- 348 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
DÜNYANIN MERKEZİ
Yok yok Çorum’dan bahsetmeyeceğim. Bir şekilde böyle bir haber çıktı ama berim derdim kendini dünyanın merkezi zanneden gençlere şehirlere değil…
Öyle yanlış bir eğitim anlayışımız oldu ki gerçekten birçok genç kendini dünyanın merkezi zannediyor. Peki ne yapıyoruz da böyle oluyor?
Çocuklara değer vermek kötü bir şey değil elbette. Onu adam yerine koymak, dinlemek, isteklerini yerine getirmek güzel. Güzel de bunu yaparken yanlışlarını da görmemiz, gerekirse ödül kadar cezanın da bir eğitim unsuru olduğunu unutmamak gerekir. Örneğin sürekli ödül vermek, benim oğlum, benim kızım hata yapmaz demek çok yanlış. Hele hele hata yaptığında kabahati başkalarında arayıp çocuğumuza toz kondurmamak çok kötü. Bu şekilde çocuk kendini bulunmaz Bursa kumaşı zannediyor.
Aşırı değer vermek de yanlış. Söz gelimi bir sünnet düğünü ve çocuğu bir tahta oturtmuşlar, padişah muamelesi yapıyorlar. Çevresinde o çevrenin veya akrabaların kız çocukları cariye rolünde, misafirler sünnet çocuğunun tebaası, kulları. İşte aşırılık bu. Ö törende yapılan israfa hiç girmiyorum. Peki bu çocuk hiç mi sıkıntı çekmeyecek, hiç mi hayatın gerçek yüzü ile karşılaşmayacak? Neden bu kadar abartıyorsunuz, sonuçta her erkek çocuğunun bayında geçen sıradan bir olay.
Eskiden üniversite bitirenler mezuniyet töreni ile kep atardı. Benim mezun olduğumda yayğın olmadığı için biz Erzurum’da kep falan atmadık. Sonar bir baktık tüm üniversiteler başlamış kep atmaya. Güzel bir etkinlik, yapılmalı, insan hayatta kaç defa üniversite bitiriyor? Eğeee daha sonra ne oldu? Önce özel liseler başlattı, sora devlet liseleri, ortaokullar, ilkokullar derken anaokulları bile kep atmaya başladı. Sıradan bir liseyi gevşek bir yönetmelik sayesinde, onlarca zayıf derse rağmen, mesela dört sene matematikten hiç geçmeden bitiriyorsunuz, sonra sanki ÖDTÜ’yü bitirmiş gibi şenlik yapıyorsunuz. İşte aşırı değer vermek budur ve çocuk kendini bir şey zanneder hiçbir şey olmadığı, olamadığı halde.
Uzun yıllardır lisede öğretmenlik yapıyorum. Öğretmenliğimin ilk yıllarında çokça gezi yapıldı, çok sayıda güzel anılarımız oldu. Neredeyse son on yıldır kolay kolay bir yere gidemiyoruz. Bunda ekonominin etkisi var elbette, hatta az da olsa trafik kazaları da olumsuz etkiledi. Ama en büyük etken çocukların ferdi davranması. Her biri ailesinde kral ya… Sınıfta, gezide, sokakta her yerde aynı muameleyi istiyor. Nereye gidilecekse, o karar vermeli, gittiğimiz yerde yenilecek şey onun sevdiği olmalı. Ona sorulmadan hiçbir şey yapılmamalı. Geziye katılan bir kral olsa idare edeceğiz ama her çocuk bir kral, kızlar prenses. Böyle bir toplulukta karar verilemiyor ve çocuk da kral olarak gitmediğim yere hiç gitmem diyor.
Ne mi yaptık da böyle oldu?
O küçükken arabanın arkasına arabada çocuk var yerine arabada prens var dedik.
Benim oğlum yalan söylemez, dedik.
Benim kızım bunu yemez, onun istediğini getirin dedik.
Çocuğu okula gönderirken fakir kızın yanına oturtmayın kızımı dedik. Onunla arkadaş olmasın istedik.
Büyüme çağında üç beş ay giyebileceği bir ayakkabı için benim oğluma en marka yakışır diye en pahalısını giydirdik ve bunu yıllarca devam ettirdik.
Okula başladığında öğretmeninin eğitim adına yaptığı ikazları, o da kim oluyormuş, benim aslanıma kimse karışamaz diye boşa çıkardık.
Dövüşmek ayıptır demek yerine, sen de ona vuraydın, kafasını kıraydın dedik.
Vur oğlum, al oğlum dedik.
Hadi amcana bir küfret dedik.
O terbiyesiz bir söz söylediğinde kahkahalarla güldük.
Küçücük çocuğu araba sürerken kucağımıza oturtup direksiyonu eline verdik.
Şu kızı öp oğlum dedik, öptüğü zaman bir zafer kazanmış komutan edasına büründük.
Daha anlatayım mı? Geleneksel eğitimi beğenmedik ama yerine ne yazık ki doğru bir eğitim de koyamadık. Ben yaşamadım oğlum yaşasın anlayışının sakatlığını ne yazık ki iş işten geçince görebiliyoruz ve geri dönüşümüz de olmuyor.
Yazıyı buraya kadar okuma sabrını göstermişseniz tebrik ediyorum. Elbette kabul etmeyebilirsiniz. Anlattıklarımı saçma veya abartı olarak kabul edebilirsiniz. Zaten çocuk yetiştirmiş ve anlattığım mantıkla hareket etmişseniz sizin için yapılacak bir şey yok. Sizin ağacınız yaş ikin eğilmiş. Benim sözüm daha yeni çocuk sahibi olan veya olacak olanlara.
Allah kolaylık versin.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.