Gözlerini kapat
Sayfa 1
Bölüm 6
Uçak düştü...Alo ? Chase ? Orada mısın? Konuş benimle. Cenaze işlemleri için kardeşin burada ama eğer gelmek istersen...bak biliyorum aranız pek iyi sayılmazdı ve bunu konuşmak için iyi bir zaman değil lakin bunu bilmen gerekir.
Jack güçlü görünmeye çalışıyor ama biliyorsun o daha 21 yaşında. Tek başına altından kalkamaz. Sen neredesin ? Hemen uçak bileti ayarlar yakında eve dönmeni sağlarım. Kardeşinin sana ihtiyacı var Chase bunu bir düşün.
Chase: Bianca teyze oraya gelemem. Anlamıyorsun ben de kaza geçirdim bu sebepten dolayı gelemem.
Bianca: Ne söylüyor.. Sen nasıl? Yani bunu nasıl oldu ? Ah Chase neden bana söylemedin. Yanında refakatçi var mı? En azından birileri senle ilgileniyor mu ? Nasılsın şimdi? Bir yerin acıyor mu kırık falan var mı? Ah bende salak gibi soruyorum tabi olacak kaza sonuçta. Neredesin şimdi? Hangi hastane?
Chase: Teyzeee yine nefes almadan konuşuyorsun. Buraya gelmene gerek yok. Arkadaşım Mark benimle ilgileniyor. Gece tepeyi göremedim karanlıktı araba yuvarlandı. Durum böyle. Iyiyim ben bir kaç kaburgam ve elim kırıktı o kadar. Yüzümün çizikleri de iyileşmek üzere. Doktor bir kaç haftaya çıkacağımı söyledi.
Bianca: Ah hep söylemişimdir ailemizin üzerinde kara bulutların olduğunu. Seth ve Jayne beni dinlemedi. Onlar için üzülüyorum...neyse ben işlemleri hallederim sen hiç merak etme. Yakında görüşürüz kendine iyi bak tatlım.
Chase: Görüşürüz teyze. Buraya gelmene gerek yok demiş miydim?
Bianca: Törenden sonra ilk uçağa atlayıp geliyoruz.
Ailem bir uçak kazası sonucu yok oldu..Seyahet etmeyi seven annem ve babam küllerini havaya savurup bizi ebediyen terk etti.. Onlara kızgın olsam da ölüm başka bir duygu. Bir yerde var olduklarını biliyor olmak bile yeterdi. Ne olursa olsun onlar benim ailemdi.
Sonunda iki haftam doldu.Artık hastane kokusundan və iyrenç yemeklerden kurtulmak beni fazlasıyla mutlu etti. Bu gün çok güzel..hafif rüzgar esiyor. Ağaçların kokusunu duyumsamak o kokuyu içine çekmek gibisi yok. Çocukken babamla arka bahçeye bir sürü farklı ağaçlar ekerdik. Onların büyüdüğünü görmekten keyif alırdım. Ne zaman büyür baba ?diye her gün sorardım. O da bana bir gün okula başladığımda benimle beraber büyüyeceklerini söylerdi. Her şeyden önce sabret oğlum derdi. Onları özleyeceğim.
Bianca: Hadi Chase daha onca yol var arabaya geç. Jack sen öne otur abin daha iyileşmedi.
Chase: Teyzee çocuk değilim artık. Hem bak Iyiyim
Jack: Her neyse. Yola çıkacak birileri var mı? Vakit kaybısınız..
Bianca: Taş devrinden mi fırladın Jack ? Çok kabasın
Chase: Gidelim hadi. Birileri sabırsız
Jack: Ben kullanırım arabayı
Bianca: Peki madem. Zaten çok yorgunum. Bu gün hareketli geçti.
Chase: Bütün gün uyuyacağını söyleme
Jack: Kedi gibi uyuyor hem de.
Bianca: HaHa siz çocukların enerjisine yetişemiyorum artık yaşlandım
Chase: Kendine haksızlık etme. Gençlere taş çıkarırsın
Jack: Ne demezsin
Bianca: Çok sevdiğin üzümlü kekten sana yok Jack
Jack: Kalbim kırıldı.
Bianca teyzem geleceğini söylediyi zaman Mark’ı arayıp ev bakmasını söyledim. Kirası da çok iyi. Denize yakın olması daha da güzel çünki doktor egzersiz yapmamı söyledi. Koca bir ayı gibi uyuduğum zamanları düşününce çok mantıklı.
Ayrı odalarımızın olması Jack’i neşelendirdi. Görmeyeli çok değişmiş. Saçları uzamış ve azıcık sakal bırakmış. Güneşli havaya bakılırsa dışarı pek çıkmamış sanki. Yüzü de saçları gibi sarı bir hal almış. Fazla uyumuyor ve iyi beslenmiyor anlaşılan. Vücut çalışmış hiç yaşını göstermiyor. Yaşından erken büyümüş... aramız soğuk. Onu anlıyorum terk ettiğim zaman onu da arkamda bıraktığım için bana kızgın olmalı.
Bianca: Kahve ?
Jack: Olur
Chase: Ben yaparım. Sen otur yoruldun çok.
Bianca: Ah tatlım benim gibi kahve yapamazsın
Jack: Kesinlikle. Bağımlısıyım
Bianca: HaHa oturun bakalım. Sizin için sabah üzümlü kek ve çikolatalı pasta yaptım.
Chase: Enerjine hayranım doğrusu. Ne zaman yaptın? Harika kokuyor
Jack: Her zaman bir yolunu bulur
Bianca: Sizi seviyorum çocuklar
Chase: Biz daha çok biliyorsun.Şimdiden ev gibi kokuyor burası
Bianca: Evet çok sevdim bu evi. Harika bir arkadaş olmalı. Mark yardım etti demiştin değil mi?
Chase: Ah evet. O en iyi ve tek arkadaşım.
Jack: Ben biraz uyuyacağım sanırım
Bianca: Keyfine bak tatlım
Chase: Yarın yürüyüşe başlıyorum. Benimle gelir misin ?
Jack: Olur biraz boşladım bu ara zaten
Bianca: Vakit bulursam size katılırım ben de
Chase: Çok iyi olur
Mary hiç aramadı ama Mark onu aradığını söyledi.. Bir de bunu bilmemem gerektiğini. Bir umudum vardı şimdi bizim için umut yokmuş anladım. Onun bensiz daha iyi olduğunu bilsem yeter. Yeter ki o mutlu olsun benim tek isteğim bu. Bencil biri değilim kendi iyiliğim için onu rahatsız edemem. Mark ve sosyal medya sayesinde ondan haber almam bile yeterli olacaktır.
Günler hatta aylar böyle sessiz sedasız geçti. Artık koşuya tek başıma ve her zamanki saatten daha erken çıkıyordum. Doktorla tipik kontroller için görüşüyorum ama giderek daha azalıyor. Yüreğim paramparça birileri o parçaları daha küçük parçalar haline getirmiş ve ben toplamaya gücümün olmadığının farkındayım. Nasıl yaşar hatta bırak yaşamayı nefes nasıl alır insan ?....
Mark: Alo Chase? Adamım saat kaç haberin var mı?
Chase: Dostum özür dilerim ama onu görmem lazım.
Mark: Bunu ona söylemeyi denesen ?
Chase: Telefonlarıma çıkmıyor
Mark: Tatlım uyu lütfen. Ne ? Hayır! Arayan Chase. Hemen dönerim.... Pardon Any uyandı da.
Chase: Sorun deyil
Mark: Ne diyorduk ? Ha evet...Cevap vermiyorsa ben ne yapabilirim ki?
Chase: Yarın onunla konuşsan diyorum..En azından bir kere görsem
Mark: Söz vermiyorum ama denerim. Senin ismini duyunca kestirip atıyor.
Chase: Hadi ya..
Mark: Öyle... Hatta Any ile yakın olmasalar benimle konuşmazdı diye düşünüyorum
Chase: Evet yapar onu tanıyorum
Mark: Neyse yarın bir bakar sana dönerim.
Chase: teşekkürler Mark. Sen harika bir dostsun
Mark: Sen de öyle. Görüşürüz
Chase: Iyi geceler
Sabah telefonumun sinir edici zil sesiyle uyandım. Neden sabahın bu saatinde aramak zorundalar ki.. Aryan Any’in sevgilisi ve neden aradığını tahmin ediyorum.
Mary: Günaydın Mark. Beni rüyanda mı gördün?
Mark: Günaydın tatlı kız. Nasılsın? Seninle konuşmak istediyim bir konu var.
Mary: Iyiyim sen nasılsın? Any nasıl? Her şey yolunda mı? Dinliyorum
Mark: Iyiyiz canım. Evet her şey yolunda. Konu Chase.. Ehem biliyorum onun hakkında konuşmak istemiyorsun ama durumu hiç iyi değil.
Mary: Bana ne yaptığını biliyorsun Mark. Yine kalbimi paramparça etmesine izin veremem.
Mark: Sadece onunla oturup konuşmanı istiyorum. Senin için zor olduğunun farkındayım. Chase tam olarak iyileşmedi..yani hala doktor gözetiminde. Ona bir şey olsun istemem.
Mary: Pekala sen kazandın pes ediyorum. Ama sadece sen istedin diye
Mark: Seni seviyorum meleyim
Mary: HaHa bunu Any hoş karşılamayacak
Any: Ah sizi duya biliyorum
Mark: Tek aşkım sensin bebeğim
Mary: Bana yol göründü. Hadi size bye
Any: Akşam bize gel. Olanları merak ediyorum
Mary: Tamaaam
Mark: Görüşürüz
Bir saat sonra Chase’in evinin önünde ne yapacağımı bilemez halde kapıda dikiliyordum. En sonunda cesaretimi toplayıp kapıyı çaldım.
Chase: Mary? Ben seni beklemiyordum.
Mary: Kapıyı hep çıplak mı açarsın?
Chase: Dikkatini çekerim çıplak sayılmam..yani en azından yarı çıplak.. şey neyse
Mary: Konuşmak istemişsin
Chase: Özledim seni
Mary: Bunu bana söyleme
Chase: Tm içeri gel lütfen.
Mary: Kimse yok mu?
Chase: Sadece ben..kahve yapacaktım ister misin?
Mary: Olur. Şekersiz lütfen
Chase: Unutmadım
Mary: Evin güzelmiş.
Chase: Doktor deniz kenarında olmasını istedi
Mary: Yürüyüşe çıkıyorsun hala
Chase: Evet
Mary: Doktor tam olarak ne zaman iyileşeceğini söyledi ?
Chase: Koşacak hale gelene kadar kontrolü altındayım. Kesin bir şey söylemedi. Kahven hazır
Mary: Teşekkürler. Ne konuşacaktın ? Pek vaktim yok
Chase: Vaktin yok mu?
Mary: Alışverişe çıkacaktım
Chase: Eminim..
Mary: Ne demek istiyorsun?
Chase: Konuşmayı kısa tutmak için yalan söylemene gerek yok
Mary: Ne biliyorsun?
Chase: Yalan söylemesini hala bilmiyor oluşundan
Mary: Her neyse
Chase: Tm. Bak seni geri istiyorum. Hala seni seviyorum Mary. Düşündüyünden daha çok hem de
Mary: Gerçekten kafayı yemişsin. Onca şeyden sonra sana geri döneceğimi sanıyorsun?
Chase: Bunu telafi ederiz. Biliyorum zor olacak ama ikimiz de hala severken böylesi daha zor. Sana unutturamam belki ama...
Mary: Yeter ! Duymak istemiyorum.
Chase: Beni hala seviyorsun
Mary: Konuşmak istemiyorum
Chase: Neden? Benimle olmak istediğin için mi?
Mary: Susacak mısın? Seni sevmiyorum tamam mı?
Chase: Kötü bir yalancısın
Mary: Anlamıyorsun.. Sen beni başka biriyle aldattın !
Chase: Sarhoştum !
Mary: Üstelik suçlusu benmişim gibi konuştun !
Chase: Öyle söylemek istemediyimi biliyordun. Ben sadece sarhoştum... kahretsin!
Mary: Anlaşılan hatırlamak istemiyorsun. Peki o zaman.. Bana sanki benim seni aldatmadığımı başka erkeklerle düşüp kalkmadığımı söyledin. Bana buna hakkın olduğunu seni suçlayamayacağımı söyledin. Sadece bunlar da değil..
Chase: Lutfen Mary.. beni cezalandırmayı kes ! Ne söylediyimi biliyorum ! Aşağılık herifin tekiyim evet sana onlardan biri gibi davrandım ama öyle biri olmadığını biliyorum. Kötü durumdaydım ne yaptığımı ne söylediyimi bilmiyordum
Mary: Bunları duymak istemiyorum. Sana inanmıyorum artık bitti bunu anla. Unut beni hayatıma devam etmeme izin ver artık. Istediğin zaman gelip istediğin zaman gidemezsin !
Chase: Tamam
Mary: Peki o zaman gidiyorum
Chase: Herkes birer birer yok olup gidiyor
Mary: Anlamadım
Chase: Boşver
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.