- 384 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Didim'e Tatile Gidiyoruz...
İhsan’la bir gün otururuyoruz, anlatmaya başladı.;Adana’da oturuyoruz, Aydın’ın Didim İlçesi’ne tatile gitmeye karar verdik. Sağlık Bakanlığı’nda eşinden boşanmış bir akrabamız vardı. Babası ile birlikte kalıyordu, babasının da eşi ölmüştü. Kendisine telefon açıp, bizimle gelip gelemiyeceğini sorduk. İzin alıp gelecekti, babasını ikna etmesini istedik. ’’O da gelsin, biraz hava almış olur.’’ dedik. O görevde bana düştü, babası tam bir kıldı. Hiç bir şeyden haz almaz, kimse ile konuşmaz. Hiç bir şeyi beğenmez, her şeye bir bahane bulur. Uzun lafın kısası, imalat hatası bir adam. Telefonu açtım, uzun konuşmalardan sonra biraz deniz havasının kendisine iyi gelebileceğini ifade ettim, zar zor kabul etti. Sevindik, belirlediğimiz bir tarihte Adana’dan 487 km.lik bir yolculuk yaparak akrabamı ve babasını Ankara’dan aldım, Didim’e doğru yola çıktık. 689 km. yol yaparak özel aracımla Didim’e geldik, Altınkum Civarı’nda güzel bir otele yerleştik. O günü otelde geçirdik, ertesi gün sabah kahvaltısını 10.00-11.00 sıralarında yaparak. Kahvaltı sonrası mayolarımızı alıp sahile indik, akşama kadar yüzdük. Akşam üzeri 19.00-20.00 sıralarında otele döndük, akşam yemeği yiyeceğiz. Baba, ortalıklarda yok. Biz kendi kendimize aramız da konuşuyoruz ’’Bak ne iyi oldu, kendisine bir arkadaş buldu galiba. Onunla takılıyor, iyi ki getirip gelmişiz.’’ falan, aradan 2 saat geçti, baba hala ortalıklarda yok. Bu sefer ’’Yahu buna, güneş falan çarpmasın ? Güneş çarptı da, birileri hastahaneye falan mı kaldırdı acaba ?’’ lafları. Bu sefer, ne kadar hastahane varsa arabaya atladık. Aramaya koyulduk, 1-2 saat de böyle geçti, baba hastahanelerde de yok. Bu arada, yine kendi aramızda konuşuyoruz. ’’Yahu bu, yoksa birisi ile kavga etti de karakola falan mı düştü acaba ?’’ diye. Bu sefer de Emniyet Müdürlüğü-karakol vb.gibi ne kadar yer varsa aradık, baba buralarda da yok. Düşüne düşüne bir hal yol olduk, en sonunda ’’Bu her halde, birisi ile içti. Bir yerlerde sızdı kaldı, neyse biraz daha bekliyelim bakalım.’’ dedik ama gece saat 02.00 olunca birimizin aklına telefon etmek geldi. Bu arada, uyuyamıyoruz da. Telefonu çevirdim, baba karşımda idi. ’’Amca, sen neredesin ? 6-7 saattir seni arıyoruz.’’ dedim. ’’Ankara’dayım.’’ dedi. ’’Hayırdır, ne oldu ?’’ ’’Yahu, deniz kıyısına iner inmez beni sivrisinek ısırdı. Ben de, otele dönüp eşyalarımı alıp garaja geldim. Biletimi alıp, otobüsle Ankara’ya döndüm. Sizi de, arayamadım.’’ demez mi. Rahatladık ama o gün geçirdiğimiz o 6-7 saat bize, 6-7 yıl gibi geldi.