- 799 Okunma
- 5 Yorum
- 1 Beğeni
Silindi
Günümüzde insanlar din kavramına önem vermiyorlar. Önem verenler varsa da sadece ibadet açısından önem veriyorlar. İbadet ettiği dini tanımayan insanlar var. Velhasılı insanın düşünmesi gerekiyor, dinini bilmeyenin ibadeti kabul olur mu diye. Bir de ibadetini yapan fakat ahlaksız insanlar var. Veya sadece inançı (itikatı) kabul edip ama ibadetleri yerine getirmeyenler var. İnanmakla iş bitiyosa o zaman herkes yaşadı. İnananlar cennete inanmayanlar cehenneme.
Bu din kavramını aslında bütün dinleri araştırıp, en iyisini seçmek gibi algılamamak lazım. Parti seçmiyosun yani. Peki ozaman inanacağım dini nasıl seçeceğim diye soru gelcek. Dinler hakkında bilgi sahibi olcaksın tabii. Semavi dinlerin geçmişine bakabilirsin. En son din İslamda, Kuran indikten sonra diğer kitapların hükmü kalkmıştır denir. İnanç meselesi. İnanmayanı zorla inandıramazsın. Onun da kendi düşünceleri var. Ama genel olarak insanlarda rastladığım hep tek taraflı düşünceler oluyor.
Dürüst olmak gerekirse bazı konularda İslamın çelişkili konular içerdiğine rastlıyorum. Bu düşüncelerimi araştırıyorum ve mucizeye inanmam gerekiyorsa da, inanmak durumunda kalıyorum. Mucizelere inanmıyorsa zaten bir insan müslüman olamaz. Mucize doğa yasalarını da yok sayar, adı üzerinde mucize. Buna benzer savları araştırıyorum ve bilen bir abime danışıyorum. İnanmaya geldi mi apaçık deliller de var ama insan kusurlu şeyleri bulmayı kendine görev sayıyor.
Araştıran insanların bir dine inanması için delillere ihtiyaç vardır. Yeterli delilleri bulduğunda ancak insan o dine bağlı kalabilir. Eğer mucizeleri saçma görürse de inanacak bir şeyi kalmaz zaten.
Burada da önemli bir mesele: felsefe okumak insanı dinden uzaklaştırır mı? Benim düşünceme göre felsefe insanı dinden uzaklaştırır. Uzaklaştırmasa da insanın üzerine şüpheler bırakır. Şüphelerin varlıgı insanın birçok konuda derin bilgi sahibi olmasını sağlar. Tabii şüpheler eyleme geçip insanın dinini de değiştirebilir. Yani okuyan kişiye bağlı bu.
Ben felsefe tarihini anlatan kitaplar okudum. Bazı kitaplar metafizik gevezelik olarak düşünülebilir. Artı yönleri de var, eksi yönleri de. Saçma şeyler de var, mantıklı şeyler de. Ama felsefedeki insanların çoğunun adının iletilmesi için kendi kavramlarını ve ideolojilerini oluşturdukları bir gerçek. Bazıları bilinçli farkındalık durumuna o kadar önem veriyorki, diğer insanları önemsizleştiriyorlar. Önyargılı olmamak lazım. Aynı şekilde birkaç psikoloji kitabı da okudum. İnsanı programlanmış somut bir nesne gibi algılıyor, ruhsal bozuklukları çocukluğa, bilinçdışına ve hatta gene bile bağlıyorlar.
Günümüz çağında da inanç yerine ahlak daha önemli sayılıyor. Yani biriyle konuşurken dinine göre değilde karakterine göre konuşmak. Yani işin özü saygıya çıkıyor. İnsan düşüncesine ve inancına saygı duyulan (?) bir çağdayız. İnsan haklarının önemi arttı ve insan yaşamı kutsal sayılıyor (afrika ve ortadoğu hariç). Günümüzde eskisi gibi din yaymak için savaş yapılmıyor.
Başka bir mesele inançsızların, inananlara cahil, yobaz yaftası yapıştırmaları. Bir insana cahil deme hakkını sana kim verdi? Bu dünyada herkes birbirine muhtaç. Sen alemin kralı, inananlar da piyade değil. İnanmıyosan insanların dinine burnunu sokma. Eline insanların nefretini kazanmaktan başka bişey geçmez. Sonra bunu yapanı misyoner vb sanırlar. İnançsızlığını edebiyata taşıyıp insanlara aktarmak da sakıncalı bir iş. İnsanlar hoş karşılamazlar. Din insanları uyutuyor veya din afyondur demeyi herkes bilir. Amaç martin luther olup inançsızlığı yaymak ise düşüncelerin kendine kalsın. Mehmet Akif ise “ Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem. ’’ demiştir.
İslamın yolundan ayrılmamak için ise birçok konuda bilgi sahibi olmayı gerektiriyor. Çevre çok önemli. Sosyal medya ise zaten herşeyin başı, havalı olanın sözü geçiyor.
İnançsızlığa iten birsürü etmen var, saymakla bitmez. Birkaç örnek verirsem günümüzde artan teknolojik ilerlemeler, cinsellik, evrim, bilimkurgu film-diziler, kitaplar… Sanki özel bir sektör varmış da bura için ayrılmış. Özellikle amerika ve avrupada etkili bunlar. Her biri incelenip ciltlerce kitap bile yazılır.
Herkesin kendine göre fikri var, fikirlere saygı duyulması lazım. İnanç çok önemli bir konu. İslamda bilirsiniz, inanmayanların ebedi cehenneme gideceğini bildiren ayetler vardır. EBEDİLİK! Yani vergi affı gibi bişey olmayacak. Ebedi cehennemlik bir durum var ortada. Allah inanlar için İslamın yolundan ayırmasın bizi, inanmayanlar için ise hayırlısını nasip etsin, kaderlerinde varsa onlar da islamı kabul eder. Ayrıca dediğim gibi başkalarının sınırlarını ihlal etmediği sürece insanların fikirlerine veya inançlarına saygı duymak gerekir.
YORUMLAR
Bu yazıyı sanki benim üniversite öğrencisi halim yazmış gibi hissettim. :)
Ebedilik düşüncesi korkutuyor önce insanı sonra korkmamayı öğreneceksin, sonra en çok korkanlar alimlerdir sözü seni geriye saracak, sonra ibadetlerin seni daha iyi bir insan yaptığına inanacaksın, sonra ibadetleri bırakınca bile kötülük yapmadığı görecek ve bu ibadetleri zaman kaybı veya bir serenomi olarak görmeye başlayacaksın. Sonra ibadetin iyilik ve kötülükle alakalı olmadığı senin görevin olduğuna dair yazılarla karşılacaksın. Oysa farz-emir diye içsel ve dışsal baskılara uğrayacaksın.. Bu baskılardan yılacaksın, önce sevgiyle yaptığın ibadetler anlamsızlaşacak, sonra ibadetlerin seni sosyolojik manada insanın insana kulluğuna çıkardığını anlayacaksın. En çok ölümden bahis açacaklar.. Ebedilik burada devreye girecek, sınırı geçmeyeceksin ve geri döneceksin.
Eğer devam edersen okumaya, daha farklı kültürleri, tarihleri, teknolojiler ve katı sıvı gaz hallerini soruşturmaya geriden destek alacaksın. Ve yapacağın sağlam bir fikri pump ile sana çizilen tüm sınırları aşacaksın. Sonrası mı;
sağcıların haini, solcuların döneği, alevilerin düşmüşü, sünnilerin de kafiri bitmeyen bir fikir dünyasına açılacaksın. Doğu, batı, kuzey, güney, zengin, fakir, diktörgen düşünceli, elips düşünceli, sarı siyah kırmızı, gökkuşağı ... bir çok fikrin içinde kendini bulmaya çalışacaksın..
Kaptan Jack Sporrov:)) İzledin mi Karayip korsanlarını, orada sanırım Kayıp Dünyalar adlı bölümde olmalı, diğer kaptan, bulmak için önce kaybolmalısın der :))
Kaybolmadan bulamayız.. Çok anlatılır, Gazali ( önceden olsa idi, Hz Gazali derdim:) felsefeye girip dinden çıkmaya başlamış, sonrada demiş ki; Rabbim sen yardım etmeseydim elbette ben kaybedenler olurum... gibisinden.. Geri dönmüş..
Bu zamana Gazali gelse dinden çıkar bence:))
Tarihi romanlarda ezeli kavganın devam ettiği bilinçaltına işlenmeye çalışılacak. Kutsal kitaplar senin dostunu ve düşmanını belirleyecek, tasavvuf ve felsefe seni daha çok insan yapacak..
Şunu okuyacaksın öncelikle "okumada" temel eserler mutlaka okunmalı. Kuran-ı Kerim; bu bamda tecvit dersi alacaksın, olmadı internetin başında önünde Kuran, hafızların okumaları birebir takip edeceksin.:) Ben yaptım... Lakin bu yanlış okumadır. Üç elif, idğamuı meal hunne, kasrı masrı, durağı, şeddesi .. okuma değildir.
Sonra Hadis diyecekler alacaksın eline Kütübü sistte, yedi imamın üzerinde anlaştığı hadisler diye..
Sonra mı ,Rabbani, Gazali, Mevlana, Yunus ve Mezhep imamlarının eserleri..
Temel bunlardır.. Bunlardan dışarıya çıkmazsan ve devamlı bunları okursan ömür boyu cennet yolunda ilerlersin.. İstediğin buysa..
Sonra son çağa geleceksin.. Ekseri 1 .dünya, Cumhuriyet, 2 .dünya savaşları zamanında dindar alimlerin durumuna ve yaptıklarına verdiği mücadelelere bakacaksın, eserlerini okuyacaksın.. Yazıda da bahsi geçen Mehmet Akifler gibi şairleri.. İslami ve Türk İslam düşüncesinde eserler veren şairleri okuyacaksın.
Yine bu şekilde devam edersen cennet ve dini rıza yolu, peygamber yolunda ilerlersin..
:) Ne okumaman gerektiğini yazmıyorum. Yoksa bana yoldaş olursun:))
Değerli dostum, ne okursan oku ama.. Okuduğun bölümde bölüm ve üniversite birincisi ol mutlaka. Bunu başarabilmek için de , aşk meşkli durumlardan , dini ve tarihi düşünsel tartışmalardan, şiirden, fıtri, ideolojik, dini literatürden uzak dur.. :))
Dinini yaşa, ibadetini yap lakin o bölüm veya fakülte birinciliğini de al, kazan. Farkındalığı oluştur.
Kaçıncı sınıftasın bilmiyorum ama sık 3-4-5 yıl dişini. Buralara sadece göz ucuyla bakmaya gel, bu tür yazıları yazacak daha çok zamanın olacaktır..
Haddimi aştıysam affet. Başarılarının devamını dilerim.
Lakin beni dinlemeyeceğini de biliyorum:))
Saygı sağlık ve her daim huzurla kalasın..
Eksik olma.
Adamın biri
Tarih tekerrürden ibaret derler ya, insan hayatı da öyle galiba. Bu kitap okumaların sonu neye varcak inan ben de bilmiyorum. Çok okuduktan sonra yasli basli olcaz ve bana göre gene hicbirseyi dogru düzgün bilemicez.
Gazaliyi ufaktan ben de tanirim. Felsefecilere ağır sille vurmuş galiba. Bundan sonra gelenler de felsefeden uzaklaşmış diye duydum. Matematiğe de şeytan işi demişti sanırım. Şeytan işi kelimesinin nereden geldiği belli oldu. Anneannem bana bir ara şeytan çocuk demişti:). Kaybolmadan bulunmaz, güzel lafa benziyor, bir kenara yazmak lazım.
Ben çocukken islamla ilgili yaklasik her şeyi ögrendim, yatılı kuran kursuna gittim, atmosfer çok iyiydi, yasini ezberlemistim, ama tecvid yoktu. Yani çogu ibadeti, farzları,şartları sayabilirim sana. Lakin hocalardan biri cikip inandigimiz din nicin dogrudur dememisti? Gençlerin çogunun sığ düşünceli olmasının nedenlerinden biri de neden diyememesi galiba.
Aslında insanların cogunda bilinçsizce oluşan şöyle bir algı vardır, hani inançsız kalmayayım. Safım en azından belli olsun, böylece dünya hayatında yalandan bir inanmayla cennete gidebilirsem ne âlâ. Faydacılık mı deniyo buna yoksa inançsızlıga düşmanlık mi? Galiba bu düşüncelerden bende korkmaya başladım. Lakin ben safımı tutmaya devam edicem. Belki bu da ebedi cehennemlik korkusundandır, bilmiyorum. İşi bilenlere bırakmayı seçmek de olabilir.
Bu sıralar ünilerin sınav maratonu. Biraz girmicem buralara. Kitap okumaya da biraz ara vercem. Artık edebiyat, felsefe,tarih kitaplarını da az okuyacağım. Daha çok bilimsel yazılar veya dergiler almaya özen göstercem, ben de bu çıkarım bayadır var. Bu felsefe kitapları cidden beyin işkencesi gibi, matematikteki bir şeyi anlamak felsefeye oranla daha kolay gelmiştir bana.
Üniversite işlerini hallediyorum abim, merak etme. Benim bölüm makina müh, bugünkü yazımda da insan makine midir i cevaplamaya calişmıştım.
Amacım hiçbir zaman üniversiteyi gelisiguzel geçmek olmadı. Üniversitem güzel bir üniversite, matematiğe de hayran biriyim ve kanıtlarını hocalar yapmasa bile bazen kendim araştırıyorum. Hatta mühendislik seçmeden önce matematik bölümü seçmeyi bile düşünmüştüm. Matematikte sadece hoca veya bankacı vb olursun dediler, bende paranın tarafını, mühendisliği seçtim. Yükseklisansı belki mat yolunda yaparım. Lakin bölümümde iyi, onla aramızda bir hoşnutsuzluk yok. Matematikle iç içeyiz.
Abi senin dediğin okuma sırasını yapabilecek kapasite yok bende. Bölümümle alakalı. Üni bitince de yapmam gibi. Nedenini bilmiyorum. Bir ömür okumakla geçiyor, sonra... Sonrası bilgini başkalarına aşılamak, kültürlenmek ve yığın dolusu tarih bilgisini bilmek... Bir sonrası da kısır döngü. Ama sosyolojiye derin bir saygım vardır.
Şimdilik bu kadar yazabildim, ne yazdigini da unuttum ayrica :). Tek tek bakarak cevaplamak cidden zor oluyor.
Sevgi ve saygımla abim, iyi geceler.
Hocam bu şüphe edici hallerin ortadan kalkması İçin İslamı kuşatan tekeline alan dinci, gerici zihniyetten Dinin kurtarılması şarttır
Aksi halde açılan bunca imam hatip liseleri deist yetiştirmekten öteye geçemez
İslamı kuranı anlayan seven kim varsa buna destek olsun derim
Nice saygılarımla
Kıymetli kalem dostum. Öncelikle bir hususun altını çizmek gerekir o da şudur ‘’İslam dini akıl dinidir.’’Başka bir ifadeyle İslam dininin direği AKILDIR akıl yoksa İslam da yoktur. Dolayısıyla İslamın en temel özelliği mucizelere değil akla yani ilime ve bilime dayanmasıdır.
Yahudi dininin peygamberi Hz Musa efendimizin asasıyla denizi yarması, ya da Hıristiyan dininin peygamberi Hz İsa efendimizin ALLAH’IN ol emriyle ana rahmine düşmesi ve kundaktaki bebekken konuşup kendisinin peygamber olduğunu söylemesi vesaire gibi kutsal kitaplarda da geçen mucizeler İslam dininde yoktur. Zaten bu nedenle de müşrikler İslam dininin peygamberi Hz Muhammed (sav) efendimize senin mucizen nelerdir diye sormuş ve efendimizden mucizesini göstermesini istemişlerdir. Bu nedenle bir olayın doğaüstü oluşmasına mucize denir. Dolayısıyla inanılır ya da inanılmaz mucizenin bir mantığı olmaz. Ancak yinede mantıklı bir mucize gerekiyorsa elbette ki, KUR, AN-I KERİM yeter.
Sonuçta İslam dininde herhangi bir tutarsızlık yoktur. Tutarsızlık insanların zihnindedir. Dolayısıyla asıl sorun diğer semavi dinlerde de günah sayılan, kumar, faiz, içki, zina, vs gibi yasakların insan eliyle o dinin kitaplarından çıkarılmış olması ve İslam dininden çıkarılamamış olmasıdır. İslam dinine olan düşmanlığın temelinde bu yasakların ve öğretilerin devam ediyor olması yatar.
İşin ibadet kısmı yani ibadetin sıklığı, devamlılığı ve samimiyet derecesi ise, yaratıcı güç ile yaratılan arasındaki bir konudur.
Sizin yazınızın başlığını oluşturan İslam ve inanç sözünün içeriğini, olgu ve oluşumunu bu bağlamda değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.
Saygı ve sevgilerimle.
Adamın biri
Akıl kavramında sizin gibi düşünüyorum. İslam dini akıla çok önem veren bir din. Lakin Osmanlıda akıla önem verilmemiş, bilim adamları az sayıda. Günümüzün bazı kesimlerinde de böyle bu. Sebebini düşünmeye gelince de bana kalırsa eğitimdir. Eğitim bir ülkenin yapıtaşıdır.
Mucize kavramını açıklayamadım yada yanlış anlattım. Elbetteki en büyük mucize Kuranı Kerim dir. Benim burda mucize demekle anlatmak istediğim, insanın aklının sınırlarına yetmeyen şeylerdir. Mesela Adem ve Havvanın yaratılması, ahiret hayatı, big bang gibi şeyler. İnsan bunların üzerine kafa yorunca acaba neden böyle, diye düşünüyor? Sadece bunlarda da değil, mesela İslama yöneltilen bazı hakaretlerde örneğin kadının değerinin düşük görülmesi, cihad uğruna savaş ve işgaller, peygamberimize yönelik iftiralar vb. Bunlar da yanlış anlaşılmaya yol açabiliyor. Yani bunların nedenlerini veya yanlışlığını anlamak gerekiyor.
Yanlış anlaşılmak istemem doğrusu, ben de akıla önem veren bir insanım. Bu görüşleri normal halkımız araştırmaz. Okuyan bir millet değiliz zaten. Çok fazla okuyanlar yanlış yöne kayabiliyor veya bu soruları sorgulayabiliyor. Yani galiba dediğiniz gibi, tutarsızlık zihnimizde olabilir.
Aslında başlığı bir türlü seçemedim, konudan çok saptım. Napalım şimdilik böyle kalsın bari :). Teşekkürler tekrardan, saygı ve sevgilerimle.