuşuyoruz bir bakıma, 10 tane dilimiz vardır diye benzetme bile yapabiliriz, lakin ekserisi benim gibi 3-5 parmak ile konuşur yazar, gözleri görmeyenler de gözlük takar tabiiki, harfleri daha yakından seçmelidirler.. Yanlış harfe basmamalıyız. Q ve F klavye diye ayırmışlar bunları da ben F klavye daktülo kursuna gittiydim ilkokulda, lakin karşıma Q klavye çıktı.. Klavyeyi bile ikiye ayırmışız hangisi hangisinden üstün diye de üniversitelerde tezlere konu olmuştur, önemli konulardır, sümer yazısı mı daha gelişmiştir yoksa mısır veya aztek alfabesi mi? Değerlendirmek, ölçmek, biçmek zordur arkadaşlar.
Hem bu internette her bir işin bilginin kaynağı, deruni sorgulamaları, videoları anlatımları da vardır ki kulağımıza kulaklık takıp dinlemeliyiz.
Nesnelerin interneti olmadan bu teknoloji de yavan kaldı. Yani siz tekerleği icat ettiniz ancak kaporta yok, motor yok nasıl gidecek o araba?? Olmaz efendim.
Bu internet sayesinde Merkez Bankalarının sahiplerinin de devlet tüzel kişiliği olmadığını öğrenebiliyoruz. Ağzımız açık hayretle devlet dediğimiz teşkilatların da bir bakıma birileriyle anlaşmaları olduğunu ve bunların da devlet sırrı olarak milletten, halktan, dindardan dinsizden çocuktan ihtiyardan erkek ve kadın vatandaşlardan vb saklanmasının çok önemli olduğunu da öğreniyoruz. İnsanlarımız gerçekleri bilmemeli ki çarklar dönsün, herkes için Amerika Federal Bankası dolar basmaya, Bizim Merkez Bankamız Tl basmaya, Rusdur, Çindir, Hinttir, İngiltere, Fransa vb dir yerel para basmaları özel ortaklarıyla elzemdir, yoksa çark dönmez arkadaşlar. O özel kişiler kimler iseler gizli tarikat örgüt paganlık maganlık şeyhlik guruluk papazlık vatikanlık önemli meselelerdir efendim..
Her önüne gelen bu konularda yazmamalıdır. Yoksa adalet mekanizmaları kamu yararı diyerek kamuyu bilgilendirmeye çalışan klavyeleri tutuklamalı, asmalı kesmeli herhangi bir yasa maddesine dayandırarak terörist ilan etmelidir. Çünkü Koskoca cıa mı5 mıt kgb nato arap şeyleri çin zenginleri hint milyarderleri G20ler G8 ve G 7ler gibi kocaman adalet ve refah ve üstün ırktan olan kuruluşların kimin yararına çalıştığı bilinmemelidir. Zaten bilemeyiz bu işler çok derin işlerdir. Bizim aklımız fikrimiz sorgulamalarımız yetmez efendim..
Sıkarlar kafanıza atarlar çöplüğe.. O yüzden devam edelim şiirler yazmaya.. Şiir çok güzeldir, ara sıra beni ağlatır, erkekler de ağlar efendim. Kadınları bilmem ağlarlar mı? Kadın ağlamamalıdır lütfen.. Kadın kısmı ağlamaz. O yüzden çok da güzel yazmamalısınız. biraz çirkinlik pardon efendim eksik gedik anlaşılmayan mısra kelime kullanılmalıdır şiirlerimizde de...
Gözünüz yaşarmasın lütfen, olabilir bir anne bir çocuğunu apartmanın yüksek bir katından atıp kendi de atlayabilir. Geçenlerde de genç bir askerimiz sanırım beylik tabacasıyla, bir polisimiz aynı, 25-30 lu yaşlarında bir de gencimiz bu tür olaylarla gazetelere düşebiliyor.. Sanırım özelde toplum olarak ipin ucunu kaçırdık.. Umut kalmadı, sistem nerden baksan elde kalıyor sanki..
Lakin enseyi karartmayın efendim... Karanlığın en zifirisinden sonra güneş doğacaktır. Belki Tanrı yapay zeka bir kurtarıcı gönderirse çünkü ... aman efendim.. Dünyevi işte laf ola beri gele.. bitmez ki cırcır cır eder durur..
Umarım Akdenizde bir gemi batmamıştır mültecileri taşıyan.. Van gölünde de öyle bir haber çıkmıştı...
Dünyanın çivisini ben çakacağım demelidir Z kuşağı, reset atmalıdır tüm tarihe ve dinlere, bu köklü sırlı hikmet dolu sosyaliteye kültürlere vb..
Y kuşağı olarak yanınızdayız kardeşlerim.. Kıl tüy elimizden ne gelirse..
Efendim sürçi lisanımız olmamıştır inşaAllah.
Saygı sağlık ve huzur dileklerimle.
YORUMLAR
Nesildasim artık şaşırdığım şey insan evladından yaradılışında olan şeyleri yapınca tuhaf karşılama oldu...
Sanırım muhteşem egonun bir uzantısı olsa gerek...saf ve iyilik yüklü bir varlık değiliz ki...su an etrafına bakınca ne görüyorsan işte o biziz. Ne şeytan girip bizi baştan çıkardı ne de başka güçler...genetiginde olmayan bir şey değildi kötülük..evrende yasayan en yırtıcı türlerden biriyiz bana kalırsa.. zaten bunu bilince kalan kısımları anlamak pek zor olmiyor...
Her gün başka bir habere hayretle bakıyoruz..sonra kendi kendime düşünüyorum neden şaşırıyoruz...yani bir köpek; organları için çocuk kaçıracak değil ya,ya da genç kalmak isteyenler için küçük çocukları ölümüne korkutup kanlarını boşaltacak değil ya,kitlesel imha silahları üretip sonra bunları satmak için savaş çıkaracak da değil, dişi bir köpeği alıp pazarlayacak da değil....sanirim saymaya sayga yetmeyecek.
Tarih hep vahşet hikayeleriyle dolu..eskiden kılıç ile koparılan kafalar şimdi başka yöntemlerle yapılıyor...buyuk coğrafyalara yayılan savaşlar büyük ekonomik zarar verdiği için başka kanallarla sürdürülüyor...tabii ki 3. Dünya ülkeleri yıkılsın kimin umurunda...
Ve asla vazgeçilmez olan güç arayışı...mutlak arayış bu oldu hep...bu gücü sağlayacak şeyler yaratıldı belki de...insnalari hizaya sokacak bir kontrol şekli arandı ve söylemeye gerek yok bulunan şey neydi...
Kendinizi nasıl bir aynada görüyoruz bilemiyorum ama yüksek beklentilerle donatıp ( ilahi varlıklarız ya kusursuz yaradılış , meleklerin saygıda kusur etmemesi gereken) sonra olanla karşılaşınca şaşırıyoruz...garip...
Umut var mı...neden olmasın var tabii ki...hani o şeytanın bile karışmadığı " özgür irade" varya...secimlerimiz bizi daha iyiye götürebilir...amaamamamama uzun bir ama o seçim bile şu an gücü elinde bulunduranlari kontrolundeyse o zaman ne olacak...belli bir ekonomik yeterliliğinin altında olan o büyük kitle...neyi nasıl seçecek...hadi seçti kontrollü sunulan seçenek ne kadar seçilmiş olur...
Karanlık bizden önce yoktu be nesildaşım karanlık bizimle beraber doğdu...o yüzden tabii ki ilahi olan şeyler de nasibini alacaktı..
Sağlıcakla...nesildaşim.
Yinsani
Gün elbet doğacaktır.
umut daim olsun, bu karanlıklar elbete bitecektir..İnsan olana güvençimiz tam değil mi? O kadim kötülük yenilecektir. Hep iyiler kazanır sonuçta.. Öyle değil mi?
Teşekkür ediyorum katkılarına..
Bu arada tebrik ederim.:))
saygı sağlık ve huzurla..
Erlik Aldacı
internet küslüğü...şaka şaka bu kadar ağır yazıya bir mola, bir kahkaha...
Sizleri tanımak güzel ve huzur verici.
black_sky
Güzel bir mola oldu eksik olmayın.
black_sky
Tabii ki iyiler kazanır hep hep ve hep dimi yahu..
Kontrollü seçenek seçenek değildir ama asla....
Bundan bir on yıl öncesine kadar bu soruyu sorsan huzur nerededir? Huzur islamdadir derdim ama şimdi boğazıma kırk düğüm oluyor çıkmıyor bu söz dudaklarımdan
Neden mi?
Islami kendilerine siper eden o kadar çok din tacirleri var ki inançlarımizla oynayan düşünce inanç simsarları
Ayrımcılık yapanları hiç söylemiyorum bile
Huzur kavramı göreceli bir kavramdır kişiden kişiye değişir dersenki senin için huzur benim için huzur mutlu bir hayat mutlu bir yuva ve sağlık derim ama huzur anlayışı farklıdır bazen bir banka oturup denize bakmak bazen bir gemiden martılara yem atmak bazen de açıp müziğin sesini bağırta bagirta dinlemek
Huzur anlayışı farkli olsada herkesin huzur isteği aynıdır
Günümüzde baktığımızda araba sesi insan kalabalığı iş yükü hayat telaşı maddi sorunlar derken insan huzur arıyor
Senin meşhur bir sözün var çok Seviyorum bir on yıl daha cetvelliycem olcucem bicicem tarticam oldu oldu olmadi alıp başımı sessiz bir sahil kasabasına yerlesicem
Ne sanalın yalan insanları ne sahte aşkları umrumda olmuycak mis gibi hava organik meyve sebze
Insanlar o kadar duyarsız ki yanlarında adam nöbet geçiriyor kızılayda üstünden atlayıp geçiyorlar yani demem oki ne çocuğunu balkondan atan anne ne eşini öldüren adam nede şehit edilen askerlerimiz çoğunun umrunda değil
Diyorum artık nereye koşuyor bu insanlar eni sonu 2.5 metre amerikan bezi degil mi cebi de yokki kefenin saygılarımla yine çok konuştum yüreğine sağlık harika bir yazı idi
Mavii KeLeBeK tarafından 7/14/2020 12:59:34 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yinsani
İmkanı olan varsa hesaplasın... Şimdilik ertelemelerdeyim ben gittiği yere kadar efendim..
Lakin iyiliğin edebin ( edebi herkes yanlış algılar genelde, yaptığı işin ilmini iyiliğini ve dürütstlüğünü anlatır edep) insanlığın derdi bitmiyor.. Bir ömür de sürecektir..
Bu sürüncemede huzuru bulmak gerek şimdilik..
Katkılarınız için teşekkür ederim..
Saygı sağlık ve huzurla..
Ustam;
Hiciv yönün kuvvetli maşallah...
O kadar güzel ters köşe cümleler kurup meydana bırakıyorsun Kİ okur o ters köşeyi düz köşe yapmak için uğraşıyor. Bu tarz kalemine yakışıyor.
Dinlere insanların dinlere bakışını alttan akta kurulan din ticaretini sömürüsünü o kadar net ortaya seriyorsun Kİ ıska geçmeye imkan yok...
saygılar ustam
Yinsani
Teşekkür ederim.
Saygı sağlık ve huzur ile efendim.
ersinbaşeğmez
değerli sözcüğünü görmesem bu başarında pay sahibi olduğumu sanacaktım be ustam:))))
Yinsani
klavyelettirme bana imdi, konu konuyu açar gider.. kimini küstürür kimini güldürür kimin de istemesek de olsa kinini büyütürüz ki istemem:)) güldürebilirsek güzel olur ama..
idari mahkemeler sanırım yazılan maske cezalarını iptal etmeye başladı ve dsö açıklama yaptı böyle giderse dünya hapı yutacak gibi covid yüzünden.. istersen sen yaz bu iki konunun açılımını da ustam:))
saygılarımla ..