Ahenk...
Bazen yıllarca anlam yüklemeden dinlediğimiz bir şarkı o anki fikrimize denk gelince daha önce üzerine hiç düşünmediğimiz sözleri birden anlamlanır ya, öyle bir ana denk geldi sanırım Ezginin Günlüğü Rüya...
Bir tel kopar ve ahenk ebediyen kesilir...
Birini sevince, biriyle arkadaş olunca, bir işe sarılınca ya da anlam yüklediğimiz her neyse... O şeye karşı hissettiğimiz duygular bir ahenk oluşturur, içimizde bir müzik aletinin telleri oluverir; emek, sadakat, ilgi, şevk, sözler, inanç, heyecan hangi duygular bizi o nesneye, amaca, işe ya da kişiye bağlıyorsa hepsi birer tel oluverir. Bize iyi hissettiren ona bağlayan o ahenktir ama tek biri o ahengi oluşturmaya yetmez. Çoğu kişi için bu ahengin pek önemi yoktur bu yüzden bu ahengi bozmakta çoğu zaman bir sorun görmezler . Üzerine düşünülmeyen bi söz, bir davranış, ilgisizlik, kırılan şevk, tutulmayan söz, araya giren zaman, yok sayılan beklentiler ahengimizi bozan herhangi birisi olabilir. Bazı insanları müzik aletinin varlığı avutabilir, bazısı ahenk bozulunca geri kalanların varlığını da yok sayabilir, bazılarımız da tamir etmeyi seçeriz o telleri ahengin bozulmasına takılmadan hiç bir şeyin eskisi gibi hissettirmeyeceğini bilsek de yeni bir ahenk tutturmaya çalışırız. Etrafımızdakiler bu çabamızın farkında olmazlar genellikle duyguları yoğun hissedenlerin içsel ayrıntılarından biridir bu.
Ahengimizin bozulduğu anlar hepimiz de farklı etkiler yaratsa da Oruç Aruoba’dan bi alıntı bendeki etkisini kısmen özetlemiş;
‘’Ancak arada bir gerçekten yaşayacaksın: duygusal olarak unutulmaz bir an denen yaşam aralıklarının birinde, tam kendin olarak, tam kendisiyle yüzyüze geldiğin bir başka kişiyle birlikte, bir şey yaşadığında (bir sevinç, bir acı...) o zaman gerçekten yaşarsın.
Ama bu anları son derece seyrek yaşarsın (kimi insanlar -çoğunlukla bunları hiç yaşayamaz belki-): son derece de kısa... Gene de, bunların sağladığı anlam yoğunluğu, yaşamının bütün geriye kalan çölünü yeşertmeye yetecek.’’
İçimizde bozulan ahenkler hayatımızın tümünün ahenginin parçasıdır belki de kimbilir, yine de içinizde ve başkalarının içinde bıraktığınız kopuk tellerin artmamasında fayda var...
YORUMLAR
Ezginin Günlüğü'nden
Açtım 'Rüya'yı.
Sonra hayatımın ahengine
Ayak uydurmaya çalıştım.
Hepimiz birbirimize
Emanet notalar bırakıyoruz.
Kimimiz hüzünle,
Kimimiz umutla
Dinliyor şarkısını.
Her şey iyi güzel gidiyordu da.
O sondaki cümle
Benim şarkımı bitiriyor.
'Yine de içinizde ve başkalarının içinde bıraktığınız kopuk tellerin artmamasında fayda var."
Ne güzel bir cümleydi.
Ne kadar doğru hem de.
İçimizdeki kopuk tellerden
Şarkımız hep kesik kesik.
Kaleminize sağlık.
Çok güzeldi.
Sevgiyle.
Sihirli Kalem tarafından 6/28/2020 8:51:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sihirli Kalem tarafından 6/28/2020 8:51:55 AM zamanında düzenlenmiştir.
-HZL-
Yüreğinize sağlık
Sevgiyle...