Yorucu
Okumak, bilmek yorar insanı. Görmek,duymak bir başka yorucu. Cahıllığın tanımı değişiyor kişiden kişiye. İnsan insanın kurdudur demişler ya.. Bitmiyor ki kemik kurtları. Hiç leş gördünüz mü,derisi parçalanmış bir hayvan, etleri lime lime edilmiş, kemiklerin üzerinde beyaz beyaz küççük, minnak kurtlar bir milimin belki de yüzde 1’i nispetinde yiye yiye tüketir kemiği...
Zaten ruhtan haber yok.. Ey ruh geldiysen üç defa cama vur veya parmak şıklat veya ıslık çal...??
Düşüncenin kökenini bulamadım ben, ya siz bulabildiniz mi dostum. İnsani kriterler nelerdi? İyiliğin güzelliğin tanımı neydi? Şimdi dostum, yine Tanrıya saracağız seninle... Kadimden bu yana başımıza bela olan bir Tanrı var. Ne idüğü, ne yaptığı belirsiz. Öyle demiş ya
Kaygusuz:
"Kıldan bir köprü yapmışsın
Gelsin kullar geçsin deyu
Hele biz şöyle duralım
Yiğit isen sen geç tanrı"
Bilirsinizdir, kıl köprü anlatımı Zerdüştlükten geçmiştir İslami anlatıya. Veya hindistan taraflarından. Sonra ver elini bizim kültürde kurbanlarımız bizi sırattan geçirecek, üzerine bineceğiz dıkıdık dıkıdık geçeceğiz cennete.. Hay Tanrım ya...
Bekleyelim bakalım 3-4 yılın ardından 3 ay daha.. Ne çıkar bahtımıza.. Artık kumara döndü hayat iyice.. Lakin rulet masalarında bol konyaklı zarcılardan değiliz buna şükür. Kamyon tır şöforünün, ihale madrabazlarının direksiyona geçmeye çalıştığı bir ülkede kumar ve yol durumları hava koşullarına bağlı kalınca şarampole yuvarlanmak içten bile değil.. Ki zaten çarpmışız duvara da 112 den ses seda yok.. 5,5 kat daha çok fakirleşmisiz ülke olarak.. Hane halkı olarak..
Öyledir ya borcumuz bitmez doğduğumuzdan bu yana.. Kah vergi borcuyla doğarız, bunun üzerine bir de din borcu çıkarırlar adına da ibadet derler.. Hey Tanrım ya...
Zordur hayat yaş ilerledikçe daha çok duyar insan bu zorluğu.. Selda Bağcan’ın röportajını okudum bugün gazetelerde. . Lakin ne ses var o ablamızda değil mi? Devlet tekenin altından süt sağmak için uğraşmış da uğramış, şehir efsanesine dönen söylevlerden illlahlah demiş ablamız..
www.cumhuriyet.com.tr/haber/yaz-gazeteci-yaz-devletten-alacakliyim-1745499
Röportaja linkini verdiğim yerden ulaşabilirsiniz..
Karpuz gibi ikiye bölünen bir düşünce ve ruh dünyasında, sudan çıkmış balık gibidir milletimiz.. Bir ülke nasıl bu kadar kötü yönetilebilir diye sorsalar sanırım bizim ülkemizi örnek göstermeleri gerekir. Anadolu’nun çilesi çok büyükmüş...
Karpuz kabuğundan bırakın gemi yapmayı artık karpuz kabuğundan tayyare yapmaya başladık.. Uç ey kanadı karpuzdan motoru demogojiden olan beynim uç engin semalara.. Belki bulunamayan Tanrı Enerjisini alır gelirsin ve dağıtırsın tüm insanlığa.. Kaybolmazsan zamanın, mekanın ve yönün bir anlam ifade etmediği uzaydan, yıldızların arasından...
Ömür neden kısa erenler? Yetmiyor bilmeye.. Yetmeyle de yetinilmiyor oysa.
Dişlerimi modifiye ettirdim artık corona morona derken bunlar da çıktı aradan.
Sahi asılardır akıp duran nehirlerin kaynağı neden hiç bitmiyor düşündünüz mü? Fıratın, Diclenin, Sakaryanın, Nilin,Amozanların,Yenisey’in suları neden kesilmiyor hiç.. Oysa fiziken bitmesi gerekir.. Öyle ya Tanrı evirip çevirip der geçeriz çünkü güçümüz yetmez nehirlere, toprağa, dağlara, semaya, rüzgarlara...
Oysa bizim zihin altımıza işlendi ya, yeni dünyalar ve atmosferler yaratmak için bilimin, atom ve atom altı parçacıklarına kadar inip düğmeye bastık mı, hızlandırılmış bir şekilde yeni dünyalar yaratmak artık yeni hayalimiz... Dnalarımızı modifiye ettirebilirsek bu çağda yani hem suda hem karada hem de havada yaşayan bir tür yapabilirsek kendimize dünyamız da yeniden değişecek... Tüm kültürler, alışkanlıklar, düşünceler...
www.fullhdfilmizlesene.com/film/deney-splice-izle/
Bu linkte de "Deney" diye bir film var, ikinci defa izledim.. İnsan Dna sı ile diğer hayvanların Dnası karıştırılıyor işte.. İzleyin, geleceğin veya varılmak istenen dünyamız veya türümüz öyle olacak..
Oysa gerçekte apartmanın merdivenleri, asansörlerin düğmelerinde yaşıyoruz daha.. Kaldı ki yeni dünyalar oluşturalım...
Kardeşim bir paket sigara şu markadan, teşekkür ederim.. Efendim eksik verdiniz, hayırdır yine mi zam geldi...Hay Allah’ım ya.. Kim Tanrı mı yapıyor bu zamları, Allah mı..? Bir tebessüm, bilmiyorum ki abi.. Kolaylı gelsin, hayırlı günler dilerim.
Yüklen babo yüklen, sıçtığımız boka da zam yapın, aman ha eksik kalmayın..
YORUMLAR
Mesele "bilinç"te...bilinç olmasa idi bir hayvan gibi mutlu mesut yaşayıp gidecektik bu mekan ve zamandan.
Hiç bir şey bilmeden...Ne kadar anlamsız ve boş bir "varoluş"olurdu. Oysa biliyoruz bilmeyi biliyoruz. Evrimin bir hatası mıyız? Bilmemiz gerekmezdi, sakat ve özürlü bir durum olsa gerek "bilmek" ve bilinç.
Beş duyuya hapsolmuş bir bilinç...yemezler. En azından altı olabilir sorusu kemirmeli zihnimizi.
Ben biliyorsam benim bildiğimi bilmeyen sonsuz denecek sayıda canlı var... Ya peki, bildiğini bilmediğim bir varlık varsa ya da varlık ötesi bir şey...
Haklısın, bunu bizim bilimcimiz bilmiyor öyleyse yatsıyalım gitsin. Bilmiyorum öyleyse yoktur...
Biraz haksızlık yapıyormuşuz gibi geldi bana. Karanlıktan aydınlık bilincin çıkması da ayrı bir soru.
Yinsani
bu şekildeki düşünsel muhabbetlerde yaşadığını hissetsem de içimde bilincin yine de huzurlu bir bilincim çıkmıyor karşıma veya bilincim huzurlu olamıyor..
bilinçli bir huzur mu?
huzurlu bir bilinç mi ? hangisini seçsem de hep bir şey eksik kalıyor..
ve o eksiklik işte yoruyor devamlı...
teşekkür ederim katkılar için..
bu kafayı nasıl değiştiririm ben:) bilemiyorum işte..
sağlık saygı ve huzur ile..
Erlik Aldacı
Huzur mu esenlik mi dilenir bu durumda bilmiyorum.
Yinsani
bugün yapay zekalı bir köpek satılığa çıkarıldı.. :)
gülücük bıraka bıraka belki bulurum o huzuru :)
bilgi artıkça insanın korkusunu/ kokusu artıyor herhalde.
güzel tespitlerin ve farklı ama derin düşüncelerin olduğu güzel bir yazı. İç sohbet...
İçi beni yakar anasını satayım dışı da beni yakar. Var olduğu sadece tarih kitaplarınca kabul edilen onlarca tanrıdan biri umarım bir gün iyilik yapar insanlığa...
saygılar
Yinsani
yanan yanana...sonumuz ne derler bir meteora veya kıtaların kaymasına kaldı sanırım..
vaziyet onu gösteriyor..
saygı sağlık ve huzurla..
yaşamak, onuruyla yaşamak zaten başlı başına kıl köprüdür zaten
başka köprü dersen istanbulda üç tane var
arabalar geçiyor
modernizmden-postmodernizme doğru evrimleşme diyelim
nice sevgilerimle
Yinsani
teşekkür ederim.
saygı sağlık ve huzurla..
Daha bu günler iyi günlerimiz diye düşünür oldum son zamanlarda.
o sebeple duyduğum gördüğüm hiç bir şeyi yadırgamıyorum artık..
maalesef her alanda onursuzluk gurursuzluk
alkışlanacak olgu olmuş ülkemde...
önceden insanların başına ahlak dışı bir olay gelince o insanlar toplum içine çıkamazdı
hatta bulundukları yeri terk edip giderlerdi.
ya şimdi, bu tür duruma düşenler durumu övünç meselesi gibi addediyor
bırak utanmayı göğsünü gere gere meydanlara vuruyorlar kendilerini...
hal böyle olunca bana diyecek bir tek söz kalıyor ''haksızın hak belasını versin''
tenekelerle çıkarsınız yola ondan sonra böyle sanayi sanayi dolaşırsınız :)))))
sevgi ve saygılarımla
Ahmet Örnek
konuyla pek ilgisi olmasa da arabesk iyidir
Ahmet Örnek
Yinsani
aynen abi...
arka balatalar bitmiş tenekenin:)
saygı sağlık ve huzurla..
Ah be nesildaşım;
Artık neye sinirlenecegimi şaşırdım...Her şeyi bilip görmezden gelenlere mi, yine bilip görünürde şikayet edenlere mi, yoksa hiç akli ermezlere mi, bu her şeyi yapanlara mi....sinirlenme şeklimiz bile değişti. Haberleri izleme yanlışına ne zaman düşsem böğrümden bir ejderha çıkacak gibi oluyorum. Artık şaşırma eylemi bile şaşkın şaşkın bakıyor bize..." Ayaklar baş oldu" derlerdi....tam da öyle...
Insanın evrildiği ya da ilerlediği kadar birçok konuda bağımlı hale geldiği bir gerçek...hani bir dizi vardi; dünyada elektrik gider ve her şey biter...kaos, yağma, ölüm, devletler düşer, ekonomi batar vs....tüm yaşantımız prizin ucunda ve püf tüm insanlık uçurumdan yuvarlanır..işin daha kötüsü o halde bile güç kavgası...bitmez oğlu bitmez...biz uzaya çıksak uzayı da kendimize benzetiriz...huzur biter...
Artık çoğumuz her sabah devam edebilmek için kendimize yalanlar söyler hale geldik...bir rakamdan ibaret olduğumuz gerçeğini görmemeye çalışarak bir birey olduğumuz masalıyla pışpışlıyoruz kendimizi...Ne denir iyi uykular bizlere...
Her şey çok yorucu be nesildaşım...
Sağlıcakla kal dilerim ne kadar mümkünse.
Yinsani
yorumuna imzamı atıyorum...
tadı tuzu kalmadı pek hayatın, bizim kuşağa pul biber düştü..:)
saygı sağlık ve huzurla..
Günaydın
Sabah sabah içimi okumuş gibi döktürmüşsün. Hissettiklerimiz ve endişelerimiz birebir aynı olmasa da çok benzer. Ki zaten bunlardan toplumun büyük bir kesimi şikayetçi ve mağdur.
Artık tanrı mı dersin Allah mı, bize yardımını esirgemez inşallah.
Sevgi ve saygılarımla
Yinsani
Sanayiye gideceğim ben de, kayyur guyyur ses geliyor arka tekerlerden:))
Beraati onamamış mahkeme yeniden inceleyecekmiş bakalım, benim kafada üç ay daha bunlar işte..
Saygı sağlık sevgilerimle..
mirim
Ben araba işini dün hallettim. Sana da kolay gelsin.