- 470 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ARAMAK
Aramak
İnsan; aramakla geçer ömrü. Asıl aradağıysa kendisidir. Kendisinin arasına öyle çok şey sıkıştırır ki, kendisini bulması imkansızlaşır. Hep uzağında bir hedef belirler. Hah şimdi buldum dediği şey az sonra bitmiştir. Böyle böyle kendimiz haricinde herşeyin peşinde koştuk, tükettik ve tükendik.
Dağların arkasını merak eder insan. Bende ederdim. Ve bazen tepeleri aşınca görürdüm ki bir tepe daha var. Sonra bir tepe bir tepe daha… İşte hayatın böyle bir şey olduğunu yıllar sonra anladım.
Kendimize ulaşamamamızın en büyük nedenlerinden biri kendimize toplumda biçtiğimiz roldür. Bu rolü kendi özgür irademizle seçmiş olsak hadi neyse diyeceğim ama rollerin çoğu bize çevreden, medyadan sunuluyor. Bizse aklımızı duygularımızın yedeğinde tutarak bu rollerden birini, bazende kararsız kalarak birkaçını seçeriz. Zaman zaman muhafazakar, zaman zaman, modern, entel, dantel , radikal, dindar, dini geniş olabiliriz. Amacımız ortamdan geri kalmamak, dışlanmamak olunca her telden çalabiliriz. Diğer insanlarda aynı olduğundan herkes birbirini besler. Kimse kendisini bulamaz.
‘Herkes ne der’ lafı da çok engeldir kendimizi bulamamaya…
Sanıyorum Allah bazen musibetlerle , kişinin önceliği neyse onunla sarsar insanı ki kendine gelsin… Kul olmaya direnen insan duygularıyla, alışkanlıklarıyla, ezberlediği ve haz aldığı kafa konforunu bozmayacak şekilde hayatını dizayn eder. Dini inancınıda buna uygun geliştirir ve savunur. Ayetlerde vardır hadislerde yedeğinde. İşler düz bir çizgide giderken çok çok konuşmalar yapar. Büyük laflar eder. Ama bakarsın ki Allah onu öyle bir anda yakalar ki, kafasından kurduğu bütün tedbirler ve planlar ve kendine güvenmeler boşa çıkmış ne yapacağını şaşırmış bir hale gelir. En yeterli olduğunu sandığı yerden vurulmuştur. Zaten insanlar sanılarıyla yaşarlar. İhsana kavuşamamış insanların da başka seçeneği de yoktur.
Bazen öyle nimetler hayret edici vesilelerle seni bulur. Musibetler de hiç anlayamadığın şekilde vesileler birbirine eklenerek gelince ; nasıl olabilir, binde bir ihtimal beni buldu, yapacak birşeyim yok dersin. Oysa yapacak iki şeyin var hamdetmek ve tövbe edip tarzını uslubunu değiştirmek. Zaten insan aşırı olmamak kaydıyla teyakuzda yaşamalı; günahlara ve belalara karşı. İnsanın kendini garantide hissetmesi haf ve recadan uzaklaştırır ve şımartır. Zaten teyakuz haf ve reca değil mi?
Selahattin Cansız
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.