- 269 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Diploma
DİPLOMA
Yıl 1971. Liseyi bitirdik. Kayseri Sümer Lisesi üç yıl kahrımızı çekti. Bizi mezun etti. Tapu gibi lise diplomasını aldık. Sırada yüksekokul, üniversite tahsili var. Üniversite sınavına gireceğiz. O zamanlar adı böyleydi. Sınavlar günümüzdeki gibi türlü çeşitli değildi.
Yıl içinde eğitim enstitüsü sınavı yapıldı okulumuzda. Eğitim Enstitüsü sınavım iyi geçti sayılır. Üniversite sınavımız nasıl geçecek? Merak ve endişe içindeyiz. Sınava Ankara’da gireceğiz. Öyle her yerde sınav yapılmıyor.
Ankara’ya gittik gün öncesinden. Kardeşim Mehmet’le. Sınava gireceğimiz okulu gördük. Gençlik Bahçesi’ne geldik, oturduk. Yanımızda Yazıçepnili arkadaşlar da var. Onların bir tanıdığı, bir öğretmen. İstifa edip Almanya’ya gitmiş. Almanya dönüşü tekrar öğretmenliğe dönmüş. Çalışıyor. Bize dedi ki:
-Gençler! Sınava iyi hazırlandınızsa korkmayın. Endişelenmeyin. Kazanırsnız. Üniversiteyi bitirip mutlaka diplomanızı alın. Bak benim elimdeki sermayem diplomam. Çok sıkıntı çektim. Çeşitli işlere girdim. İflas edip battım. Diplomam kaldı sadece. Diplomamın ekmeğini yiyorum.
Yavaş (İsmail Kalkan) kardeşimin babası Ali amcamız. Biz onu “Alo” diye biliriz. Alo emmi Almanya’ya gitti. Alamancı oldu. Çalıştı bir zaman Almanya’da. Dayanamadı gurbete. Kesin dönüş yaptı. Oğulcuk’a dönünce Mehmet abinin dükkanını devraldı. Bakkallığa başladı. Bir de PTT Acentesi var üzerinde Mehmet abinin. Bunu da devralacak. Ancak bir pürüz çıktı. PTT Acentesi olmak için ilkokul diploması gerekiyor. Ali Kalkan’ın diploması yok. Gerçi okuması yazması yok değil. Askerlikte öğrenmiş. Sular seller gibi hem okuyor hem de yazıyor. Ama iş resmiyete gelince diplomasız olmuyor işte.
Okulumuzun müdürü Fevzi Ayyıldız. Kendisini selamlıyorum. Şimdi Kayseri’de kalıyor. Geçen yıl bana kırılmış. Telefonda sitem etti. Her neyse…
Fevzi Hoca, Alo emminin diploma sorununu halledecek. Usulen bir sınav yapacak. Başvuruyu yaptı Ali Kalkan. Heyecanla sınava hazırlandı.
Sınav günü geldi çattı. Fevzi Hoca düşündü taşındı. Alo emmimizin en iyi bileceği bir soruyu bulmak için epey uğraştı. Sonunda buldu. Öğrencisi Ali Kalkan’ı sınav odasına aldı ve o bulduğu soruyu sordu:
-Söyle bakalım Ali Kalkan! Kaç çeşit gübre var?
Fevzi Hoca öğrencisinin bu soruyu bir çırpıda cevaplandıracağından emin. Ama o da ne? Alo emmi duraksadı. Kafasını bir o yana, bir bu yana salladı. Soruyu bilemedi. Bir de çıkıştı:
-Yav hoca! Ben ireşberliği bırakalı 20 sene oldu. Ne biliyim gaç çeşit gubre olduğunu? Niye böyle zor soruyon ki? Benim bilecağam golay bi soru sorsağne…
Fevzi Hoca ne yapsın? B planını uyguladı. Ne olur ne olmaz diye başka bir soru hazırlamıştı. O soruyu sordu da Alo emmimiz diplomasına kavuştu. İş tatlıya bağlandı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.