- 352 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Yiyelim İçelim Fakat
YİYELİM İÇELİM FAKAT!
İsraf dediğimiz şey acaba sadece yemeğimizi tam olarak
bitirmemek mi? Yâ da elimizi yıkarken suyu fazla
açmak mı? Hayır, israfın tarifi bu kadar basit olmamalı.
Hayatımızın her anında fazladan ve dikkatsizce yaptığımız
her şey israf olabilir. Bu nakit olabilir, vakit
olabilir, verimli ve yerinde kullanmadığımız her şey
olabilir.
Rabb’im bize dünyada her şeyden o kadar çok ihsan
etmiş ki. Bir düşünelim şu anda milyarlarca insan ve
sonsuz sayıda mahlûkat Allah’ın arzında milyonlarca
yıldan beri rızıklanarak dünya hayatına devam etmekte.
Devamlı ihtiyaçlarımızı üreterek bize sunuyor. Bize
düşen ise bu sunulmuş olanları ihtiyaçlarımıza göre israf
etmeden ve düzenli bir şekilde tüketmek.
Peygamber efendimiz (s.a.v.), “Akan bir derenin kenarında
abdest alırken dahi israf etmeyin” buyurmuyor mu?
Bizlerin yoktan var etmek gibi bir gücü yok. Demek
ki bizde elimizdeki kaynakları çok iyi kullanmalıyız.
Bize verilenlere sahip çıkmaz ve verimli kullanmaz isek
ihtiyaç duyduğumuzda onları bulamayız.
Allah’ın yarattığı hiçbir şey israf edilmiyor. Son
atom zerresine kadar mutlaka kullanılıyor. Yaz aylarında
daha fazla ihtiyaç duyduğumuz su damlaları bile
yeryüzünden gökyüzüne devamlı bir deveran halinde.
Mahlûkatın tamamı, dünyaya geldiği andan itibaren
hep bir titizlik içinde devam ediyor.
Kullanırken israfa aşırı dikkat ettiğimiz gibi kullandıktan
sonra kalan atık ve çöplerini de tekrar dönüşüm
yapılıp kullanılması için üzerimize düşen görevleri de
yerine getirmemiz gerekir.
“Önemli değil canım faturası neyse öderiz” demek
çözüm değil...
Bunları biliyor muyuz?
* Sağlık bakanlığı verilerine göre her gün 12 milyon
ekmeğin çöpe gittiğini,
* Bir küçük pilin 2 m2 toprağın yapısını bozduğunu
veya 1 ton suyu zehirleyebildiğini,
* Bir kâğıt hammaddesinin 5 defa yeniden hammadde
olarak kullanılabildiğini,
* Yaklaşık 60–70 kilo ağırlığındaki atık kâğıdın yüzlerce
ağacı kesilmekten kurtardığını,
* Plastikten mamul atıkların doğada kaybolmadığını,
* Bir ağacın, 1 saatte 2,3 kg karbondioksit alıp, yerine
1,7kg oksijen verdiğini,
* Elektronik aletlerin bekleme modunda %5 enerji tükettiğini,
* Araçların lastik hava basınçları, gereksiz gaz ve frenin
%5 yakıt artışı sağladığını,
* Saatte 100 km ile giden camları açık bir otomobilin
%4 yakıt tüketimini arttırdığını,
* Buzdolabındaki üstleri açık sıvı yiyeceklerin nem
oranını arttırarak, kompresörün daha fazla çalışmasına
sebep olduğunu, (v.s.)
Neler yapabiliriz? (Dikkat! Hatırlatma )
- Unutmayalım! Damlayan bir musluk ayda yaklaşık
2.250lt su tüketir,
- Çamaşır ve bulaşık makinelerini tam doldurmadan
çalıştırmayarak,
- Gereksiz tüm ışıklarımızı kapatıp, enerji tasarruflu
ampul kullanarak %80’e kadar enerji tasarrufu
sağlayarak,
- Kullanmadığımızda bilgisayar ekranını kapatarak,
- Klima ve elektrikli ısıtıcıları odada bulunmadığımız
zaman kapatarak,
- Kâğıtların boş olan tüm bölümlerini kullanarak,
- Atıklarımızı geri dönüşüm için hazır hale getirerek,
ayrı poşetlerde muhafaza ederek,
- Buzdolabının kapağını tam olarak kapatarak,
- Bina ve pencere yalıtımları yaparak, (v.s.)
tasarruf eder ve yaratılış gayemize uygun bir hayat
sürmüş oluruz.
Hayatımızın her anını, daha verimli nasıl kullanabilirim
diye hesap yapmalıyız. Unutmayalım, en ufak bir
adaletsizliğin yapılmadığı hesap gününde “Nerede ve
nasıl kazandığımız” kadar, nasıl ve nerede harcadığımızın
hesabını da vereceğiz.
Kendimizin ve içinde bulunduğumuz dünyanın hayatına
daha sıhhatli devam edebilmesi için; biraz daha
dikkat!
“Bu dünya atalarımızdan bize miras değil, gelecek
nesillere emanettir.”
İsraf ederek, geleceğini tehlikeye atma,
Sağlığını, sıhhatini ucuza satma,
Verdiği nimete şükürsüz yatma,
Zamanına, kazancına haramı katma.
İflasa uğrayıp da iki dünyada da batma.
Sadettin TURHAN
"Gençliğin Enerji Kodları" kitabımızdan alıntıdır.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.