GÖNÜL YAZAR BURSA'DA NASIL ÜNLÜ OLDU?

• 5 Temmuz 2020 Pazar 20:52:26

GÖNÜL YAZAR BURSA’DA NASIL ÜNLÜ OLDU?
Ünlü Sanatçıyı önce tanıyalım.

"Gönül Yazar 12 Ağustos 1942’de İzmir’de doğdu. Türk müzik tarihinde yer alan en uzun soluklu isimlerden biridir. 1954 yılından beri profesyonel olarak müzikle ilgilenmiş, TRT Ankara Radyosunun gözde ses sanatçılarından biri olmuştur. İlk kaydı 1962’de yayınladığı bir 78’liktir.

Gönül Yazar, 12 Ağustos 1932 tarihinde İzmir’de dünyaya geldi. Sanat hayatına 22 yaşında girdiği Ege Ses Kraliçesi Yarışması’nda birinci seçilerek atıldı. Necdet Yazar’la evlenerek Ankara Radyosu’na giren sanatçı Fahri Kopuz, Suphi Ziya Özbekkan gibi değerli hocaların birikiminden yararlandı. Ankara Radyosu’ndan İstanbul sahnelerine transfer olduğu ilk yıllardan itibaren daima gözde,daima sevilir bir sanatçı olmayı başardı. 1962’de yayınladığı "Bak Bir Varmış/Takamadım Başıma Yıldızlardan Tacımı" 78’liği sanatçının ilk kaydı olmuştur. Daha sonra bir kez taş plak kaydı yayınlamıştır. İlk 45’liği ise 1965’te yayınladığı "Kelebeğim/Hayran Olurum Aşkı Bilene"dir. Yönetmenliğini Hulki Saner’in yaptığı; başrolünü Göksel Arsoy’la paylaştığı "Taş Bebek" filmi öyle çok sevildi ki o yıldan bu tarafa "Taş Bebek" lakabı sanat yaşamı boyunca büyük yıldızımıza yarenlik etti. İlk filminin ardından baş rollerini devrin en ünlü aktörleriyle paylaştığı onlarca filmde rol aldı. Karaca Tiyatrosu’nun sahnelediği "Papazlar Trafiği" isimli bir İngiliz piyesinde Gülriz Sururi ve Adile Naşit gibi büyük ustalarla aynı sahneyi paylaşarak tiyatro sahnesinden de sevenlerine seslendi. Alaturka sahnelerin taş bebeği Yazar, Pop müzik tarzdaki okuduğu plaklarıyla ve programlarıyla da beğeni topladı. Yaşar Güvenir’in "Sensiz Saadet Neymiş" isimli bestesini seslendirdiği 45’liği kendisine altın plak kazandırdı. 1979 yılında yayınladığı "Taş Bebek" ve 1989 yılında yayınladığı "Gönül’den Gönüllere" albümleri oldukça beğenildi."

Bursalı Asırlık Gazeteci Rahmetli Necati Akgün’ün anılarında yazdığı sizlerle paylaşıyorum...

"1940-1965 yılları arasında, Bursa’da geceleri eğlence yeri Belediyenin yanındaki bahçe idi.Gündüzleri açık kahve olarak kullanılan Belediye bahçesinde geceleri caz çalardı. Arada sırada konserler verilir, Tiyatro kumpanyaları da burada temsiller verirdi. Bu bahçeden başka Çelikpalas ve Kükürtlü bahçeleri’de yazları açılırdı. Çelikpalas bahçesinde caz çalarken, Kükürtlü Oteli bahçesinde havuzun kenarında kurulan sahnede Türk musikisi icra edilirdi.

Yıl 1952 Akınspor adına Belediye bahçesinde bir konser düzenledik. O zamanın tanınmış şarkıcılarından Şükran Özer ile anlaştık. Şükran Özer, ilk önceleri Ses Tiyatro’sunda operetlere sahneye çıkıyordu. Daha sonra Türk Sanat Musikisi Sanatçısı oldu ve o yıllarda meşhur olmuştu. Aynı zamanda da Cahide Sonku’dan ayrılmış olan Bursa’lı Tütün Tüccarı İhsan Doruk’la arası çok iyi idi. İhsan Doruk daha sonra Şükran Özer ile evlendi. Konserin verileceği cumartesi günü akşamüstü Bursa’ya gelecek olan Şükran Özer’i Karşılamak üzere havaalanına gittik.O tarihlerde Bursa-İstanbul arasında THY’larının pervaneli 30 kişilik uçakları işliyordu. Karşılayıcılar arasında O tarihte Çelikpalas müdürlüğü yapan gazeteci İsmet Bozdağ’da vardı. İsmet Bozdağ daha ziyade İhsan Doruk adına karşılamaya geliyordu. Uçak geldi. Şükran Özer’le beraber , Siyah Balıkçı yakalı bir kazak,altında kareli bir etek,boynunda büyük bir kolye bulunan kumral cıvıl cıvıl bir kız daha vardı. Şükran Özer kızı arkadaşım Gönül Yazar, henüz kocası Fikrey Yazar’dan yeni ayrıldı. Kendisi çok üzgün bende değişiklik olsun diye getirdim dedi. Ufak tefek bir kadın olan Şükran Özer’in yanında Gönül Yazar doğrusu ya çok alımlı duruyordu. Şükran Özer ve Gönül Yazar kalacakları Çelikpalas Oteli’ne gitmeden önce konsere geliş saatlerini belirledik.

Akşamı Belediye bahçesinde konser başladı. Saat 23:00 sıralarında Şükran Özer beyaz tuvaletler içinde, yanında Gönül Yazar ile beraber geldi. Bahçenin yanındaki Dağcılık Kulübü binasının alt katındaki odasına kendilerini aldık. Şükran Özer, bana sizinle konuşabilirmiyim dedi. Buyrun dedim. Şükran Özer, Size tanıştırdığım Gönül Yazar çok üzgün. Kendisinin biraz açılması için ona da Sahnede bir kaç şarkı okutun. Sesi çok güzeldir. Münasip bir para verirsiniz
Mesela kaç lira?
Canım atla deve değil 10-15 lira verirsiniz.
İdare Heyeti arkadaşlarımla konuşayım dedim. Arkadaşlarla konuştuk. Onlarda canım 10 lira verelim, program zenginleşir dediler. Gelin görün ki; Şükran Özer, Gönül Yazar’ı apar topar Bursa’ya getirdiğinden sırtındakinden başka elbisesi yoktu. Spikerliği üstlenmiş olan, arkadaşımız Galip Uzunca, durumu seyircilere münasip lisanda izah anlatıp, Gönül Yazar’ı takdim etti. Kıvırta kıvırta sahneye çıkan Gönül Yazar daha ilk şarkısında seyirciyi kendisine bağlamayı bildi. Her şarkının ardından alkışlar geliyor, Oynak şarkılarla beraber Gönül Yazar da seyircilerde cosmuş, şarkılar alkışlar bir birini izliyordu. Gönül Yazar sahneden çekilmek istiyor, fakat seyirciler bir türlü bırakmıyordu. Bu arada seni Şükran Özer çağırıyor dediler. Gittim Şükran Özer sinirli sinirli odanın içinde dolaşıyor ve Necati bey saat kaç oldu?
Lütfen buna bir son verin,ben daha fazla bekleyemem dedi. Duruma bakınca Şükran Özer’in Gönül Yazar’ı kıskandığını anladım ve: Şükran hanım, bu genç kızın şarkı söylemesini siz istediniz, bizde razı olduk,seyircide memnun bırakın söylesin deyince: Hayır kestirin bu rezaleti dedi. Buna rağmen ben işi yavaştan aldım. Seyircide Gönül Yazar ’da memnun sahneden ayrıldılar. Şükran Özer’in korktuğu başına geldi ve cafcaflı tuvaletine,değerli bestelerden şarkılar söylemesine rağmen, seyirciyi bir türlü kendisine çekemedi ve kısa kesip işi bitirdi.

Zaman zaman dans yarışmalarının yapıldığı Belediye Bahçesinde 1942 yıllarında Hafız Burhan’ı dinledik. Orta boylu şişman ve esmer bir kişi olan Hafız Burhan o zamanlar mikrafon olmadığı halde sesi gür olduğundan rahatlıkla dinlenirdi.

27 Mayıs Devrimi’nden sonra Belediye Bahçesinin adı 27 Mayıs Bahçesine dönüştürüldü. Bu bahçenin yanında bulunan Dağcılık Kulübü binası 1963 yıllında yıkıldı, altı İstanbul Bankası ve üst katı da Gazeteciler Cemiyeti olan yeni bina yapıldı. Bu bina ve bahçe 1983 yılında Ulu camii-Orhan camii arası düzenlemesi ile beraber yıkılarak tarihe karıştı."

Kaynak; Son Yüzyılın Bursa Olayları ve Anılarım Necati Akgün 25,26 sahife

Sanatçımız Gönül Yazar’a uzun saglıklı ömürler dileriz...

Araştırmacı Yazar İlhan Erdem