- 570 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
Işıklar
Sonra duvara baktım. Sigaramdan bir nefes daha çektim. Duvarı incelemeye koyuldum. Paramparça olmuş boyalar, soyulmuş sıvalar, bozulmuş bir cephe... Döndüm önüme uzanan denize baktım. Işıkları kusursuz yansıtan denize. Kaç dakika izledim bilmiyorum. Sigaramı bitirip üstüne kaç sigara yaktım onu da bilmiyorum. Zaman nasıl da acımasız hızlı akıyordu. Ya da nasıl acımasız yavaştı. Her bir ışığın kaynağını hayal etmeye çalıştım. Seçilmiyordu. Karanlıktı çevreleri. Işığı görebiliyordum yalnızca. Işık olmanın verdiği hüznü hayal etmeye çalıştım. Etrafı aydınlatıyordu ama onu aydınlatan hiç bir şey yoktu. Ne kadar güzel olduğunu asla göremeyecekti. Aslında o kadar kutsaldı ki yaptığı... Sabaha kadar sırf başkaları aydınlanabilsin diye yanıyordu. Denizi, yıkık dökük duvarı görebilmemi sağlıyordu. Sadece bu yaptıkları bile hakkı ödenemeyecek kadar büyük şeylerdi. Işıklara büyük bir minnettarlık duydum. Bu minnettarlığım pakette sigara kalmadığını fark edene kadar sürdü. Oturduğum yerden kalkarken başta az gibi görünen soğuğun bacaklarımı uyuşturduğunu farkettim. Işıklarla muhabbetimiz sona ermişti hatta aklımdan bile çıkmıştı. Issız ve kasvetli sokakların içine daldım.