Selam ve Sevgi

• 27 Haziran 2020 Cumartesi 14:58:55

SELAM VE SEVGİ

Bir çoğumuz sabah evimizden çıkıyor ve iş hayatının
o bunaltıcı ve şehrin stres dolu zamanlarından
sonra akşam evimize dönüyoruz. Aklımızda günden
kalan bir sürü soru ve problem... Bunları düşünerek
otoparkta yâ da otobüste komşularımızın yanından geçip
gidiyoruz. Birkaç kat üzerimizde oturan kimdir? Tanımıyoruz.
Belki de yıllardan beri görüşmediğimiz çok
yakın bir dostumuz, okul arkadaşımız, asker arkadaşımız
belki diğer blokta eski işyerinden mesai arkadaşımız
hemen yanı başımızda ama tanımıyoruz.

Ne iş yapar bilmiyoruz. Bir derdimiz işimiz olsa, bir
ticaret yapmamız gerekse bir sürü kaynaklardan tanıdıklar
bulmaya çalışıyor ama hemen yanımızda bizimle
aynı havayı soluyan kapı komşumuzun ne ile uğraştığını
bilmiyoruz.

Hep büyüklerimizden ya da ramazan günlerinde televizyonlardan
eski İstanbul görüntüleri ve komşuluk
ilişkileri ile ilgili konuşmalar duyuyoruz. Bir ah çekip
“Nerede o günler?’’ deyip geçiyoruz. Bu durum en değerli
varlıklarımız çocuklarımız için ise bir masal gibi
geliyor.

“Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır”, “Komşu, komşunun
külüne muhtaçtır” diye çocuklarımıza atasözlerini öğretiyoruz.
İyi bir şey yapınca “Biz büyüklerimizden böyle
gördük” deyip eskiye paye çıkartıyoruz. Peki, çocuklarımız
bizlerden neler görüyor? Kendi çocuklarına bizlerden
neler aktaracak?

Haydi! Hep beraber çocuklarımızla parklara inelim,
onların gözlerindeki o küçük ve saf mutlulukları paylaşalım.
Banklarda oturup birbirimizi tanıyalım, dinleyelim,
dertleşelim, paylaşalım. Sevgiler paylaştıkça
çoğalır ve sıkıntılar paylaştıkça azalır. Kat kat beton
binalar arasında çocuklarımızın o neşe dolu gülücüklerini
yeşertelim.

Selam ve güler yüzlerimizi birbirimizden esirgemeyelim.
İster “Selamün aleyküm”, ister “Merhaba”, ister
“Günaydın” ister “Hayırlı Sabahlar’’ ister “Hayırlı işler”.
Çocuklarımızın o temiz, boş, henüz kirlenmemiş
dimağlarına argo, bize yabancı olan kötü sözler yerine
bu sözcükleri yerleştirelim. Saygıyı ve paylaşmayı yaşayarak
öğretelim.

Sizce Dünyanın yedi harikası nedir?
1) Mısır piramitleri
2) Taç Mahal
3) Büyük Kanyon (Grand Canyon)
4) Panama Kanalı
5) Empire State Binası
6) St. Peter Bazilikası (St. Peter’s Basilica)
7) Çin Seddi (China’s Great Wall)

Evet, doğru ama…
1) Görmek
2) Duymak
3) Dokunmak
4) Tatmak
5) Hissetmek
6) Gülmek
7) Ve Sevmek...

Bunlara ulaşmak daha kolay, halen bu duygularımız
yerinde dururken böyle güzel bir şehirde haydi hep birlikte
bu şehri daha canlı ve sevgi dolu büyük bir aile
ortamına çevirelim.

Rabb’im yüce Kur’ân-ı Kerimde bize “Allah’a ibadet
edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Sonra babaya,
anaya, akrabanıza, öksüzlere, yoksullara, yakın
ve uzak komşuya, arkadaşa, yolda kalmışa ve ellerinizin
altında bulunan hizmetçilere iyilik edin. Şüphesiz
ki Allah böbürlenip, öğünenlerin hiçbirisini sevmez.”
(Nisa süresi/36) buyurmuyor mu?

Sadettin TURHAN
"Gençliğin Enerji Kodları" kitabımızdan alıntıdır.