EDEBİYAT DEFTERİ, YÜREĞİMİZDEKİ GÜNEŞ...
Edebiyat defteri ile tanışalı yıllar oldu. Mehtap arkadaşımın birlikte yer aldığımız bir edebiyat sitesindeki bazı şahsi özel problemlerin olması neticesinde huzursuzluk baş göstermiş, üyeler oldukça rahatsızlanmıştı. Mehtap kardeşim; ’’ Abi yeni bir site var, istersen oraya geliniz!’’ dedi. Bende hatırı sevgi ve saygısı çok olduğundan ’’Tamam kardeşim, senin olduğun yerde benim mekanımdır!’’ dedim. Sitenin linkini vermişti. Girdim siteye. Sitenin ana sayfası şimdi ki gibi o kadar çekiciydi ki; beni cezbetti. Hemen destursuz daldım içeri! :)
Sitenin adı da ne güzeldi ve çok güzel bir grafikle yazılmıştı.
Edebiyat Defteri, Kültür ve sanat platformu!
Siteye üye olduğumda sadece 750 kadar üyesi vardı. Sitede olan üyeler hararetli yazı ve şiirler döktürüyorlardı. Çoğu arkadaşımızı diğer sitelerden tanımıştım. Onların bazıları da buradaydı. Sitenin dizayn edilişi muhteşemdi. İlk gireni hemen büyülüyordu. Sen çıkmak istesen de site seni kolundan tuttuğu gibi içeri geri çekiyordu. Edebiyatın yeni soluğu bir siteydi ve tek gayesi edebiyat alanında daha mükemmele birlikte koşmaktı. Nihai hedef belliydi. Şiire, hikayeye, romana, sanata aşık bireyleri bir çatı altında ağırlamak, onları eksiklikleriyle, yanlışlarıyla, doğrularıyla kucaklamaktı. Bazı sitelerden gelenlerin gereksiz kavga ve hırçınlıklarını burada da sergilemek isteyenleri sükunetle takip ediyor, ileri gittiklerinde de uyarıyor ama siteden atmıyordu diğer siteler gibi. Kişinin kendisine bırakıyordu çekip gitmesini. Herkese eşit düzeyde kucak açıyor, bu kardeş anlayışı ile yoluna alnının akı ile ilerliyordu. Bazı fesat kuruluşları engellemek için ayak oyunları yapsalar da kimseye PAPUÇ bırakacak güçsüzlükte değildi. İnandığı şiarıyla emin adımlarla yoluna devam ediyordu. Kimseye yaptığı bir kötülük yoktu ki... Üyesine değer veriyordu sadece! Amatörlerden usta şair ve yazarlar çıkartmaktı!..
Sitenin kurucusu Habib kardeşimizin nurani yüzündeki gülüşleri, tebessümleri karşısındaki insanı kendine bağlar, her insanın gönlünde yer almasını bilen biriydi. Ne de olsa medeniyetin beşiği Mardin’imizin ve eski çağın kapanıp, yeni açığın açıldığı mübarek şehir İstanbul’un delikanlısıydı, beyefendisiydi. Onunla ilk karşılaştığımız yer İzmir Kordon boyundaki bir kafede Edebiyat Defteri adına yaptığımız etkinlikteydi. Kafenin üst katı tutulmuştu. İçerisi toplantıya göre masa ve sandalyeler hazırlanmıştı. nezih bir mekandı. sanırım İzmir’deki arkadaşlarımız organize etmişlerdi. O toplantıda sitede tanıştığımız arkadaşlarımızla orada reelde tanıştık. Hepside pırıl pırıl edebiyata gönül vermiş değerlerdi. Ozan İlo, Makberi, Zehra Bardakcı, Sara, Alwaysyou, İzmirli şair dostlarımızdan Havva Köseoğlu, Şerife Çınar, Gaziantep’ten Meral kardeşim, Merve Sefa (kankiş) Aysel Aksümer, Toynak, Yıldız Gül Toksöz, Celal Çalık, Ansızın vs.. İsimleri şuan aklıma gelenler. Harika bir tanışma ve etkinlik olmuştu romantik Kordon boyunda. Gerçekten de İzmir’in yüz akı idi Kordon boyu. Güzel kızların caddesinde boy attığı, delikanlıların kızlara aşık oldukları Yeşilçam filimlerindeki aşk hikayelerini aratmayacak bir yerdi burası. Bir adım adım atsanız, körfezin narin, sevda kokan, martıları ile kucaklaşacak kadar yakın olan nazlı dalgalı ege denizinin mavi suyuna hayran kalmamak mümkün değildi. Baktığımda Kordon boyuna zarif giyimli insanlarla doluydu. Şiire yüreğini koyan ve imkanı olan arkadaşlarımızla harika bir gün geçirmiştik. Hatta ben bir kaç gün daha İzmir’de kalmış, Makberi, Ozan ilo, Zehra Bardakcı, Kul Hilmi dostlarımızla gezmiştik. İzmir Ozan ve Aşıklar derneğini ziyaretlerimiz arasındaydı. Zaten Kul Hilmi İzmir’in evladı ve şiire kara sevdalı candan bir arkadaşımdı. O sıralar Üçüncü şiir kitabı yayınlanmıştı. Orada kaldığımız sürece bizimle ilgilendi. Bu arkadaşımızı da Edebiyat Defteri’nin sayesinde tanımıştık, nice yüreği pırlanta olan arkadaşlarımızda bu sitenin sayesinde tanışıp arkadaş olduğumuz gibi...
Benim yurt dışında olmam sebebiyle bir kaç defa yapılan şiir etkinliklerine katılamamanın üzüntüsü ile ama her zaman yanlarında olduğumu hissettirerek var oldum. Nice arkadaşlarımız Edebiyat Defteri sayesinde edebiyatımızı, şiiri, hikayeyi, romanı sevdi, ve ilerleyen zamanlarda öğrendikleri ile kendilerini geliştirerek hikaye, roman, şiirler yazarak kitaplarını çıkardan arkadaşlarımız oldu. Burada yazı ve şiire başlayan binlerce arkadaşımız var, ben de dahil. Ruhumuzdaki şiirin gizemini dışa vurumunu yaşadı pek çok arkadaşımız. Duygusallıklarını yazı ve şiirlere döktüler sitenin onlara kucak açmasıyla. Hepside amatör ruhla yaza yaza ve yazılanları, uyarıları okuya okuya ustalaştılar. Bunlardan biri de değerli arkadaşım Emine Uysal’dır. Emine kardeşim ilk okul mezunu, bu sitede kendi kendini yetiştiren nadir yazarlarımızdan biridir. Hem şiir, hem de yazdığı o müthiş hikayeler serisinden kitaplar yayınladı. Ve yine pek çok arkadaşlarımızın kitapları isim yapmış yayın evlerinden çıktı. Hala da yayınlamaya ve nice amatör arkadaşlarımız ustalaşmaya doğru gidiyor. Bunlar hep sitenin emin adımlarla ilerleyişi sayesinde oldu. Edebiyat Defteri kaç kez üyelerine kucak açarak onların şiirlerinin kütüphanelerde, okullarda, köylerde, şehirlerde yıllara ışık olacak ANTOLOJİLER bastırdı. Ölümsüz eserdi bunlar. Gelecek asırlara; ’’ Bizde vardık!’’ dercesine eserlerdi. İlk başladığı, yani edebiyat yolculuğuna başladığı günden bu güne kadar doludizgin koşan, ayağına atılan çelmelere aldırış etmeden kutlu yolunda ilerlemeye devam ediyor, edecektir de...
Edebiyat Defteri aslında başlı başına üniversitelerde incelenmesi gereken, tez konusu yapılması ŞART olan bir site özelliğini taşımakta. Elimden gelse (belki ileride olabilir) bu sitenin romanını yazarım. Ciltler dolusu romanı kazanmayı hak eden bir sitedir. benim ve benim gibi düşünenlerin gururdur. Nice yeni edebiyat yüreklerin mektebidir! Kadrini ve kıymetini bilin bu sitenin!
Üzülerek bir konuya değineceğim, kimse kırılmasın bana!
Her yerde olduğu gibi sitede de guruplaşmalar, bazılarının kendilerinden başkalarının yazdıklarını küçümseme, hakir görme durumunu seziyorum ve üzülüyorum. Kimseyi ne muhatap alırım, ne de mesele yaparım ama bir konuya değinmek zorundayım. Kimse alınmasın,; isterse alınsınlar! Ben diyeceğimi diyeyim de...
Geçenlerde bir arkadaşın yazısını tesadüfen okudum. Aslında pek de tesadüfen değil! Bir arkadaşımın yazılan yazıyı okumuş ve bana o yazıyı okumamı istemişti. Ben de hatırını kıramadan sayfaya giderek o yazıyı okudum. Yazıda; burada amatör ruhla şiir yazanlara kazan kaldırmış, onların yazılarını küçümsemiş, sanki site kendisine aitmiş gibi tavırlar sergilemiş. Bana okumamı söyleyen arkadaşın zoruna gitmiş ev pek çok amatör arkadaşımızın zoruna gitmiştir o yazı. Tamam, siz dünyada çok ünlü (!) bir yazar, çizer olabilirsiniz ama burası herkese kucak açan, amatör arkadaşlarımızı yetiştiren bir kurumdur, mekteptir. Bir çok site ve kuruluşun yapamadığını yapan ve başaran bir sitedir Edebiyat Defteri! Amatör ruhla yazan arkadaşlarımızı neden horlarsınız ki? Her arkadaşımız iki satır yazsa da bana göre kâfidir ve kıymetlidir. Şiirleri veya yazıları hoşunuza gitmeyebilir ama onların tam yetişme arefesinde yermeniz mantıklı mıdır? Bırakın da özgürce eksik, yanlış, fazla yazsınlar. Onları yolundan alıkoymaya kimsenin hakkı olmaması gerekir. Yetişmiş arkadaşlarımız onlara mutlaka destek olmalı aynen sitemiz gibi. Her yazarın bir amatör devri vardır! Yazı yazanın sayfasındaki yazıya yorum yazanların yorumlarına da baktım, göz gezdirdim, okudum. Onlarda amatör arkadaşlarımıza HURRAAAA, VUR ABALIYA dercesine yorumlar yapmışlar. Allah’tan korkun be! Hep aynı kafalar! Siz usta, profesyonelce yazı yazsanız ne yazar? Bana göre kocaman bir HİÇ! Yani demek istiyorsunuz ki; burada ’’bizim borumuz öter, biz istediğimizi beğenir, istemediğimizi beğenmeyiz!’’ Bak bunda size hak veririm beğenip beğenmeme konusunda. Kimde kimsenin yazısını, şiirini beğenecek diye şart yok! Ama yapıcı bir üslupla eleştiri yaparak daha mükemmel yazmalarını sağlayabiliriz. Ama onları küçümseme ASLA olmamalı! Ben sizleri kınadım!..
Edebiyat Defteri, o denli güzel bir ruha sahip ki; bunun değerini, kıymetini bilenlere selam olsun. Şuan ki üye sayısını bilmiyorum ama tahmin ettiğim kadarı ile bir milyona yakındır diye düşünüyorum. Bakınız; şimdiye kadar nice edebiyat siteleri mevta oldu. Neden acaba? Eğer istikrarlı yürüselerdi, üyelerine sıcacık kucak açsalardı edebiyat alemine ’’EYVALLAH’’ derler miydi? Benim hiç bir kabahatim olmadığı halde sırf düşüncelerimden, inandığım davam yüzünden 200 şiirimi silip attılar ve beni de engellediler. Bu tür art niyetli siteler yaşayabilir, ömrünü uzatabilir mi? Edebiyat Defterinin BABACAN adaletli, hakkaniyetli, hoş görülü duruşu daha nice amatör şairlerimizi us-ta-laş-tı- ra-cak-tır!
Tekrar ediyorum!
Edebiyat Defteri’nin kıymetini bilin! vefasızlık yapmayın, kendinize edersiniz!
Selam olsun Edebiyat Defteri’nin kurucusu ve yönetimine ve tüm kurumlarına
Selam olsun yüreği ve gönlü şiir, sanat, edebiyat aşkı ile dopdolu olanlara
Selam olsun Yunus Emre gönlünü taşıyanlara...
Zafer Direniş
...
Karabulut
Not: Yazımı ’’yazı as’’ sayfasına girerek direkt yazdım. Yani ham yazı. Yanlışlarım olmuşsa, özü dilerim. Ve yazımla kimseyi hedef almadım. benim tek hedefim EDEBİYAT DEFTERİ. O hedefimden de asla şaşmayacağım. biliyor musunuz tek yazdığım edebiyat sitesi burasıdır. Bir iki yerde yazmaya çalıştımsa da buradaki sıcaklığı hiç bir yere değişmem ve tek adresim, ocağım benim burası. bazıları YAĞCI diyebilir. Umurumda değil! :)
YORUMLAR
direniş
Bu yazım sitede ilgi görmedi de, facebook sayfamda ilgi gördü. Yorumlar yazıldı.
Bu sitenin değerini arkadaşlarımız iyi anlasın, kıymet bilsinler istemiştim.
Okuma zahmetine girdiğiniz için tekrar teşekkür ederim.
Bu yazıya ihtiyacımız vardı efendim. Sizi çok tebrik ediyorum Direniş Hocam. Acaba yazdığınız bu yazıyı kaç kişi okur bilmiyorum, ama okunmasını dilerim. Tam da istediğim konu ve istediğim bir yazı yazmışsınız, zaten edebiyat defteri olmasaydı ben de iyi kötü yazdığım yazı ve şiirlerim sayesinde bazı sıkıntılarımdan kurtuldum hemen hemen diyebilirim. Burası bir okul gibi geldi bana da söylediğiniz gibi hocam. Özlediğimiz bilgilere çeşitli yazı ve konulara burada okumakla kavuştum. Şimdilik devam ediyorum Allah 'ın izin verdiği sürece. Daha güzel yazılara şiirlere , bilgilere kavuşmak dileği ile, yola devam diyorum ben. Teşekkür ederim Direniş Hocam. Saygılarla.
direniş
Nice yazı ve şiirlere bu sitede