O K U M A K
O K U M A K
Çoğumuz ilk ayeti ‘’oku’’ ile başlayan bir dinin mensuplarıyız. Bilmiyorum diğer dinle-rin ilk ayetleri nedir ama onlarda da kesinlikle okuma, fen, ilim konusuna mutlaka bir temas, bir atıf vardır. İlme, fenne verilen bir değer derken bizim peygamberimiz de; ‘’İlim Çin’de de olsa alınız’’ diye söylememiş miydi? Alanıma girmediği için bu konulara daha fazla girmek istemiyorum. Zira bizim toplumumuzda maalesef ‘’Bilgi sahibi olmadan, fikir sahibi olma’’ gibi bir temayül vardır. O değirmene su taşımaktan en azından kendi adıma kaçınmaya özen gösteririm.
Korona virüsü salgınının en yoğun yaşandığı yani evde kaldığımız o dönemlerde en çok yaptığımız işlerden birinin de okumak, yazmak olduğunu söyleyebilirim. En azından be-nim için durum böyledir.
Nasıl oluyor da ilk ayeti ‘’oku’’ ile başlayan bir dinin mensupları dünyanın en az oku-yan insanları oluyor. Bunu akıl mantıkla izah etmek mümkün gibi görünmüyor… Bu konuda söylenecek söz öbeklerinin durumu analizin ötesine geçmediği gibi bir yarar sağlayacağını da sanmıyorum.
‘’İlim Çin’de de olsa alınız’’ diyen bir peygamber ve onun ümmeti olan bizler neden ilmi almak için hiç hareket etmez de birilerinin gecesini gündüzüne katarak binbir zahmetle, emekle bulduğu, icat ettiği teknolojiği satın almaya gider. Bu dinin mensupları olan bizler bulmak için değil de sadece ‘’satın almak’’ için mi varız! Yoksa bu konuları anlayamayacak kadar cahil miyiz? Cahilliğe bir diyeceğim yok da ilim, fen, buluş yapabilecek bir zekâya sahip olduğumuzdan eminim. Geriye ne kalıyor? Asırlardır birileri bu toplumun okumamasını mı istedi? Sanmam. Peki, bu da değilse nedir o zaman. Bunun cevabını da siz okurların yorumuna bırakıyorum
Salih KOÇ
10 Haziran 2020 / Büyükçekmece-İst.
YORUMLAR
Güzel bir konuyu, sade bir dille işlediğiniz için tebrik ediyorum.
Okuma alışkanlığı aileden başlar, okul devamını sağlar.
Biz televizyon seyrederken haydi oğlum/kızım geç odana çalış demeseydik on yıllardır. Biz de ders çalışan çocuğumuzun yanında oturup kitap okusaydık, okulda Türkçe ve Edebiyat öğretmenleri ödevlendirmeyi kitap okuma üzerinde yoğunlaştırsaydı, bu duruma düşmezdik. Maalesef okuma özürlüyüz.
Ail, okul, kitle iletişim araçları, TV işbirliğiyle bu üzücü duruma düştük. Bir eğitimci olarak ben de bu duruma çok üzülenlerdenim.
Selam ve sevgi ile...
Ömürlü tarafından 6/11/2020 3:50:39 PM zamanında düzenlenmiştir.
Salih koç
Yorumunuzu beğeni ile okudum. Öz geçmişinizi de şiirsel bir dille anlatmışsınız. Benim de böyle yanlarım var. ''Ülkesini sevmek'' gibi ortak bir yanımız var. Ortak yanlar insan olmanın bir gereği belki de...
Tanıştığımıza memnun olduğumu belirtirken ''KÖY ENSTİTÜLERİNİ'' şiirsel bir dille anlattığım bir kitabım var. Adresinizi mailime atarsanız imzalı bir kitabımı göndermek isterim... Saygıyla...