Otuz Dakika

• 9 Temmuz 2020 Perşembe 17:15:13

İlk bakışta ona

Beş ve on ikinin üzerinden geçiyordu biri akrep biri yelkovan

Ekrana çevirdim yüzümü klavyelerden bir bir topluyorum anlatacaklarım var anlatacaklarım sizlere okumayı yazmayı gönül verenler okudukça yazdıkça kendine sevdalı kalabilenler. Bir dakikada buraya kadar geldim.

Sabah uyandığımda tam altı otuzu gösteriyordu kırmızı ve kurmalı uyandırmayı başarabiliyor aslında kolay kolay uyanmak istemiyorum yaşımın kemale erdiğinden değil de uyumak istemiyorum uyutmak isteyen çok iken. Rüya ise her gece benim kadar rüya gören biri daha yoktur. Gündüz ne yaşayacağını geceden biliyorsun yorum kitabını açıp okumaya hiç gerek yok. Her gün tıraş ve duş balık gibi hissetmek kendini ve giyinip çıkmak işin yolunu tutmak. Kahvaltı mı erkek adam yediğini içtiğini yazmaz ha böyle söyleyince annemin güzel bir lafı gelir aklıma. Onu yazmayacağım. Neden yediği içtiğini çekip sosyal medyada paylaşırlar ki bunu hiç sevmiyorum etti on beş. Sabah geldiğinde seni yüzünden tanıyan biri var. Gösterdim yüzümü -Teşekkür ederim bir kere daha gösterdim başka şey söyle dedim - Giriş kabul edildi sadece senin dilinden anlıyor bu. Basmak yasak malum Cavid-19 var

Çalışmak ibadettir insan işe dönecek yüzünü ve önce emeğe sonra insana inanacak imansız kalmayacak. Bizde çalışıyoruz çalışırken duyduğumuz sesler yüzümüzün şeklini değiştiriyor duymak istediğin ses var duymamak istediğin. Öğlen de gösteriyorsun yüzünü bir çıkış bir giriş. Pencerenin tam kenarındasın güneşle aranı perde çekmeden çalışmak Öğleden sonra diyorlar en çokta Başar gelir yanıma dostluğu bir başkadır.

Siz siz olun yaşarken kıymetini bilin emeğin dostların aşkların ve sevdaların. Hayat çok uzun değil ve gülümseyin hayata kendi adınıza varsın deli desinler.

Sevgi saygı ve selam ile.