- 2170 Okunma
- 8 Yorum
- 6 Beğeni
LÂL GİBİ SESSİZLİK
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
L̳Â̳L̳ G̳İ̳B̳İ̳ S̳E̳S̳S̳İ̳Z̳L̳İ̳K̳
“Güneşin sessizliğinde senli sevgimi yudumladım ve kana kana içtim yokluğunu.” Sevgin içimdeki yetim sancıların sahibiydi, “ruhumda gizlenen düşler; sana ait masallardı,” zaman çırpınışlarla yarışıyordu, derin yaralıydı!..
Eylül’ün son günü, havada kurşuni izler hakimdi, hüznün gözyaşları anlatıyordu zifiri karanlıkları; incinen tebessümlerin feryatları dinmiyordu, yüreklere yabancıydı aşkın büyülü güzellikleri, bedenlere yapışan yürek yaraları acıyla sızlıyordu!..
Yıkılmıştı içimizdeki aydınlık günler, “gözler artık hiç gülmüyordu;” yalan ezgilerle kararmıştı içimiz, sararmıştı güller, yok olmuştu sevinçler!..
İçimizdeki fırtınalarla hayat durgunlaşmıştı, herbir yanımız “ateş çemberiyle” mateme bürünmüştü; ılık bir meltem esintisi bile içimizi yakıp savurmuştu, yorgun gözlerimizle artık gülemiyorduk!..
Donuk bakışlarla hayat bir serüven gibi yaşanıyordu, hayatımızın kalıcı sancıları; gözlerimizin önünde canlanıp duruyordu, olumsuz olgular gün yüzüne çıkmıştı, artık hayatın nedensiz yaşandığını düşünür olduk!..
Hüzünler toplanmıştı gözyaşlarımızda, eskiye dönüşmüştü acı gerçekler; ruhumuzda, hayallerin dert kapısı, gönüllerimizde aralanırken, kaybedilen aşkların sevgileri bizi can evimizden vurmuştu!..
Ümidin yok olduğu nefesleri taşımıştı yarınlar, “daha yeni doğan bebekler bile derinden yaralıydı.” Rüzgârın esintisiyle zeminler kir kusarken, gözyaşları isyan tutuyordu ağlamaklı gözlerimize. Yüzlerdeki keder tazeyken, umutla uyanan gözler hüzünle kararmış, sevgimiz, tenha köşelerde “buluşamamıştı” ve özüyle “çırpınamamıştı” kaderimiz!..
Yağmurun esintisiyle hava temizlenirken, içimizdeki darmadağın hallerden kopamamıştık. Evimizin düş sokağında bedenimiz irkilmişti. Zaman geçtikçe yaralar kat kat büyümüş, bedenlerdeki yarıklar daha da açılmıştı. Yıldızlarımız karanlıklara gömülmüştü, insanlar ölümün hayaliyle baş edemiyordu, güneşin acı hasreti bedenimizi yakıyordu ve içimizdeki cümlelerle hep darmadağın hallere bürünüyorduk!..
Gözlerimizden hasretin yaşları akmışcasına, ırmakların yosun suyundan tatmışcasına, yılların acısını bedenimize katmışcasına, titrek düşüncelerin “acı gülüşleriyle” yüzer gibi oluyorduk!..
“Sevenin yüreği günden güne eriyorsa eğer, artık bir başkasını sevemeyeceğini, bağlanamayacağını bilmiştik, öğrenmiştik!..”
Ruhu ezik bedenimizle gidiyorduk, içimize tüm siyahi bulutları hapsediyorduk; kendimizi uçurumların kenarına itiyorduk, havada uçuşan kelebeklerde hep huzuru arıyorduk, ruh ruha beraber uçurtmalar uçururken, göklerin güzel mavisine doğru hayaller kuruyorduk!..
Şimdilerde, yalnızlıklarımız sefillikleri taşımış, içimizin derinliklerine dokunmuş, “vatan aşkıyla” ateşler içinde yanmış, yangın dumanıyla hücrelerimiz boğulmuş ve âdeta kara bulutların arasında sıkışmış gibiyiz!..
Hayatın “ücra köşelerinde” uyurken bedenimiz, yağmurun ıslattığı anılarda saklanan yüreğimiz, içimizin derinliklerinde kanayan hücrelerimiz olmadan, artık yaseminlerle, umut gülücükleri sarsın herbir yanımızı, “inadına umut ve inadına nefesle!”
𝐌𝐄𝐇𝐌𝐄𝐓 Ö𝐊𝐒Ü𝐙
YORUMLAR
Mehmet Öksüz
Mehmet Öksüz
Mehmet Öksüz
Mutluluk içinde yarınlara dair ne varsa yüreğinizde buluşsun.
Merhaba adaşım,
Aşkın göz yaşlarına şahit oldum okurken edebi cümleleri..
Yalnızlık çökmesin isterim, bedenin puslu yollarında gezinirken.
Ve;
Karamsarlık içimizi daha fazla kemirmesin dileğim...
Yerli yerinde betimlemeler kullanılarak harika bir duygu masalı tadında bir metin.
Tebrikler, üstadım...
Mehmet Öksüz
Mükemmel duyguları olan yüreğinizin yolu hep açık olsun. Gününüz aydın olsun ebediyede kadar.. Hüzünden uzak, mutluluğa yakın vakitler sizinle buluşsun.
Tüm yüreğimle tebrik ediyorum.
Hep yazın dost yazarım ve hep yazalım da.
Nice güzelliklere nail olmanız adına...
Selam ve saygılarımla tüm içtenliğimle.
Mehmet Öksüz
Zaman geçerken, muammalı anılar esiyordu içimize doğru. Yalnızlıklarla sertleşiyordu iklimler. Vuslat kapısında bekleyen yürekleri, yakıyordu içsel yangınlar. Nemli zeminlerle bedenler irkilirken, yollar uzayıp gidiyordu adsız diyarlara, hüzün hiç uğramasın hanenize yüce gönüllü insan.
İnsan bütün ömrü boyunca karşısına çok değişik sevebileceği insan çıkmışsa da yine de aklı hep o birinde, o çok özel olanda kalıyor. Onun ile bir araya gelse ya da gelmese de yine de unutamıyor... Ve aşk o zaman nasıl demleniyor da demleniyor, o umut kabre kadar bitmeyecek bitmiyor, çıkar bir yerlerden gelir düşüncesi... Kutlarım hüzünlüydü...
Mehmet Öksüz
Bir gün hayatın ücra köşelerinde bedeniniz uyurken, yüreğiniz sızladığı saatleri yaşarken, içimizin derinliklerinde nefes alırken, biz hayatta hep umutla bakacağımız an bu andır kıymetli insan o muhteşem yüreğiniz varya tüm karanlık ruhlara merhem oluyor. Varolsun o güzel yüreğiniz en güzel sevgi limanında. İyi ki varsınız.
Kaleminizi okumak adına mutluyum dost yazarım.
İçtenlikle kutluyorum.
Selam ve saygılarımla