- 637 Okunma
- 6 Yorum
- 5 Beğeni
ÖNCE KENDİNE İNANMALISIN...(2)
ÖNCE KENDİNE İNANMALISIN...(1)
isimli yazımın devamı gibi gibi...eğer okumadıysanız önce onu okuyun isterim...
Sayfama gelen tüm kalem dostlarıma;
"Hoş geldiniz" diyorum.
...
İnsanların kendilerine tanrı arayıp durmalarının nedenleri arasında en önemlilerinden birisi; tek başlarına kalmaktan duydukları korkudur.
Çocuklar korktuğu zaman sığınacak bir kucak ararlar. Anne veya babasının elini tutarlar ve hiç bırakmazlar.
Aslında büyükler de çocuklar gibidir. Ya da zaman zaman çocuklar gibi masumlaşırız.
"Koskoca adam çocuklar gibi ağladı...
"Kadını çocuklar gibi ağlattın...
Böyle sözler duyarız. Yani sadece çocuklar ağlamaz. Yalnız çocuklar korkmaz.
Üzüldüğümüzde, canımız acıdığında çocuklar gibi ağlarız. Korktuğumuz biz büyükler de kaçacak delik ararız.
"İnsana dayanma ölür ağaca dayanma kurur...
İnsan değil o zaman ihtiyacımız olan. Ağaç hiç değil...
Demek ki; ölümlü olmayacak.
Fırtınalı bir havada; sığınabileceğimiz bir liman gibi...Sağlam bir kale gibi...
Nitekim bunlar da kul yapıları. Aradığımız güçte değil hiç birisi.
Bir çocuk korktuğu zaman bir büyüğünün yanına koşar. Kendi yaşıtı veya kendinden daha küçük bir çocuğa sığınmaz.
Tanrı arayanlar da kendilerinden daha güçlü bir varlığa ihtiyaç duyarlar. Doğru ve mantıklı olan da budur esasında.
Tanrı arayanlar; bu ve benzeri nedenlerle manevi bir gücün arayışı içine girerler.
İnsanlar;
Bir tanrıları olduğunda; her başı sıkıştığında ona sığınırlar, ona güvenirler, Ondan yardım isterler. Ona dua ederler.
Özetle; daraldığınızda, bunaldığınızda, kendinizi çaresiz ve yalnız hissettiğinizde ellerinizi açıp hangi manevi güce dua edip;
Ya medet! Diyorsanız sizin İlahınız O’dur...
Dua ettiğimiz ve icabet etmesini umduğumuz; Allah’tır.
Bir de tanrımızın merhametli olmasını isteriz. Bizi sevmesini ve korumasını isterken, aynı zamanda da affedici olsun isteriz.
Öyle ya biz aciz insanlar kusur işlemeye meyilli varlıklar olduğumuz için aradığımız tanrı; özür dilediğimiz de bizi kâle alacak, özrümüzü kabul etme büyüklüğünü gösterecek yücelikte olmalıdır.
Allah; işte tam da böyle bir yüceliktedir. Sonsuz bir merhameti vardır.
Allah’ımız; bizi rahmetine çağırıyor.
Gelin diyor...
Daha önce işlediğinız kusurlarınızı sileyim. Pişman olmanız ve benden af dilemeniz yeterli diyor.
Rabbimiz kulunun cehennemden kurtulmasını istediği için; ona tevbe kapısını sonuna kadar açıyor.
Daima affetmeye hazır; Rahman ve Rahim olan Allah.
Bir anne, yavrusunu ateşe atmayı nasıl istemezse, Rabbimiz de kulunu cehenneme atmayı istemez.
Allah (cc) anne ve babadan çok daha fazla merhametlidir.
Rahmeti sonsuz, tek bir İlah olan, Yüce Allah; biz günahkar kullarına defalarca fırsatlar tanıyor.
Çünkü tüm kullarını; zengin, fakir, güzel, çirkin ayırt etmeden, sonsuz bir merhametle seviyor.
Bizleri defalarca; ömrümüzü temize çekmemiz, yeni bir sayfa açmamız için nedamete ve tevbeye davet ediyor.
Tevbe etmemizin ve yaptığımız kötü davranışlardan vazgeçip iyi bir kul olmaya çalışmamızın ne kendimize ne de diğer insanlara bir zararı olmadığı gibi aksine; bir çok artıları vardır. Kim kötülük saçan bir insan olmak ister ki. Tüm insanlar iyi olsa fena mı olur?
İşte bu ayetler; tüm insanlık ve kainat için paha biçilmez değerdedir.
Tevbe Suresi, 11. ayet;
Eğer onlar tevbe edip namazı kılarlarsa ve zekatı verirlerse, artık onlar sizin dinde kardeşlerinizdir. Bilen bir topluluk için ayetleri böyle birer birer açıklarız.
Tevbe Suresi, 15. ayet;
Ve kalplerindeki öfkeyi gidersin. Allah dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Tevbe Suresi, 27. ayet;
Bunun ardından Allah, dilediği kimseden tevbesini kabul eder. Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.
A’râf 153. ayet;
Kötülükler işleyip, sonrasında tevbe edip iman edenlere gelince; hiç şüphesiz Rabbin, onun ardından (günahları bağışlayan, örten ve günahların kötü akıbetinden kulu koruyan) Ğafûr, (kullarına karşı merhametli olan) Rahîm’dir.
Furkan Suresi, 71. ayet;
Kim tevbe eder ve salih amellerde bulunursa, gerçekten o, tevbesi (ve kendisi) kabul edilmiş olarak Allah’a döner.
Nasr Suresi, 3. ayet;
Hemen Rabbini hamd ile tesbih et ve O’ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
Tevbe suresi. 104. ayet;
Bilmiyorlar mı ki, kullarının tövbesini kabul eden Allah’tır, sadakaları kabul eden de O’dur. Şüphesiz Allah tövbe kapısını alabildiğine açık tutmaktadır, rahmetiyle her şeyi kuşatmaktadır.
Ve yine şöyle sesleniyor biz inananlara...
Taha Suresi, 82. ayet;
Gerçekten Ben, tevbe eden, inanan, salih amellerde bulunup da sonra doğru yola erişen kimseyi şüphesiz bağışlayıcıyım.
Tahrim Suresi, 8. ayet;
Ey iman edenler, Allah’a kesin (nasuh) bir tevbe ile tevbe edin. Olabilir ki, Allah sizin kötülüklerinizi örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün Allah, Peygamberi ve onunla birlikte iman edenleri küçük düşürmeyecektir. Nurları, önlerinde ve sağ yanlarında koşar-parıldar. Derler ki: "Rabbimiz nurumuzu tamamla, bizi bağışla. Şüphesiz Sen, herşeye güç yetirensin."
...
Demek oluyor ki, Allah (cc) kullarını ateşe atmayı asla istemiyor,.
Tevbe; Bizi yaratan Yüce Mevlamızın, bizlere kendimizi ateşten korumamız için ihsan ettigi bir kalkan.
Bize düşen bu kıymetli hediyeyi kabul edip, baş tacı yapmak.Sözün özü bu olsa gerek.
İsteyen kâle alır, istemeyen kulak arkasına atar. Tamamen tercih meselesidir.
İşte Necip Fazıl Kısakürek inciler...
ZıtIar arası ahenk, af ve günah yarışta..
Patıska kefen çürük teneşir işIi kazan. Minarede “öIü var!” diye bir acı saIâ.. Er kişi niyetine saf saf namaz.. Ne aIâ! BöyIedir de öIüme kimse inanmaz hâIâ! Ne tabutu taşıyan ne de toprağı kazan..
EIindeyse zamana, dur, geçme diye dayat.! Bir sigara içmekten daha kısa bu hayat...
Necip Fazıl Kısakürek
YORUMLAR
asude_vuslat
aferin kızım otur (:
teşekkürler (:
"Özetle; daraldığınızda, bunaldığınızda, kendinizi çaresiz ve yalnız hissettiğinizde ellerinizi açıp hangi manevi güce dua edip;
Ya medet! Diyorsanız sizin İlahınız O’dur..."
İlâh O'dur da O hangisidir?
Tanrı mı, Allah mı?
Ya da Tanrı ne Allah ne?
Bir mi onlar yoksa ayrı mı?
Burası biraz muallakta kaldı galiba?
Oflu tarafından 6/11/2020 2:20:13 PM zamanında düzenlenmiştir.
asude_vuslat
Özetle; daraldığınızda, bunaldığınızda, kendinizi çaresiz ve yalnız hissettiğinizde ellerinizi açıp hangi manevi güce dua edip;
Ya medet! Diyorsanız sizin İlahınız O’dur...
Dua ettiğimiz ve icabet etmesini umduğumuz; Allah’tır.
(bu şekilde; Allah cevabını vermiş oldum aslında)
...
hoş geldiniz
yorumunuz için çok sağolun. dikkate alıp tekrar bakacağım.
tekrar teşekkürler
saygılarımla...
asude_vuslat
Özetle; daraldığınızda, bunaldığınızda, kendinizi çaresiz ve yalnız hissettiğinizde ellerinizi açıp hangi manevi güce dua edip;
Ya medet! Diyorsanız sizin İlahınız O’dur...
Dua ettiğimiz ve icabet etmesini umduğumuz; Allah’tır.
(bu şekilde; Allah cevabını vermiş oldum aslında)
...
hoş geldiniz
yorumunuz için çok sağolun. dikkate alıp tekrar bakacağım.
tekrar teşekkürler
saygılarımla...