SEN BİZİ KERTENKELE Mİ SANDIN DOSTUM
Jirr’e ithafen
:))
Kadim zamanlardan beridir Habil ve Kabil sorunuyuz biz. Bir saç telimize ilk cinayeti işleten kim? Sorumludur uzun saçlarının, kıvrımlı bedenlerinin baştan çıkarıcı güzelliğinden. Zeus hepinizi öldürecek olum, sonunuz hep aynı son. Ama tek suçlu sizsiniz zilli Afroditler. Olimposu yakacak, Olimposu Zeus. Kaç kurtar kendini Nagazaki!
Yaşayan bir mitoloji midir Meryem ve dişiliği. Devlet ise namuslu bir hanımefendi, sahip çıksın ona güçlü erki. Yaşasın Zeus ve yüce dağ. Bedavadan çarmıhın sırtından geçinenlerden, bedavadan duanın belini bükenlerden, Yusuf’un kuyusunu kurutanlardan hesap soracak ZEUS. Bir Tanrı nasıl olur da zaaflarını gizleyemez ki!
Öldürmek istediğiniz mitler aranızda geziniyor. Bak Jir, bak, Apollo heykeli bizimle konuşuyor. ‘’Hayatını değiştirmelisin.’’ Sürekli kişisel gelişim pompalayan arz-ı endam edişleri ile Zeusu çok kızdıracaklar çok.
Yazan kadın nerede yazar? Bir odası mı olmalı mesela? Bir sahil kenarı mı? Varlıklı bir kocası mı olmalı? Kocasını varlığı ile onurlandırmalı mı mesela? Yazan bir kadın nerede yazar? Bir tablo kadar güzel olmalı dişiliğin kalemi. Aksi sukut-u hayal.
‘’İki yıl boyunca gövdesi tırtıllar tarafından yenilen bir ağaç ölür mü?’’
Freud, bayım siz çok yanıldınız. Kadın sandığınız gibi uygarlıktan değil uygarlığa sadakatten yoksundur. Bunu daha önce söylemiş olan ablamızın(Lillian Smith) notunu bir başka yazıma düşmüştüm. Gidip bulmak isteyen okuyucuya duyurulur. Kadınların bebekten önce kitap sahibi olması gerektiğini savunan Ejderhalar geldiğinden beri Zeus çok mutsuz. Ateşi ile yaktığı kadar aydınlatan biz, Ejderhalar. Eril yazarlıkla sadece kendisine bırakılmış bir sahada sürekli karşı kaleye gol atmakla övünen mitolojik varlıklar takımı size sesleniyorum. ‘’ Örgün eğitimden yoksun bırakılan Meryem’den yine de iyi bir vaiz yaratabilmiş bir tanrınız bile yok. Bu ejderhaların işidir dostum’’ Ev işlerini öğrendim, çalıştım, yedim, uyudum, çocuk doğurdum, onları büyüttüm. Bana verdiğiniz bu kadarcık bir alanda kendime ait bir odam olsa da olmasa da ben bir Ejderha oldum. Şiir yazdım, ressam oldum, tiyatrocu oldum, aktris oldum, öğretmen oldum, bilimle uğraştım vs vs. Söylesenize küçük, yüce tanrılar hangimiz daha çok başarmış?
Bedenleri yazmayı bırakın artık, şimdi dünyayı yeniden yazmalıyız. Ejderhalar gerçekler. Bir kertenkele kadar gerçekler.
Zeus gelmeden cevap verin: Nereden ve neye doğru kaçıyoruz?
ZAP
Deniz...
YORUMLAR
Son zamanlarda okuduğum şiir tadında yazılmış harika bir yazı/ Kadının yüzyıllar çektiklerinin/ Yaratılan "ejderhadan" memnun olunması gerektiği/ Ejderhayı yaratanlara ithaf edilmiş olarak yoruldum. Kutlarım dost kalem...
Den(iz)
Sevgilerimle...
yazıyı, yorumları, yorumların cevaplarını okurken
ve ben ateşi çalıp insana getiren Prometheus'u bir şiirde temize çekerken
ve kadın ve erkek ve ol hikaye bir yerde ( her yerde) onlara dayanıyorken
yeniden saygılar dedim elbet ateş çalıcılarına ve bu kez neçe çoğalmışlıklarının sevinciyle.
eyvallah.
Den(iz)
Sevgilerimle...
Yazınız; 80 öncesi Taksim’de özellikle DİSK tarafından organize edilen 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamaları/şöleni gibiydi. Alanda çeşitli işçi grupları, bu grupların liderleri... Haklarını alacağından emin işçiler...
Atılan net sloganlar, alanda neşe, renk cümbüşü, kaynaşma ve berberlik...
Ve bu yazıyı tamamlayan Jirr’in o güzel yorumu ise; o gün yapılan mitingin akşam televizyonda tartışılması; sonuçlarının soysyolog vb. loglar tarafından toplumsal, cinsel, evrensel, cinnetsel, hastalıksal, duygusal, parasal, birleşmesel, etniksek, sınıfsal vb. sel’ler açısından incelenmesine benziyordu sabaha kadar sonuçsallığı noktalanmayacak...
Kazananı da elbette reklam gelirini artıracak medya patronuydu...
Güzel yazıyı; kısa yorumumun yetmeyeceğini düşünerek kahve sonrası sayfanıza tekrar gelerek...
Dostlukla...
Den(iz)
:))
Reklam dediniz ya oradan devam edeceğim. Biscolata reklamlarını gördünüz mü bilmiyorum. Eskiden kim derdi ki erk objeye evirilecek diye.
Ben umutluyum. Insanlar olduklarını değil olması gerekeni kabullenecek.
:)
Sevgilerimle
ersinbaşeğmez
-Hanıma kızdım. Elime geçeni atıyorum, dedim. Nasıl? Dedi.
-Bulaşıkları makineye atıyorum. Kızsam da onun dışında bir şey atmam yasak, dedim.
-Hadi ya, dedi. Biz de o da yasak.
Sözün özü; alt metinde ben övdüm. Fakat sel’li sözcükler aklıma gelince yakaladığımı metne attım. Yoksa jerr’in yorumu hem güzel hem de dolu dolu Kİ sizin cevabınız da. Benim ufak eleştirim bizi koyun yerine koyup saatlerce sonuçsuz tartışan o kocaman beyinli Prof. vb. ile o programı seyreden kendimize...
Çikolata reklamını seyretmez olur muyum. Yıllar önce 80/90 larda böyle bir reklam düşünülemezdi bile.
sevgi ve saygıyla
Den(iz)
Değerli eşinize de bolca selam ve sevgiler.
Sevgilerimle...
Ya erkek olsaydın... Yanmıştı kadınlar...
Dünya hayatı çok kısa. ve yetmeyecek hiç bir şeye..
Düşünmek en büyük zindan yazmak en büyük işkence..
Söyleyin tanrıya, istifa etsin yaratmaktan...
Eğer ben yaratmaya başlarsam Tanrıyı insana kul köle edeceğim. o Zaman kurtuluruz cümle insanlık.
sağlık saygı ve huzurla efendim.
eksik olmayın.
Den(iz)
:)))
Tek bir şey var.Yine bu kadar iki aynayı karşı karşıya koymanın gerçek bir perspektif sağlayacağına inanırdım sanırım.
Zeusu küstürdünüz ama
:))
Sevgilerimle...
MÜSLÜM BAYRAM
ben tek tanrının açtığı yaraları BİLE tamir edemezken sayfaya sürelin onca tanrı ve ejderhaları nasıl anlayıp sindireceğim haziran sıcağı demlenirken gökte.
Metin içinde verilen adrese yolculuğumuz muhakkak gerçekleşecektir.
İki kız babası olarak yaşasın ejderhalar diyor ve ev halkına kahve yapmaya kaçıyorum. Özet bu sanırım.
tebrikler
ersinbaşeğmez tarafından 6/10/2020 4:39:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
Den(iz)
:))
https://www.youtube.com/watch?v=LVIttmFAzek
Sevgilerimle...
insanlar zaaflarını gizleyebiliyorlar mı ki
tanrılar gizlesin...
zilli afroditler hercai apollolar
yusufun kuyusu, züleyhanın halleri iç içe geçmiş
kıvrım kıvrım zaman sarmalında akmakta hiç durmadan...
hiç bitmeyecek, cinsler cinsiyetler arası mücadele! keşke bu mücadelenin azıcık bir kısmı kadar insan olmak mücadelesi verilseydi, sanırım hiç gerek kalmazdı her fırsatta habille kabili anıp meryemi muhteşem ilan etmemize...
başarabilen ejderhalara selam olsun
ayak uyduran küçük yüce tanrılara da...
saygılar
Den(iz)
Hep aynı önerme ve evet temelde haklısınız da ''insan'' olabilmek adına konuşmalar neden hep kadın çığlıkları ardından günah çıkartır gibi geliyor ki?
Perspektif açıdan yeni açılımlara ihtiyaç vardır.
Yorumunuz için teşekkür ederim.
Sevgilerimle...
Erkekleri gözünüzde çok büyütmeyin bence... Çünkü
onu siz doğurdunuz
nice sevgilerimle
Den(iz)
:)))
Sevgilerimle...
Bebeyimmm çokk duygulandım.. Benim kızıl sonyam.. Akşam güzel bir yazacağım ona ama şimdilik biraz tahtakurularından bahsedelim ; )
bunlar; şaşırtıcı derecede azgın yaratıklardır . erkeklerinin uzun, ucu sivri cinsel organları vardır ve sürekli erekte halinde gezerek , (çok afedersiniz) sokacak delik ararlar. bilim adamları tarafından yapılan bir araştırmaya göre günde ortalama 200 defa cinsel ilişkiye girdikleri belirlenmiştir .
bunun yanında, sosyal yaşamları sadece cinsellikten oluşan bu yaratıklar , davranışlarının semeresini de evrim sürecinde almışlardır . mesela ; erkek tahtakuruları arasında eşcinsellik çok fazladır. bunun en temel nedeni de , cinsel ilişkiye girdikleri yaratığın erkek veya dişi ve hatta tahtakurusu olup olmadıklarını umursamamalarıdır. bir araştırmaya göre bu yaratıkların cinsel ilişkilerinin 50%'si hemcinsleriyle, 30%'u kendi türünden olmayan böceklerle , ve en nihayetinde 20%'si dişi tahtakurularıyla meydana gelir. (eh bunun evrimle ne alakası var?) . alaka şudur ; azmışlık noktasında hareket eden bu hayvanlar , cinsel organlarının da oldukça sivri olmasının avantajıyla , cinsel ilişki sırasında organlarını batıracak yeri tam olarak bulamazlar . yani nereye girdikleri pek belli olmaz. bu sayede ; dişi tahtakuruları zamanla , üzerinde birkaç cinsel organ şubesi bulunan yavru dişiler doğurmaya başlarlar (evet şube ; bu şubeler de en sonunda birleşerek yumurtalıklara ulaşırlar.)..
bu hayvanların evrim sürecinin sonucunda başka ilginç bulgulara da raslanmıştır . tahtakurularının cinsel ilişkilerinin yarısından fazlası hemcinsleriyle olduğu için ; çift cinsiyetli tahtakuruları türemeye başlamıştır .
ayrıca , bu hayvanlar düşmanlarını da deyim yerindeyse (ve tekrar afedersiniz) s.kerek öldürmektedirler.
'goreceli ve mutlak bilgi ansiklopedisi - edmond wells'
Notun dibi: Saldırmasın ejderyalar :) Amannn..
Jirr tarafından 6/10/2020 2:21:04 PM zamanında düzenlenmiştir.
Den(iz)
:))
''Cinsellik her şeydir'' derken Freud, uzun ve sivri şeyini kıskandığını sandığı an da Salome için ne denli önemsiz olduğunu gördü ve histerik kadınlar masalını kustu.
Sıralama da hata varsa bilemedim onu
:))
Kocaman bir dondurmamız olsun KıroMAGNUM
:)))
Tanrılar olmasa Ejderhalar ile başa çıkamazlardı.
Gözlerinden içerken şu alemi binbirkere öpsem tenini
Jiiiiirrrr , benim hırçın kuzgunum.
:))
Sevgilerimle...
Zeusu hiç sevemedim. "Tanrıların ve insanların babası" özelliği taşıyormuş hadi oradan anne babasını öldürecek kardeşi ile evlenecek kardeşinden çocuk ben buna kanıbozuk derim realist bakmak gerek her canlının bir dokusu birde kokusu var mesela başparmağımızın izi bile birbirinden farklı aslında hiç bir şeye benzetmeden kabul etmek ve sevmek gerek melek gibi şeytan gibi veya adam gibi bir şey yok düşünüyorum elma yasak sevmek yasak bir kovboy filminde vardı o dağa gitmek yasak tanrının sesi var meğerse altın varmış giden gidiyor veya Salcı filminde başrol oyuncusu kadına senin için her şey yaparım her şeyimi veririm ama salımı vermem emek güzel şeydir hayat mı anlayanla güzeldir anlayış ibadettir.
saygı ile.
Den(iz)
Tüm yasaklar adına bir kez daha ZEUSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSSS
:)))
Sevgilerimle...