Evet, evet SMS atmak benim işim... Yeter ki televizyonlarda radyolarda anons yapmasınlar. Hemen geçerim cebimin başına, cebimin derken, anlayın işte canım cep telefonumun, nereye demişlerse oraya SMS atarım... Benim attığım SMS leri de öyle kolay kolay kimseler atamaz...

SMS bu nasıl yazılır, nasıl atılır, öyle kolay değil herhangi bir yere SMS atmak. Bu işin ilmi var, tekniği var, değil mi ama? Bir kere attığınız SMS’i takip edeceksiniz, yerine ulaşmış mı, ulaşmamış mı, ulaşmışsa, yolculuğu, kısa mı sürmüş, uzun mu sürmüş, bunları bilmemiz lazım... Ayırca SMS giderken bir yerde mola vermiş, dinlenmiş mi? SMS işi bu, şakaya gelmez...

Yetenek yarışması mı var, ses yarışması mı var, hemen alırım cep telefonumu elime, gece yarılarına kadar SMS atarım, hatta bazen de SMS ler ile yatarım. Rüyama bile girerler bu namussuz SMS ler. Rüyam da durmadan bana ’’Bak şuraya SMS atmamışsın, buraya az SMS atmışsın.’’ diye dolanır dururlar zihnimde...

Durun bakayım hatırlayayım nerelere SMS attıklarımı... Kızılay’a atmıştım, Yeşilay’a atmıştım. Yetenek yarışmasına, evet ona da attım... 80 96 lara da göndermiştim bir dolu mesaj. Ha bir de yemek programı vardı, ona da atmıştım. Moda programı vardı ondanda esirgememiş idim SMS lerimi, heyoooooooooo ne mutlu bana,

SMS lerimi esirgediğim, SMS göndermediğim bir iki kuruluş varsa hemen bana SMS göndersinler onlara da dönüş yapıp yollayayım SMS lerimi... Alt tarafı bir küçücük SMS, hemen yollarım iadesiz ve de taahhütsüz...

Geçenlerde SMS lerimi yastığımın altına koymuşum, yatmış uyumuşum, baktım sabah hepsi firar etmiş... Yahu SMS ler, canlarım ciğerlerim millete SMS göndermekten ben bıktım, siz mesaj olarak gitmekten bıkmadınız. Hem ne demiş Winston Çörçil ’’Ben SMS’e SMS demem, SMS benden çıkmadıkça.’’ Yok yahu amma salladım ben de Çörçil zamanında SMS mi vardı...