- 743 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DİLİN KANBURU
BÜTÜN BABALARIN ve BABA ADAYLARININ GÜNÜNÜ KUTLUYORUM !
AHİRETE GİDENLERE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM ..
“ DİLİN KANBURU “
Cümlelerinden ürperdiğimiz gönüllere suskunluğumuz, damakta asılı kambura döner ! Kalbura dönmüş acılardan dökülür kalemden tane tane harfler ..
Kor olup yakar, kırık dökük ruhun çocuk yüreğini ..
oysa diye başlayan hecelerin, boynu bükük kelimelerin yağar gözünden keşkeleri !
İyikiler biriktirmek gerek bu ömre artık .. çıkartıp keşkelerin yırtık hırkasını, atmalı anıların çöplüğüne ! Bir kibrit çakıp, ateşe vermeli seyran olan samanlıkları . Gönlü titreten arsız sözcükleri, söküp çıkartmalı damağın kamburundan ..
sermeli gökyüzüne, mavisi kayıp hayata biraz mavi çizmeli , biraz pembe , biraz yeşil !
Tohumları umut niyetine serpmeli gönüllerin toprağına !
Senaryosu belli oyunmuş bu yaşananlar, roller dağıtılmış bizler birer figüran !
Körebe oyunlarının elması, armudu kaybolmuşluğun şehrinde, genleri bozuk meyvesi ömürlerin !
Yarasalar sarmış gökyüzünde kuşlar kayıp !
Kayıp giden hayatın çoban yıldızında kalmış sürüsünü yitirmiş çoban !
Çıban misali kaplamış yürekleri sevgisizlik !
Gülüşlerde bir arsızlık saklı sanki !
İki yüzlü yürekler sarmış evrenin masumiyetini ..
vefa İstanbul’da semt adı kalmış adeta !
Saatler bile umarsızca akıyor her zamanki gibi, değerler toprak altında çürümeyi bekleyen bedenler gibi !
Çoktan selası verilmiş meğer insanlığın !
Unutmuşuz hakları helal etmeyi bile ! bırakıp hesapları mahşere teslim etmişiz meğer ..
“AYRILIK VAKTİ”
Mazi gönülde yara izi, biten ömür soframa gelen tuz gibiydi bu haylaz yaşam ! Basıyoruz yine bağrımıza anne şefkatiyle, tavan arası saklı sevda anılarını ! eskiyen anları biriktirip, haraç mezat satışa sunmuyoruz .. pamuklara sarmalayıp, arada da tozlarından arındırıp öpüyoruz hislerini kaybetmiş bir suretle !
Ve
Ağırlaşır düşünceler ve gece gibi çöker böğrüne, yorgunluğu berduş hayatın .. Çaresizce dayarsın ak düşen saçlarını, yastığın taş kesmiş koynuna !
Kırık dökük yüreğini , örtüp gecenin tenine, avutursun harflerin ninni sesleriyle .
Ağırdır, karanlık düşmüş odanın tavanı, düşerken damla damla hüzün yığınları üzerine, ağırlaşır düşlerini kaplayan çiçeklerin solmuş yaprağı ! Kokusu yitik bir ömür biçilmiş kısmetine, eyvallah der giyersin üzerine ..
Göz bebeklerin şahitlik eder, susamış yokluğun boğazında, girdaba kapılıp giden nefes ..
Soğuk bir yok oluşun başlangıcı, yine cümleler .. Bütün haylazlığını takmış yine gülüşüne , dalga geçer edasıyla karşıdan bakmakta ..
Üflese dağılacak hayatın dalgalı saçları, oysa; bir avuç toprağa okunmuştu ismi bu yüreğin .. Yine o bir avuç toprağı serpiyor ruhuma ..
kapılıp gidersin öylece bir meçhule .. Tüy hafifliğinde uçuşuyor düşlerin etekleri.. Haydi şimdi ayrılık vakti !
Vuslata veda vakti ! Hoşçakal anılardan yükselen çığlık .. Hoşçakal BABA ! DDD
Figen Yorulmaz (Mahlas : Derya Dender )
13/6/2020...14:36
YORUMLAR
İnsan, insanlığı ile birlikte bir çok güzel hasleti de kaybediyor ilerleyen zamanlarda. Komşuluk, dostluk, yardımlaşma, hep maddiyatın çarkları arasında ezilip yok oluyor. Hüzün kaplıyor bazı zaman insanın yüreğini ama yine de umutvar olmak lazım. Umut hep ötmeli yüreğimizin bir köşesinde arsız bir kuş gibi... Kutlarım...