- 342 Okunma
- 3 Yorum
- 1 Beğeni
KARANTİNA GÜNLÜĞÜ
Evde ne ekmek vardı ne de yemek yapacak malzeme. Gündeliğe gidemediği için evde ki para da suyunu çekmişti.
Eşi hasta oldugu için mecburen para kazanmak işi Esma Hanım’a düşmüştü.
Virüs salgını yüzünden hiç kimse evine temizliğe kabul etmedigi çin Esma’ nın da nafakası kesilmiş olmuştu ne yazık ki...
Kapı çaldığında merakla açmaya gitti.
" Evde kal"
Çağrılarına tüm komşular harfiyyen uyum sağlamışlar ve hiç kimse gereksiz yere birbirlerine gidip gelmiyorlardı.
Kapıyı açarken çok tedirgindi. Bu salgın tüm insanları paronayaklaştırmıstı.
Acaba kötü bir durum mu vardı...
Yoksa bir kara haber mi duyacaktı...
Bir komşusu salgına mı yakalanmıstı?
Kapıyı açtığında şaşkınlıkla baka kaldı...
Kapının eşiğinde kocaman bir yardım kolisi duruyordu. Yüzünde hüzünlü bir gülümseme oluşmustu.
İçinde tuttuğu nefesi bıraktı yavaşca. Ve dudaklarından, sessiz bir " Oh!" çıktı...
Kolinin üzerinde bir not vardı.
" Evde kal ama aç kalma!
" Virüs insanı öldürür!
" Ama insanlığı öldüremez!
Bazen "Kıssadan hisse" olması için, hikayeler, masallar, fıkralar anlatılır. Maksat odur ki " nasihat olsun, tavsiye olsun, ibret alalım ki acınacak hale gelmeden aklımızı başımıza alalım.
Virüs ve bizlere yaşattığı " ev hapsi" gibi düştüğümüz bu durum içerisinde o kadar çok düşünecek zamanımız oldu ki, ister istemez tefekküre daldık.
Günlük para kazanan bir çok aile evlerinden çıkamadıkları için, dükkanlarının, mağazalarının kepenklerini indirdiler mecburen.
Ekmek teknesi boş kalınca kara kara düşünmeye başladılar ister istemez. Geriye zor günler için ayırmış oldukları vardı. Vardı ama onlarla daha ne kadar idare edebilirlerdi ki.
" Hazıra dağ yanmaz" sözünün de bilincindelerdi elbette...
İşte tam da burada başlıyordu evde tefekkür etmenin faydaları.
Ne yapabilirim?
İnsanlara ne şekilde yardım edebilirim?
" Evde kal, ama sadaka vermeye devam et"
İşte tam sırası...
"İçlerinden, "Eğer Allah bize lütuf ve kereminden verirse mutlaka bol bol sadaka veririz ve mutlaka salihlerden oluruz" diye Allah’a söz verenler de vardır." (Tevbe Suresi 75)
(Sadakalar) kendilerini Allah yoluna adayan, yeryüzünde dolaşmaya güç yetiremeyen fakirler içindir. İffetlerinden dolayı (dilenmedikleri için), bilmeyen onları zengin sanır. Sen onları yüzlerinden tanırsın. İnsanlardan arsızca (bir şey) istemezler. Siz hayır olarak ne verirseniz, şüphesiz Allah onu bilir." (Bakara Suresi 273
Eğer borçlu darlık içindeyse ona eli genişleyinceye kadar mühlet verin. Eğer bilirseniz, (borcu) sadaka olarak bağışlamanız, sizin için daha hayırlıdır." (Bakara Suresi 280)
...
YORUMLAR
Asude Hanım,
Bugün yazınızın edebi güzelliğini bir kenara bırakmak istedim, müsaadenizle... Asıl, insanlığımızı bize hatırlatan yazının içeriğidir, hele bu insani duygu Allah'ın ayetleri ile seslenmişse diyecek bir söz kalır mı artık? Varsın inanmak istemeyenler inanmasınlar ne çıkar, çok çok bir cürüm kadar yer yakarlar o kadar. Bu ülke kendini bildi bileli felaketler karşısında ilahi bir güçle aynı duruşu sergilemediler mi? Yazılacak o kadar çok şeylen vardır ki...
Değerli meslektaşım, her zaman olduğu gibi yine övülmeyi hakkettiniz...
Saygılarımla...
Mehmet Burhan AKIN tarafından 7/10/2020 12:02:16 AM zamanında düzenlenmiştir.
Şu küresel salgın günlerinde çok önemli tespitler, ayetler ile de desteklenmiş, güzel bir yazı çıkmış ortaya... Benim de dikkat ettiğim konulardan biridir, ar ve haya sahibi olup da isteyemeyen insanlar vermek, yardım yapmak, işin aslı budur... Arayıp bulacaksınız onları mahallenizde ya da çalıştığınız yerlerin arka mahallelerinde... Kutlarım...